‘Kadın Dostu’ kent olacağıma ant içiyorum

KADIN Dostu Kentler’e altı kent daha eklendi. Birleşmiş Milletler’in iki kuruluşu, Kalkınma Fonu (UNDP) ve Nüfus Fonu (UNFPA) ile İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Müdürlüğü yürütücülüğünde, SIDA desteğiyle hayata geçirilmiş bir proje, Kadın Dostu Kentler projesi. 2009 yılında İzmir, Kars, Nevşehir, Trabzon, Şanlıurfa ve Van’da başlayan proje şimdi de yoluna Samsun, Bursa, Malatya, Antalya, Gaziantep ve Mardin’le devam edecek. Yeni kadın dostu kent adaylarını kamuoyuna duyuran toplantı geçen hafta Ankara’da yapıldı.
Toplantıya bu illerin valilik ve belediye yetkilileri de katıldı. Ağırlık, projenin koordinasyonundan sorumlu olacak vali yardımcılarındaydı. Toplantıda yapılan konuşmalarda kentlerde fırsat eşitliğinin yaratılması sıklıkla vurgulandı. Projenin destekçileri olan SIDA ve İçişleri Bakanlığı yetkilileri toplumsal adaleti ve eşit katılımı önemsedikleri için bu çalışmanın içinde yer aldıklarını söyledi. Kadın dostu kentlerin sayısı zaman içinde artacak gibi görünüyor. Bu da sevindirici bir haber.
İşte verilen sözler
Yeni aday kentler birer taahhütname imzalayarak ilk adımı attılar. Şu sözler verildi:
 İllerimizde yerel paydaşların katılımıyla İl Kadın Hakları Koordinasyon Kurulu’nu oluşturmayı,
 Belediye ve İl Genel Meclislerimizde Kadın-Erkek Eşitlik Komisyonu’nu kurmayı,
 Belediye ve Valiliklerimizde Kadın-Erkek Eşitlik Birimi kurmayı,
 İllerimizin Yerel Eşitlik Eylem Planlarını yerel paydaşlarımız (yerel kamu kurumları, yerel yönetimler, kadın örgütleri, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları) ile birlikte hazırlamayı ve uygulamasını takip etmeyi,
 Bütçelerimizi “toplumsal cinsiyete duyarlılık” ilkesini göz önünde bulundurarak hazırlamayı,
 Kadın örgütleriyle kadınların ve kız çocukların konumlarını güçlendirme konusunda işbirliği yapmayı,
 Kadın-erkek eşitliği konusunda toplumu bilgilendirici çalışmalar yürütmeyi,
 Proje kapsamında düzenlenecek faaliyetleri desteklemeyi, bu çerçevede sahip olduğumuz her türlü fiziki ve sosyal donatıların proje kapsamında kullanılması ve bunların organize edilmesinde personele gerekli kolaylığı sağlamayı
görev addederek ‘kadın dostu kent’ olmayı taahhüt ediyoruz.
Son dakikada vazgeçti
Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği’nden Halime Güner, Ankara’nın da kadın dostu kent olmasını istedi.
Uçan Süpürge 16 yıldır, Ankara merkezli olmasına rağmen Türkiye’nin her il sınırı içinde eşitlik temelli çalışmalar yapan bir kadın kuruluşu. En son “Çocuk Gelinler” projesi için 54 ili dolaştı. Sıra Ankara’ya geldiğinde, merkezde bir yerde etkinlikler düzenlemek yerine ilçelere gitme kararı aldı. Ankara’ya bağlı 25 ilçe var: Nallıhan, Beypazarı, Çamlıdere, Kızılcahamam, Güdül, Çubuk, Kalecik, Kazan, Pursaklar, Akyurt, Keçiören, Ayaş, Sincan, Etimesgut, Çankaya, Elmadağ, Mamak, Altındağ, Gölbaşı, Yenimahalle, Bala, Polatlı, Haymana, Şereflikoçhisar ve Evren. Bu ilçelerin belediye başkanlıkları ve kaymakamlıklarına birer yazı göndererek, Çocuk Gelinler projemizi ilçelere taşımak istediğimizi, buralarda düzenleyeceğimiz film gösterimleri ve söyleşilerin organizasyonu için desteklerini talep ettiğimizi bildirdik. Bu organizasyonlara aktif katılım sağlamak ve ilçedeki kadınlara ulaşmak için işbirliği kapılarını açmak, yerel yönetimlerin cinsiyet temelli konulara yaklaşımındaki samimiyetinin göstergesiydi. Altındağ, Şereflikoçhisar, Çankaya gibi büyük emek vererek bizi ilçesindeki kadınlarla bir araya getiren belediyeler de vardı, Akyurt gibi son dakikada “Gelmeyin, istemiyoruz” diyen de. Veya Polatlı gibi, konuya hassasiyetle yaklaşan ama yaz aylarında olduğumuz için tarımla geçinen ilçe halkının kırsala gitmesi sebebiyle verim alamayacağımızı iyi niyetle ifade eden belediyeler de oldu.
Darısı Ankara’ya...
Ankara, kentin en üst mülki amiri olan valilik makamının sivil toplum örgütlerinden hep uzak olduğu duygusunu yaşattı bize. Ülkenin bir ucundan bir ucuna çalışmalarımızı taşırken başka illerin valilerine daha kısa sürede ulaşabildik, ilişkilerimizi sürdürebildik. 81 il içinde Ankara Valiliği bizimle en az temas kuran valilik oldu. Vali Alaaddin Yüksel’in sivil toplum örgütleriyle ilişkiye önem vereceğini duyunca çok umutlandık. Çocuk Gelinler projemize ilçeleri de katmak için ihtiyaç duyduğumuz desteği vali adına yardımcısı Yıldırım Uçar’dan istedik. Başka illerde valiliklerin bir telefonuyla ilgili tüm kurumları çocuk evliliklerinin önlenmesi başlığı altında toplantılara getirmeyi başarmıştık ama Ankara’nın ilçelerinden yalnızca 5’inde Çocuk Gelinler projemizi uygulayabildik. Yerel yönetimlerin toplumsal cinsiyet odaklı çalışmalara etkisi ve katkısı çok önemlidir. Belediyelerin sorumluluk alanlarında çalışan kadın örgütlerinin ve onlara destek olan yerel yönetimlerin çabalarının sonucudur kalabalık toplantı salonları. Kadın dostu kent olabilmek için, yani toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayabilmek için başta valiler ve yerel yönetimler, pozitif ayrımcılığı başuçlarına koymak zorundadır.. Hele ki orası ülkenin başkentiyse. Kadın dostu kentlere bu yıl yenileri eklendi. Darısı Ankara’nın başına!

Her yer konser alanı ama bebek oyun parkı yok

Solfasol’un yeni sayısındaki yazısında Pınar Büyükgüral, “Ankara’da bebekler için oyun parkları görebilecek miyiz” diye sorarak, şöyle devam ediyor: “Şehirlerde yaygın olarak kullanılan geleneksel oyun parklarındaki oyuncaklar 3 yaş ve üzeri çocuklar için tasarlanmıştır. Daha küçük yaş grubunun güvenliği için ebeveyn gözetimi gerekir. Bu da bağımsız oyun olanağı sağlamayacağından sadece salıncakta sallanma ya da kaydıraktan kayma gibi kendini tekrar eden aktivitelerle sınırlı kalır. Oysa oyun oynarken çocuk kendini özgür hissetmeli, süreci kendi yönlendirebilmeli. Bu da ancak 0-3 yaş grubuna özel tasarlanacak oyun alanlarıyla mümkün.”
Başka ülkelerde bu parkların pek çok örneği var. Üstelik pahalı da değil. Pınar Büyükgüral’ın sorusu, halk konserlerine binlerce TL harcayıp kadınların ve çocukların ihtiyaçlarını görmezden gelen belediye başkanlarının kulağında çınlasın: “Ankara’da böyle bir örneği ilk ne zaman görebileceğiz dersiniz?”

Başkent’in Çöp(m)adamları

Ankaralı üretici firmalar, atık kağıtlarını veya kullanılmayan malzemelerini vererek, kadınların bunlarla gelir getirici faaliyet işler yapmasını destekleyebilir. Uçan Süpürge’den Özge Boztaş firma sahiplerini kadınların ekonomisine katkıda bulunmaya çağırıyor..
Bu sabah Ankara’da bir kadın yanında yatan kocasından saatlerce önce uyandı, gidecek bir işi olmamasına rağmen. Önce mutfağa gitti, kahvaltı hazırlamaya koyuldu, işe gidecek kocası ve okula gidecek çocukları için.
BİRAZ ÜZÜLDÜ
Çocuklarını düşündü, “Ne kadar şanslılar” diye iç geçirdi, biraz kıskandı, biraz üzüldü. O hiç okumamış, bir okul önlüğü bile olmamıştı. Sonra kocası geldi aklına. Onu da kıskandı içten içe. Gidecek bir işi vardı, para kazanıyordu, topluma faydası vardı. Bütün gün evin içinde başkaları tarafından hiç de önemsenmeyecek işler yapmak zorunda kalmıyordu en azından. Acaba kocası uyandığında söylese miydi çalışmak istediğini? Ama ya kocası kızar da döverse yine onu? Hadi izin verdi diyelim, kim iş verirdi ki bu cahil kadına? Aklında bu ve bunun gibi yüzlerce soruyla dolaşıyor kadınlar her gün aramızda. Bugün Ankara’daki kadınların yaklaşık yüzde 30’u işsiz. İşsiz demek, daha önce bir süreliğine bile olsa iş aramış, bulamamış ama hâlâ arayan demektir. Peki ya hiç iş arayamamış, çalışmasına izin verilmemiş kadınlar? Seslerini çıkaramayan, evlerinden bir-iki saatliğine çıkmak için bile olsa kocasından izin almak zorunda olan kadınlar. İşte o kadınlardan bazıları Sabancı Üniversitesi ve Unilever Türkiye’nin desteğiyle hazırlanan çöp(m)adam projesiyle Ayvalık, Diyarbakır ve İstanbul’da kurulan atölyelerde kendi çabalarıyla hem de geri dönüşümlü materyallerden çantalar üretip bunları satarak kendi paralarını kazanmaya başladılar. Biz istiyoruz ki Ankaralı kadınlar da böyle bir atölyeye sahip olsun, evlerinden çıksın, kendi paralarını kazansın, kendi çabalarıyla bir şeyler üretsin, ürettikleriyle hem ailelerine hem ülkelerine katkı sağlasınlar. Ankaralı üretici firmalar, atık kağıtlarını veya kullanılmayan malzemelerini vererek, kadınların bunlarla gelir getirici faaliyet işler yapmasını destekleyebilir.

İmza kampanyası 54 ilde sürüyor

Uçan Süpürge’nin 54 ilde yürüttüğü Çocuk Gelinler projesinin imza kampanyası sürüyor.
Çocuk evliliklerine dair yasal düzenlemelerin yapılması, reşit olmayanların evliliğine izin verilmemesi ve bu toplumsal sorunun çözümü için somut adımlar atılması talebiyle düzenlenen kampanyada toplanan imzalar TBMM’ye iletilecek. Çocuklarımızı erken evliliklere kurban etmeyelim! İmzanızla destek olun, fark yaratın! http://imza.la/cocuk-gelinler adresindeki kampanyaya www.ucansupurge.org adresinden de erişebilirsiniz.