Kadavradan iki başarılı organ nakli
Güncelleme Tarihi:
Süleyman DEMİRKAN- Eray GÖRGÜLÜ
Oluşturulma Tarihi: Haziran 03, 2007 00:00
Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi’nde, diyaliz bağımlısı olarak yaşayan ve üç yıldır organ bekleyen taksi şoförü 37 yaşındaki Haydar Şahin ile üç ay önce kronik böbrek hastası tanısı konulan sanayi imalatçısı Hacı Ali Karadeniz’e, Ulusal Organ Bekleme Sistemiyle kadavradan sağlanan böbrekler başarıyla nakledildi.
Şanslı hastalardan Kırşehirli, Ankara’da taksi şoförlüğü yapan Haydar Şahin, diyalize bağımlı olduğunu ve üç yıldır nakil için organ beklediğini belirterek, şunları söyledi:
"Nihayet benim dokuma uygun böbrek bulundu ve sağolsunlar hocalarım naklettiler. Organ bağışının önemini, kendi başıma gelmeden bilmiyordum. Şimdi bu konunun ne kadar hayati olduğunu kavradım."
ÇOK ŞANSLIYIM
OSTİM’de imalatçı olarak görev yapan Hacı Ali Karadeniz ise "Böbrek yetmezliği tanısı konulup da yeni organ naklinin yapılması arasında sadece üç ay var. Bu kadar kısa sürede dokuma uygun böbrek bulunması, büyük bir şans. Yüksek İhtisas’ın diyaliz hastasıydım, bundan sonra artık diyalize bağımlı olmaktan kurtulacağım" dedi. Hem Şahin, hem de Karadeniz, başlarına bu sıkıntı gelmeden organ bağışının önemini bilmediklerini belirterek, "bundan sonraki yaşamımızda organ bağışının önemini çevremize anlatarak, bağışın artırılması için mücadele edeceğiz" mesajı verdiler.
Nakli gerçekleştiren ekibin başı Doç. Dr. Faruk Gönenç, Yüksek İhtisas Hastanesi olarak 1976’dan beri organ nakli yaptıklarını belirterek, "Benim de 30 yıllık bir deneyimim oluştu. Ulusal Organ Bekleme Sistemi’ni eleştirenler var. Bu sistemin aksayan yanları elbette eleştirilmeli ve sistem kendini yenilemeli. Ama, bu sistemin sağladığı avantajlar da unutulmamalı" diye konuştu.
Bu merkezi sistemin mükerrer yazılımları önlediğini, verileri sağlıklı hale getirdiğini belirterek, organ çıkaran merkezlerlerden yükselen eleştiriler için Gönenç, "Organı çıkaran merkez bir organı otomatikman kendisi kullanıyor. Ama, çıkan organın bölgesel ve ulusal çapta dağıtılması çıkan organın, dokusu en iyi tutan hastaya ulaşmasını sağlıyor. Bu ideal birşey. Ayrıca, az nakil yapan merkezler de motive ediliyor" dedi.
SİSTEM BÖYLE
Gönenç, ABD ve AB ülkelerinde de organ sisteminin böyle çalıştığını belirterek, "Elbette, bu en çağdaş sistemin de aksayan yönleri revize edilmeli, merkezler arası iletişim ve işbirliği disipline edilmeli. Hiç organ çıkarmayan merkezlere de belli yaptırımlar uygulanabilir" diye ekledi.
Herkes memnun
Şanslı hastalar ve Doç. Dr. Faruk Gönenç başkanlığındaki sağlık ekibi, Hürriyet’e birlikte poz verdiler. (Soldan sağa) Asistan Dr. Kemal Ertaş, Doç. Dr. Mediha Boran, Asistan Dr. Ahmet Bayraktar, Hemodiyaliz Sorumlu hemşiresi Ezgi Baykur, Üroloji Servis Sorumlu Hemşiresi Sevinç Eser, Doç. Dr. Faruk Gönenç, hasta Haydar Şahin, Dr. Serkan Akıncı, Dr. Emre Arpalı, Dr. Özkan Baytok, Dr. Hakan Sever.
"Nihayet benim dokuma uygun böbrek bulundu ve sağolsunlar hocalarım naklettiler. Organ bağışının önemini, kendi başıma gelmeden bilmiyordum. Şimdi bu konunun ne kadar hayati olduğunu kavradım."
ÇOK ŞANSLIYIM
OSTİM’de imalatçı olarak görev yapan Hacı Ali Karadeniz ise "Böbrek yetmezliği tanısı konulup da yeni organ naklinin yapılması arasında sadece üç ay var. Bu kadar kısa sürede dokuma uygun böbrek bulunması, büyük bir şans. Yüksek İhtisas’ın diyaliz hastasıydım, bundan sonra artık diyalize bağımlı olmaktan kurtulacağım" dedi. Hem Şahin, hem de Karadeniz, başlarına bu sıkıntı gelmeden organ bağışının önemini bilmediklerini belirterek, "bundan sonraki yaşamımızda organ bağışının önemini çevremize anlatarak, bağışın artırılması için mücadele edeceğiz" mesajı verdiler.
Nakli gerçekleştiren ekibin başı Doç. Dr. Faruk Gönenç, Yüksek İhtisas Hastanesi olarak 1976’dan beri organ nakli yaptıklarını belirterek, "Benim de 30 yıllık bir deneyimim oluştu. Ulusal Organ Bekleme Sistemi’ni eleştirenler var. Bu sistemin aksayan yanları elbette eleştirilmeli ve sistem kendini yenilemeli. Ama, bu sistemin sağladığı avantajlar da unutulmamalı" diye konuştu.
Bu merkezi sistemin mükerrer yazılımları önlediğini, verileri sağlıklı hale getirdiğini belirterek, organ çıkaran merkezlerlerden yükselen eleştiriler için Gönenç, "Organı çıkaran merkez bir organı otomatikman kendisi kullanıyor. Ama, çıkan organın bölgesel ve ulusal çapta dağıtılması çıkan organın, dokusu en iyi tutan hastaya ulaşmasını sağlıyor. Bu ideal birşey. Ayrıca, az nakil yapan merkezler de motive ediliyor" dedi.
SİSTEM BÖYLE
Gönenç, ABD ve AB ülkelerinde de organ sisteminin böyle çalıştığını belirterek, "Elbette, bu en çağdaş sistemin de aksayan yönleri revize edilmeli, merkezler arası iletişim ve işbirliği disipline edilmeli. Hiç organ çıkarmayan merkezlere de belli yaptırımlar uygulanabilir" diye ekledi.
Herkes memnun
Şanslı hastalar ve Doç. Dr. Faruk Gönenç başkanlığındaki sağlık ekibi, Hürriyet’e birlikte poz verdiler. (Soldan sağa) Asistan Dr. Kemal Ertaş, Doç. Dr. Mediha Boran, Asistan Dr. Ahmet Bayraktar, Hemodiyaliz Sorumlu hemşiresi Ezgi Baykur, Üroloji Servis Sorumlu Hemşiresi Sevinç Eser, Doç. Dr. Faruk Gönenç, hasta Haydar Şahin, Dr. Serkan Akıncı, Dr. Emre Arpalı, Dr. Özkan Baytok, Dr. Hakan Sever.