Oluşturulma Tarihi: Aralık 20, 2007 00:00
Polis ekibi sorumluluk bölgesinde yaya devriye görevini sürdürüyordu. Tek amaçları vardı, bölge halkını terörden ve asayişi bozan eylemlerden korumak. Belli bir süreden beri üstlenmiş oldukları bu görev sırasında, çevre esnafı ve halkıyla da sempatik ikmale yönelik diyaloglarını da kurmuşlardı. "Halkın önce güvenini ve bu bağlamda da desteğini almadan başarıya ulaşılamayacağı" gerçeğinden hareketle, görevlerinin yanısıra bu yöndeki sıcak temaslar da sürdürülmekteydi.
Bu duygularla göreve çıkılan rutin günlerden birisi yine başlamıştıÖ Belli bir düzen içerisinde çevreyi kontrol görevini yerine getiren yaya devriye ekibi elemanlarının üzerine ateş açılmıştı. Aniden açılan bu ateş karşısında ekipteki polisler gerekli önlemleri almış ancak, sabah işlerine giden halkın yoğunluğu nedeniyle, üzücü bir olaya sebebiyet vermemek için ateşle karşılık verememişlerdi. Ateş eden kişi ortamdaki kargaşadan ve panikten yararlanarak kaçtı. Ekipte görevli Polis Memuru
Aslan açılan ateş sonucu ağır bir yara aldı. Arkadaşları tarafından hemen hastaneye kaldırıldı. Polis telsizinde kan anonsları başlamıştı bile. Meslektaşları kan vermek için sıraya girmişti. Ama tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı Aslan, Şehit oldu. Henüz 10 aylık kızı Ceren’e doyamamıştı.
Olay yeri ekipleri, arkadaşlarının şehit olduğu yerde hemen incelemelerine başladılar. Ateşin açıldığı yerin açısal durumu ve görgü tanıklarının ifadelerinin ortak değerlendirilmeleri sonucu, ateş eden kişinin yol kenarına park etmiş bir arabadan ateş ettiği kesinlik kazandı. Ayrıca saldırının terör içerikli bir saldırı olduğu da ortaya çıkarıldı. Bu bölgede yapılan incelemede, aynı marka sigaralara ait beş adet izmarite rastlandı. Kriminal laboratuarda yapılan DNA incelemeleri sonucu, bu beş adet izmaritin aynı kişinin içtiği sigaralara ait olduğu belirlendi ve izmaritler usulüne uygun olarak muhafaza altına alındı.
BİR ŞEHİT DAHA
Polis ekipleri tüm şehirde kontrollerini sıklaştırmıştı. Gece ve gündüz şok baskınlar birbirini kovalıyordu. Motorize ve yaya ekipler, yapılan görev dağılımı bağlamında ve belirlenen güzergahlarda saat mefhumu olmaksızın kontrollerini sürdürmekteydi. Ancak terör durmuyordu. Bir akşamüzeri, telsizden yapılan bir anons tüm ekipleri şoke etmişti. Yine bir yaya devriye ekibine açılan ateş sonucu bir polis memuru daha şehit olmuştu. Şehit Eşref, 3 yıllık memurdu ve yeni evliydi.
Polis Teşkilatı bir mensubunu daha şehit vermişti. Acı gerçeğin yanında bu kanlar yerde kalmamalıydı. Eşref’in şehit edildiği yerde ve yakın çevresinde yapılan incelemeler sonucu, bir "kar maskesi" bulunmuştu. Görgü tanıklarının ifadesine göre, ateş eden kişi, olay yerinden hızla uzaklaşırken, bu kar maskesini çıkarıp atmıştı. Yapılan incelemede, kar maskesinin iç tarafında iki adet "Saç Kepeği"nin bulunduğu gözlendi. Kar maskesi, delil torbası içerisinde Kriminal Laboratuara intikal ettirildi. Laboratuarda genetik açıdan yapılan analizlere cevap veren kepekler, biyoloji bölümündeki uzmanlar tarafından farklı bir incelemeye daha alınmıştı. Sonuç, soruşturmacı ekipleri bir kez daha şoke edecekti. Polis Memuru Aslan’ın şehit edildiği yerde elde edilen sigara izmaritleri ile, Polis Memuru Eşref’in şehit edildiği bölgede ele geçirilen kar maskesi içerisindeki saç kepekleri aynı kişiye aitti. Kriminal polisi, başarıyla görevini yerine getirmişti ve artık hedef belirlenmişti! Tek hedef bu teröristi ele geçirmekti.
Vekaleten kurban sanal olmasınTÜRKİYE Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, vekaleten kurban kesimlerinin "sanal olmaması için" gerekli kontrollerin yapılması gerektiğini bildirdi.
Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, bazı dernek, vakıf ve kuruluşların vekaletle kurban kestiklerini anımsatarak, bu kuruluşların, Kurban Bayramı döneminde ne kadar hayvanı nereden aldığının, hangi şartlarda ve nerelerde ne kadar kurbanlık kestiğinin, yetkili kurumlar tarafından sıkı bir şekilde kontrol edilmesi gerektiğini belirtti. Kurban kesilmesi için vakıf ve kuruluşlara yatırılan paraların, kurban kesiminde kullanılmaması halinde hayvan üreticilerinin zarar edeceğine işaret eden Bayraktar, "Vekaleten kurban kesimlerinin sanal olmaması için gerekli kontroller yapılmalıdır" dedi.
Kurbanlık hayvanlarda insan sağlığını tehdit eden hormon kullanımı konusuna da değinen Bayraktar, şunları kaydetti: "Birkaç kendini bilmez ve para hırsı olan kişiler, bütün besicilerimizi büyük bir risk altında bırakmıştır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın tüketicileri tedirgin eden bu konuda gerekli kontrolleri sıklaştırması ve tüm kamuoyunu bilgilendirici açıklama yapması üreticilerimiz açısından önem arz etmektedir."
Kurban atıklarını kanalizasyona atmayınBÜYÜKŞEHİR Belediyesi ASKİ Genel Müdürlüğü yetkilileri, vatandaşları kurban atıklarını kanalizasyona atmamaları konusunda uyardı. ASKİ Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada tüm Ankaralıların Kurban Bayramı kutlanarak, şöyle denildi: "ASKİ, özellikle içme suyu ve kanal arızalarına anında müdahale ederek vatandaşlarımızın daha kaliteli ve sağlıklı hizmet almasını gerçekleştirmektedir. Ancak, Kurban Bayramı nedeniyle bazı vatandaşlarımızın kurbandan kalan atıklarını geçtiğimiz yıllarda kanalizasyona attıkları ve bu nedenle kanal tıkanmalarına neden oldukları bilinmektedir. Bu nedenle, kanalizasyon hatlarının tıkanmaması için vatandaşlarımızın kurban atıklarını kanalizasyon bacalarına atmamaları, aksini yapanları uyarmaları, meydana gelen kanalizasyon arızalarını ise ALO 185 ve ALO 153 arıza servislerine bildirmeleri gerektiğini önemle duyururuz."
DÜZELTME VE ÖZÜR
ANKARA Hürriyet’in 19 Aralık 2007 tarihli sayısında "Eğitimde onur veren tablomuz" başlığıyla yayınlanan haberde, EDİT İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Emre Dökmeci’nin babasının ismi Tahsin Dökmeci olarak yazılmıştır. Doğrusu, Turan Dökmecidir. Düzeltir, özür dileriz.