Dila DİNÇ
Oluşturulma Tarihi: Aralık 17, 2009 00:00
İtfaiye’ye 16 yıl sonra ilk kez yapılan memur alımlarında, işe başlayan Bünyamin Yumuşak’ın geçtiğimiz günlerde yüksekten düşüp belinde ciddi hasara yol açması tartışmaları da beraberinde getirdi.
ANKARA İtfaiyesi’ne 16 yıl sonra ilk kez yapılan memur alımlarında, işe başlayan Bünyamin Yumuşak’ın geçtiğimiz günlerde yüksekten düşüp belinde ciddi hasara yol açması tartışmaları da beraberinde getirdi. TÜMBEL-SEN Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Emekçileri Sendikası Genel Merkez Yöneticisi Doğan Altun itfaiyecilerin artık müfredatlarında yazan eğitimin sadece yazınsal kısmını öğrendiğini öne sürerek, eğitimsiz itfaiyecilerin acil durumdaki insanların yanı sıra kendi hayatlarını da tehlikeye attıklarını vurguladı.
Altun, Ankara Hürriyet’e yaptığı açıklamalarda, itfaiyeler üzerinden oynanan oyunlar olduğunu iddia ederek, şunları söyledi:
“Biliyorsunuz, bu yıl içerisinde 200 civarında itfaiye memuru alımı yapıldı. Çoğu üniversite mezunu ve bunların 70 tanesi haricinde geriye kalanı 130 tanesi Büyükşehir Belediyesi’nin farklı birimlerine gönderdiler. Belediyeler Norm Kadro Yönetmeliği’ne göre, itfaiye kadrolu memurları bünyesinde çalıştırması mümkün değil. Aynı yönetmeliğin 18. Maddesine göre, aslında itfaiyelerin ihtiyacı olması halinde, itfaiye birimlerinin görevlerine uygun olarak belediyeden memur gönderilmesi lazım. Ancak bunun tersinin uygulanması hem de kadro açığımız söz konusuyken insanların hayatlarını tehlikeye atmaktır.
Hangisi yetişsin
TÜMBEL-SEN Genel Merkez Yöneticisi Doğan Altun, itfaiyecilerin yetersizliklerini anlatabilmek için sayısal değerler verdi;
“Üstüne üstlük hali hazırdaki kadromuzda yeni başlayanların aldığı eğitim sadece kitabi kalıyor. Yeni başlamış itfaiye erleri ciddi bir yaralanma gördüklerinde uygulamayı yapamayacak kadar şaşırabiliyorlar. Olay sonrasında rehabilitasyona ihtiyaç duyabiliyorlar. Ankara’daki günlük yangın oranı 30 civarında, bu durumda itfaiyeciler en az doktorlar kadar önemli bir görev icra ediyorlar. Şuan ki hesaplarımıza göre, Ankara’nın ilçelerinde çalışan üç şoför, dört tane de itfaiye eri var. Bir yangın bazen altı saat kadar sürebiliyor. 30 yangının hangisine yetişmesini bekliyorlar bilmiyorum. Bir de itfaiye erleri yalnızca yangınlara değil, acil tüm durumlarda arama-kurtarma yapıyorlar.”
Lüzumsuz işler yapıyoruz
ANKARA İtfaiyesi’nde halen görev yapan bir itfaiyeci ise Altun’un sözlerini doğrularcasına şunları söyledi:
“Modern Çarşı yangını sırasında, kendi yetersizliğimizi gördük. Bir çok kimyasalın suya ya da köpüğe nasıl tepki vereceğini ve ne yapmamız gerektiğini bilmiyorduk. İtfaiyeci olarak bizler bir çok alanda arama-kurtarma yapabiliyoruz, ancak şu an o kadar lüzumsuz işler yapıyoruz ki Ankara’da yangınların yarısının bile sönebilmesi şans gibi geliyor kulağımıza. Tatbikatların yetersizliği, bizi köreltiyor. İyi nöbet tutan, temizlik yapan ama yangın görünce napacağını bilemeyen itfaiyeciler olmaya başladık. Kimi sorumlu tutmak lazım bilmiyorum, ancak Ankara İtfaiyesi’nin biran önce yenilenmeye gitmesi gerektiğini çok iyi biliyorum.”