İtfaiyecilerin ’meslek’ isyanı
Güncelleme Tarihi:
Deniz GÜREL
Oluşturulma Tarihi: Şubat 21, 2008 00:00
Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Faruk Kurutuz, yeni hazırlanan Sosyal Güvenlik Kanunu’nda itfaiyecilerin haklarının göz önünde bulundurulmasını istedi.
TÜM İtfaiyecileri Birliği Derneği Genel Başkanı ve Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Faruk Kurutuz, "Çok zor şartlar altında çalışmamıza rağmen polise, gardiyanlara, postacıya, ormancıya verilen kıdem tazminatı ve yıpranma tazminatını alamıyoruz" diyerek yeni hazırlanan Sosyal Güvenlik Kanunu’nda itfaiyecilerin haklarının göz önünde bulundurulmasını istedi.
"Yıpranma tazminatının yanı sıra bir başka sorunlarının da halen itfaiyeciliğin bir meslek grubu sayılmaması olduğunu belirten Kurutuz şunları söyledi:
Yıpranma hakkının verildiği meslek gruplarından bizim hiç bir farkımız yok. İtfaiyecinin işi en az cephede savaşan asker kadar zor. Cephedeki askerin hiç olmaza düşmanı belli. İtfaiyeci yanan bir binaya girdiğinde içeride çökme tehlikesi mi var, patlayıcı mı var bilemiyor. Yeri geliyor bir itfaiyeci 10 kişilik iş yapıyor. Bu zorluklara rağmen polise, gardiyanlara, postacıya, ormancıya verilen kıdem tazminatı ve yıpranma tazminatını alamıyoruz. İstediğimiz çok bir şey değil. Ekonomik olarak devletimizin sırtına yük de değil. Bizim istediğimiz haklar tüm dünyada olan haklar. Araştırmalara göre emekli itfaiyecilerin yüzde 30’u kalp-damar-romatizma hastalıklarıyla boğuşuyor. Bu kadar kutsal bir görevle uğraşan insanlara yıpranma hakkı verilmesi gerekmez mi?
Her gün her an itfaiyeci arkadaşlarımız bu hakkı alma konusunda bir beklentileri var. Sosyal Güvenlik Yasası’nda biz itfaiyecilere 2 aylık yıpranma hakkının verileceği duyumları bile itfaiyeci arkadaşlarımıza moral oldu. Ama diğer meslek gruplarına yıl başına verilen altı aylık yıpranma hakkının bize iki ay olarak yansıması yetersiz. İtfaiyecilere de yıl başına altı aylık yıpranma tazminatı yansımalı.
İtfaiyeci arkadaşlarımızın bir diğer sıkıntısı da itfaiyeciliğin bir meslek gurubundan sayılmaması. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de itfaiyeciliğin bir meslek grubu olarak kabul edilmesini istiyoruz. Yangın, deprem, sel heyelan, çığ düşmesi, trafik kazaları gibi felaketlerde aç susuz, yılmadan çalışan itfaiyecilerin zor yaşam koşullarını biraz olsun iyileştirmek için bu hakların acilen verilmesi gerektiğini düşünüyoruz."
HACETTEPE RİSKLERİ AÇIKLADI
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı’nın itfaiye personelinin sağlık sorunları konulu çalışmasında itfaiyecilerin yaşam boyunca içinde bulunduğu riskleri şöyle ortaya koydu:
Fiziksel riskler: Elektrolit kaybı, adale krampları, sıcak çarpması, işitme kaybı, görme bozukluğu kas ve iskelet bozukluğu.
Kimyasal Riskler: Kroner kalp hastalığı, karbonmonoksit, kükürt sülfür, nitrik asit ve ağır buharlar gibi zehirli gazların teneffüs edilmesi
Psikolojik faktörler: Alev ve duman ortamında yalnız kalm, kanamalı ve ölümlü olaylarla karşılaşma, yangın ve doğal afetlere maruz kalmış insanların bağırış ve feryatlarını duymak gibi
İş kazaları: Yanmak, göçük altında kalmak, yüksek yerden düşmek, yangın enkazı altında kalmak, sele kapılmak.
"Yıpranma tazminatının yanı sıra bir başka sorunlarının da halen itfaiyeciliğin bir meslek grubu sayılmaması olduğunu belirten Kurutuz şunları söyledi:
Yıpranma hakkının verildiği meslek gruplarından bizim hiç bir farkımız yok. İtfaiyecinin işi en az cephede savaşan asker kadar zor. Cephedeki askerin hiç olmaza düşmanı belli. İtfaiyeci yanan bir binaya girdiğinde içeride çökme tehlikesi mi var, patlayıcı mı var bilemiyor. Yeri geliyor bir itfaiyeci 10 kişilik iş yapıyor. Bu zorluklara rağmen polise, gardiyanlara, postacıya, ormancıya verilen kıdem tazminatı ve yıpranma tazminatını alamıyoruz. İstediğimiz çok bir şey değil. Ekonomik olarak devletimizin sırtına yük de değil. Bizim istediğimiz haklar tüm dünyada olan haklar. Araştırmalara göre emekli itfaiyecilerin yüzde 30’u kalp-damar-romatizma hastalıklarıyla boğuşuyor. Bu kadar kutsal bir görevle uğraşan insanlara yıpranma hakkı verilmesi gerekmez mi?
Her gün her an itfaiyeci arkadaşlarımız bu hakkı alma konusunda bir beklentileri var. Sosyal Güvenlik Yasası’nda biz itfaiyecilere 2 aylık yıpranma hakkının verileceği duyumları bile itfaiyeci arkadaşlarımıza moral oldu. Ama diğer meslek gruplarına yıl başına verilen altı aylık yıpranma hakkının bize iki ay olarak yansıması yetersiz. İtfaiyecilere de yıl başına altı aylık yıpranma tazminatı yansımalı.
İtfaiyeci arkadaşlarımızın bir diğer sıkıntısı da itfaiyeciliğin bir meslek gurubundan sayılmaması. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de itfaiyeciliğin bir meslek grubu olarak kabul edilmesini istiyoruz. Yangın, deprem, sel heyelan, çığ düşmesi, trafik kazaları gibi felaketlerde aç susuz, yılmadan çalışan itfaiyecilerin zor yaşam koşullarını biraz olsun iyileştirmek için bu hakların acilen verilmesi gerektiğini düşünüyoruz."
HACETTEPE RİSKLERİ AÇIKLADI
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı’nın itfaiye personelinin sağlık sorunları konulu çalışmasında itfaiyecilerin yaşam boyunca içinde bulunduğu riskleri şöyle ortaya koydu:
Fiziksel riskler: Elektrolit kaybı, adale krampları, sıcak çarpması, işitme kaybı, görme bozukluğu kas ve iskelet bozukluğu.
Kimyasal Riskler: Kroner kalp hastalığı, karbonmonoksit, kükürt sülfür, nitrik asit ve ağır buharlar gibi zehirli gazların teneffüs edilmesi
Psikolojik faktörler: Alev ve duman ortamında yalnız kalm, kanamalı ve ölümlü olaylarla karşılaşma, yangın ve doğal afetlere maruz kalmış insanların bağırış ve feryatlarını duymak gibi
İş kazaları: Yanmak, göçük altında kalmak, yüksek yerden düşmek, yangın enkazı altında kalmak, sele kapılmak.