İşte görkemli jüri

HİCRİ BOZDAĞankara doğumlu Hicri Bozdağ, ankara ve müzik aşığı bir kişi ve rocker’ların manevi babası olarak tanınıyor. Tüm yaşamını müzikle şekillendiren Bozdağ, 1992 yılının son aylarında ilk özel radyolar ankara’da ses vermeye başladığında “Radyocu olmalıyım” diyerek yola çıktı. Tarihler Şubat 1993’ü gösterdiğinde dönemin özel radyolarından BBS FM’in kapısını çaldı. 7 Mart 1993 günü ilk radyo programını yaptı ve radyoculuğa bugün ankara’nın en çok dinlenen yabancı müzik radyosu Radyovizyon FM 93’te her Perşembe yaptığı program ile devam ediyor. Radyo kariyerinin yanı sıra, Rock Market ve Rock Station TV programlarının da yapımcı ve sunuculuğunu yürüten Hicri Bozdağ, 1997 yılında halen devam eden ve 14. kez düzenlenecek olan Rock Station Festivalini başlattı. Hayatında ki en önemli şeyin müzik olduğunu belirten Bozdağ, gençlerin hayatlarına müziği eklemeleri için büyük bir çaba gösteriyor. Müzik ve diğer sanat dallarıyla uğraşan kişilerin, kötü alışkanlıklardan uzak kalacağına inanan Bozdağ, tüm bunların yanı sıra yerli yabancı çok sayıda sanatçının da menejerliğini yapıyor.ASENA ÖZÇETİNSanatçı bir ailenin tek çocuğu olan Asena, annesinin de verdiği destek ile çok erken yaşlarda müzikle ilgilenmeye başladı. İlk ve ortaokul dönemlerinde Alphaville, Duran Duran, Level-42, Kajagoogoo ve Bruce Springsteen gibi müzisyen ve müzik gruplarıyla tanıştı0, ama asıl rock müziğe girişi Janis Joplin’in sesini duymasıyla oldu. The Cult, Whitesnake, Iron Maiden, Slayer, Manowar, Megadeth,Pantera ve Aretha Franklin ilgisi sayesinde hem blues hem heavy metal üzerinde hakimiyet kurabilecek bir vokal tekniği kazandı. Çeşitli grup denemelerinden sonra 1991 yılında Çizgi Ötesi’ni kurdu. Bu grup daha sonra Hard Lines adını alarak 1996’ya kadar devam etti ve ankara’nın tanınmış rock barlarında sahne aldı. Grup aynrıca, 1996 yılında Tuborg Rock Festivali’nde ankara birincisi oldu. Bu grubun dağılmasından sonra, önce Vertigo ardından DNA ile çalışmalarına devam etti. DNA ile istanbul’da üst ve alt Kemancı, Doors ve Eylül adlı barlarda uzun süre sahne aldı. Bu istanbul çalışmaları, 2003 yılında piyasaya çıkan Karakedi albümünün de alt yapısını hazırladı. 1999 yılında daha önce yıllarca beraber çalıştığı Bora Egemen’le birlikte HarleQueen’i kurdu. Davulda Dr. Skull’dan Alper Skull ve gitarda Volkan Ünlüer’in yer aldığı grup, 1999’un sonunda gitara Görkem Gündüz, 2002’de davula Mete Kuteş ve 2008’de İbrahim Burçin Bülbül’ün katılmasıyla son halini aldı ve Karakedi olarak bu güne kadar geldi. Bu grupta Asena ses rengi ve yorumuyla Karakedi sound’unun en önemli unsurlarından biri oldu ve Mayıs 2009’da yeni albümü “Uçurumlar Arasında” ile ilk solo albümüne imza attı. Bu albümden “Yeter ki susma” şarkısına klip yaptı.LEVENT SEĞMENankara’da doğdu. Müzikle 7 yaşında tanıştı. İltekin İlkokulu’nda Güneş Peker’den aldığı dersler sayesinde öğrendiği flüt, mandolin derken, ilkokulu bitirdikten sonra Cumhuriyet Lisesi’nin efsanevi öğretmeni rahmetli Türkan Üçok ile tanışma ve ondan gitar dersi alma şansına sahip oldu. Öğrencilik yıllarında müziksiz geçen tek bir dakikası bile olmadı. Genç Nota’nın iki yıldır hem Akdeniz hem de ankara final jürisinde görev alan Ebru Etizer ile lise yıllarından ilk tanıştığında ve onu dinlediğinde, “Bu cılız sarışın kıza zenci gırtlağını kim monte etmiş?” diye soracak kadar haşarı idi. Öğrencilik yıllarında katıldığı yarışmalarda ödüller kazandı. En büyük desteği, öğretmen olan annesi Türkan Seğmen’den gördü. Fender’ın akustik Gemini III modeli de, annesinden hediye geldi. Hayatının en zor seçimini, gazeteciliğe başladığı 1991 yılında yapmak zorunda kaldı. Bir tarafta simsiyah Fender gitarı, diğer tarafta EOS 1000F fotoğraf makinası..Müziksiz bir hayat yaşamayacağına söz verdi ve gitarını satıp fotoğraf makinesini aldı. 20 yıllık gazetecilik hayatı boyunca gündem değiştiren önemli araştırmalara, haberlere imza attı. 2000 yılında Çağdaş Gazeteciler Derneği tarafından ‘Yılın Gazetecisi’ seçildi. 2005 yılından bu yana ankara Hürriyet Gazetesi’nin haber Müdürü ve köşe yazarı olarak görev yapıyor. 2008 yılında Hürriyet ankara Yazıişleri Koordinatörü Yaşar Sökmensüer, “Bir projem var. Liselerarası bir müzik yarışması yapmalıyız” dediğinde gözleri parladı. Hayatı boyunca kendisine her zaman en doğru yolu gösteren müziğe, borcunu ödeme zamanı gelmişti. Levent Seğmen dört yıldır Genç Nota Proje Koordinatörü ve genç müzisyenlerin elinden tutmak adına gece gündüz çalışıyor. Hem 20 yıllık gazetecilik kariyerinde, hem de Genç Nota’nın dört yılında, hep arkasında olan geniş bir ekibin yanı sıra dedesi, babası ve annesi gibi öğretmen olan eşi Reyhan Seğmen ve kızı Selen Seğmen’in desteği ve hoşgörüsü sayesinde nefes aldı. Vasiyetindeki müzikal şartları henüz kimse bilmiyor.EBRU ETİZERankara’da doğru. İlk, orta ve lise eğitimini ankara’da tamamladı. 1991-92 yıllarında birincilikle kazandığı Hacettepe Üniversitesi ankara Devlet Konservatuvarı Şan Ana Sanat Dalı’nı 1997 yılında bitirdi. Aynı yıl ankara Devlet Opera ve Balesi’nde sözleşmeli sanatçı olarak profesyonel hayatına başladı. 1999 yılında antalya Devlet Opera ve Balesi’ne kadrolu sanatçı olarak atandı. Halen bu kurumda görevini sürdürüyor.2003 yılında ‘The Metropolitan Opera’ bünyesinde açılan ‘Young Artist Talent ‘ programına seçilerek, alanında dünya devi olan opera sanatçıları, rejisörler ve sahne eğitmenlerinin masterclass sınıflarından iyi derece ile mezun oldu. Aynı yıl İsrail, Kanada, Puerto Rico ve abd’de çeşitli opera temsillerinde başrol söyledi. Sanatçı Aspendos Uluslararası Opera Festivali’nde Mascagni’nin Cavelleria Rusticana Operası’ndaki Santuzza rolünü başarı ile seslendirerek, yurt içi ve yurt dışı opera eleştirmenlerinden performansıyla tam not aldı. Sanatçı halen dünyaca ünlü Stage Director John Norris ile opera rejisi üzerine çalışmalarını yürütmektedir.UFUK ÖNENUfuk Önen, Türkiye’de bir çok müzik albümü ve benzeri çalışmaların yapımcılığını ve kayıt mühendisliğini üstlenmiş, aralarında uluslararası festivallerde gösterilmiş filmler de olmak üzere Türkiye, Avrupa ve Kuzey Amerika tabanlı 200’den fazla görsel-işitsel projede besteci, ses tasarımcısı ve ses kayıt mühendisi olarak çalışmıştır.Yakın tarihli What Is and What Should Be adlı çalışması Barcelona’da 2009 Zeppelin festivalinde ve Köln’de NewMedia 2010: SoundLab VII; Feeding Back Through the Door isimli çalışması ise 2009 Avrupa Kültür Başkenti Vilnius’ta Sounding Door projesi kapsamında sergilenmiştir.Önen, alanında ilk Türkçe kaynak olan Ses Kayıt ve Müzik Teknolojileri adlı kitabın yazarıdır ve yine bu alanda 30’dan fazla makalesi ve iki kitabı yayınlanmıştır.Ufuk Önen, Hazy Hill grubunun gitarist ve vokalistidir.AES (Audio Engineering Society) ve IASIG (Interactive Audio Special Interest Group) üyesi olan Önen, Bilkent Üniversitesi’nde ses tasarım, görsel medya ve video prodüksiyon dersleri vermektedir.EGEMEN ÜNALankara doğumlu olan sanatçı, lise yıllarında kurduğu grubu ile Genç Nota benzeri yarışmalara katıldıb 1991 yılında üniversite sınavında hayali olan O.D.T.Ü- Fizik bölümünü kazandı ve ciddi bir grup arayışına girdi. 1992 yılının Haziran ayında ankara’nın önemli gruplarından Metropolis’i iki arkadaşı ile birlikte kurdu. 1995 yılının sonuna kadar istanbul ve ankara’nın en gözde mekanlarında yüzlerce konserde yer aldı. Gitarist Asım Can Gündüz ‘ ün ‘Grup Delikanlı’ projesinde bir yıl yer alan sanatçı, 1995 yılının Aralık ayında Avusturyalı bir işadamının otel ve diskolarında çalmak üzere Metropolis’le yaptığı 4,5 aylık teklif ile birlikte bu ülkeye yerleşti ve beş yıla yakın süre Avusturya’da müzik yaptı. 2000 yılında Türkiye’ye kesin dönüş yapan Egemen Ünal, 2002 yılında Metropolis’le birlikte “Makine” albümünü Ada Müzik etiketiyle piyasaya çıkardı. 2004 yılının Mart ayında bir arkadaşı ile birlikte ankara da Davul-Bas Odası’nı kurdu. Bu çerçevede halen bas öğrencileri hariç 47 tane davul öğrencisi bulunuyor.2010 yılının ağustos