İşte, bozkırın demir atlıları

BOYUNLARINDA rüzgarla dans eden fularları, başlarında kaskları. Hepsinin ayak tabanları karşıyı gösteriyor. Kimisinin kolu, baş hizasından bile yüksekte duran gidonu tutmak için havaya kalkmış, kimininki mümkün olduğunca yana açılmış. Üzerlerinde rengarenk çıkartmalar, rozetler olan siyah deri yeleklerini, pantolonlarını, çizmelerini giymişler. Gök gürültüsünü andıran sesler çıkaran makinelerinin üzerlerinde, onlarcası bir aradalar. Oldukça da heybetli bir görüntü sergiliyorlar. İşte artık bu görüntülere Ankara’da ve civarında daha sık rastlıyoruz.

2005 yılında kuruldu

İngilizce adı Harley Owners Group (HOG), Türkçe tam adı ise Harley Sahipleri Grubu Spor Kulübü Derneği Ankara Şubesi her geçen gün büyüyor. İçlerinde holding patronu da var, üniversite öğrencisi de. Dernek 2005’te kuruldu. Başkanları ise Tunalı Hilmi’deki Tivolino Club ve Tapas Restoran’ın da sahibi olan Zafer Günel. Zafer Günel, Harley Davidson’u daha dingin ruhların motoru olarak tanımlıyor. Onları bir araya getiren en önemli etken, motorlarından çıkan gümbürtülü, onlara göre ise büyüleyici sese duydukları aşk. Ve motorun üzerinde o büyüleyici sesi dinleyerek yol alırken hissettikleri özgürlük duygusu.

Kişiliklerinin yansıması

Motorlarındaki aksesuarlar Harleyciler için çok önemli. Bütün motosikletler fabrika çıkışında birbirine benziyor. Ama bir süre sonra, sahibiyle motosiklet bütünleşmeye başladıkça, ona kendi kişiliğinden bir şeyler katmaya, kendi kişiliğini yansıtmaya başlıyor. Böylece herkesin motosikleti kişiye özel oluyor. Zaten motosiklet, onlar için hiçbir zaman bir ulaşım aracı değil, yaşayan bir canlı, bir arkadaş, bir dost, belki de bir sevgili.

Türkiye genelinde tur düzenlediler

ANKARALI Harleyciler bugüne kadar yurtdışında Yunanistan, yurtiçinde ise Antalya, Bodrum, Marmaris başta olmak üzere Amasra, Akçakoca, Abant, Kartalkaya, Çeşme, Safranbolu, Ilgaz’ın da bulunduğu pek çok yere turlar düzenlemişler. Önümüzdeki günlerde ise İzmir grubunun organize ettiği ve Samsun’dan Hopa’ya kadar uzanan yaklaşık 10 günlük bir seyahatle tüm Doğu Karadeniz’e motorlarının gümbürtüsünü dinletmeye ve ihtişamını göstermeye hazırlanıyorlar.

Bunlar hız motoru değil

En çok zevk aldıkları yerler ise konaklama noktaları. Etrafları kısa bir süre içinde meraklı kalabalık tarafından çevriliyor. Tabii peşinden de ardı ardına sorular geliyor. "Abi şimdi kaç para bunlar? Kaç yapıyor abi bunlar?". Bu iki soru hiç değişmiyor. Cevapları da öyle, "Çok pahalı değil. Bu hız motoru değil. Biz hız yapmayı sevmiyoruz. Bunun çıkardığı ses bizi tatmin ediyor."

Program kışın belirleniyor

30, 40 bazen 50 tanesi bir araya gelince tabii ki belli bir sürüş düzenine göre hareket ediyorlar. En önde yol kaptanı oluyor, en sonda ise artçı. Bu iki kişinin iyi motor kullanabiliyor olması çok önemli. Grubun içinde güvenlik olarak adlandırılan bir iki kişi de, hem aralarındaki iletişimi sağlıyor, hem de durumu gözetim altında tutup, sürüş düzeninde yanlışlık yapanı uyarıyor. Yolculuk sırasında bütün motorlar fermuar düzeninde diziliyor. Harleyciler 100 km’de bir mutlaka dinlenerek gidecekleri yere ulaşıyorlar. Harleyciler fırsat buldukça turlar düzenliyorlar. Programlarını kış aylarında yapmaya başlıyorlar. Ankara, İstanbul ve İzmir’deki gruplarla iletişim içinde bir ortak program çıkarıyorlar. Çünkü ne kadar kalabalık olurlarla, motor sesi ne kadar çok olursa, aldıkları zevk de o ölçüde artıyor. Birlikte sürmek büyük bir haz veriyor. Yolu çıkmadan önce güzergah en ince ayrıntısına kadar belirleniyor. İnternet aracılığıyla da herkese seyahatle ilgili bilgiler veriliyor.

Zengin olmak gerekmiyor

HARLEY Sahipleri Grubu Spor Kulübü Derneği Ankara Şubesi Başkanı Zafer Günel, bir Harley motosiklete sahibi olmak için zengin olmak gerekmediğini söylüyor. Harley tutkusunun, uygun fiyata alınabilecek ikinci el bir motorla başlayabileceğini belirten Günel, "Ankara’da 60 civarında Harley motosiklet var. Sayımız her geçen gün artıyor" diyor.