Güncelleme Tarihi:
Murat Belge: “Savaşmak kolaydır, barışmak zor.” Barış için çalışma yıllar sürer, taş üstüne taş koyarak milim milim ilerlersiniz. Bir kişi çıkar, bir münasebetsiz sözle yılların emeğini yerle bir eder.”
Hüseyin Yayman: “Türkiye demokrasisinin birikimi, ve bu meselede sağlanan tecrübeler bu defa çözüme çok daha yakın olduğumuzu gösteriyor…”
Mithat Sancar: “Barış süreci”ni düşünürken, hep “yol” ve “yürüyüş” imgeleri beliriyor zihnimde... Yolun yarısını geçtik, artık dönüş çok zor. Dönsek de, başladığımız yeri bulamayacağız...”
Fuat Keyman: “Zor, riskli, sorunlu ve de kırılgan bir süreci yaşayacağımızı biliyorum. İnce kırmızı bir çizgi üzerinde yürüdüğümüzü de biliyorum. Ama en önemlisi, bugün barışın gerçekten mümkün olduğunu da biliyorum.”
Ali Bayramoğlu: “Yol uzun... Bu yolda demokrasiden başka rehber yok... Ve demokratların bulunduğu havuz hep aynı havuz...”
Etyen Mahçupyan: Barışın yakıcı bir arzu haline dönüşmesi, elden kaçtığında ortaya çıkar. (...) Savaşın bitmesi barışı sağlamıyor ama bize bir fırsat veriyor: Barışa konuşarak yürüme fırsatı…
Oral Çalışlar: “Kendileriyle barışık olmayan, iç dünyalarında barış ve huzur olmayan insanlar; barışa katkıda bulunamazlar.” (Franz Alt)
Yıldıray Oğur: "Türkiye entelektüel hayatı, sivil toplumu barış karşısında çok kötü bir sınav veriyor. Savaşa karşı her türlü tedarikliydik ama barışa hazırlıksız yakalandık."
Kürşat Bumin: "Barış sözcüğü kulağa hoş geliyor ama bunun ne derece emek isteyen, ne kadar zor bir süreç olduğunu hatırlamak bile istemiyoruz. İşimiz gerçekten zor... Sırrı Süreyya Önder'in deyişiyle 'Barış bizi suçüstü yakaladı'..."
Kezban Hatemi: “Düşünün, bu ülkede gayrimüslim olmak, farklı etnisiteden olmak, Kürt olmak çok zor birşey. Ben uzun süredir dua ederken, ‘Allah”ım sen beni bu ülkede azınlık ve Kürt yapmadığın için sana hamd ediyorum’ demeye başladım. Bireysel olayların, davaların içine girince, işkencelere baktığınız zaman öyle...”
Lale Mansur: “Milliyetçi, ırkçı, tek tipçi ideoloji öyle bir şey ki, vicdanı temsil etmesi gereken sanatçılar arasında, barışa kuşku duyulması gereken bir şeymiş gibi bakanlar var.”
Muhsin Kızılkaya: “Kan davalarını ortadan kaldıran şey kanın bağışlanmasıdır. Bunu yaptığınız andan itibaren istenilen noktaya gelinebilir. Bu savaşta tek bir özür yok, çok fazla özür var. PKK’nın kendi iç infazlarından dolayı özür dilemesi lazım. Devlet Kürtlerden, Kürtlerin de Türk halkından özür dilemesi lazım. Bizim kültürümüze ve geleneksel hayatımıza yakışan şey helalleşmek.”
Öztürk Türkdoğan: “Barış süreci gelişiyor. Bu süreç içerisinde barış dilini kullanmak gerekiyor. Eşitlik, insan hakları dilini kullanmak gerekiyor.”
Can Paker: “Türkler ile Kürtler değil, beyaz Türkler ile toplumun diğer kesimleri de yan yana yaşamayı öğrenecek. Ötekinin inkarının vazgeçilmesini öğrenecek. Toplumun yan yanalığı beraberliğe doğru gidecektir. Toplu ‘Bu işi çöz arkadaş’ diyor.”
Sibel Eraslan: “Barış hem yaşam güvenliği, hem de düşünsel bir sorun aynı zamanda. Varoluşumuzu tamamlayabilmemiz bu iki hürriyetin üzerinde yükseliyor çünkü. Yaşama hürriyeti ve düşünce hürriyeti olmadığı sürece bizim insan olarak varoluşumuzu tamamlamamız çok mümkün gözükmüyor.”
Abdurrahman Dilipak: “Yeni bir mevsimin başlangıcındayız.. Bademler çiçek açtı. Memleketime bahar geldi. Cemreler, sırası ile havaya, suya, toprağa düştü. Bugün toprağa barış düştü.”
Avni Özgürel: “Sürecin sonunda Türkiye’de siyasetin taşları yerinden oynayacak. Kürt siyasi hareketi adına da ana muhalefet adına da siyaset sahnesinin bugünkü aktörleri bugünkü şekliyle kalmayacak. Demokrasinin inşası başarılabilirse yeninin inşasında harcı olmayanların ayakta kalacağını düşünür müsünüz?”
Hilal Kaplan: “Ne ölerek, ne de daha fazla öldürerek bu sorundan kurtulamayacağız. Barışa bir şans daha vermekten öte çaremiz yok.”
Hülya Koçyiğit: "Eğer barışı istiyorsak ve bekliyorsak her iki taraf da birbirine empati kurarak konuşmalı. Barışın dili bu empatidir"
Orhan Gencebay: 'Barış için her şeyin denenmesi gerektiğine inanıyorum. Söyleyerek, söyleşerek barışa ulaşabiliriz. Uzaktan kızarak, silah çekerek barışa ulaşmak mümkün değil. Barış olmazsa yaşam olmaz ki! Barış neden istenmez ki!"
(Akil insanlar listesindeki isimlerin, farklı tarihlerde, yazılarından ya da açıklamalarından derlenmiştir)