İlçe belediyesi yetkisiz Büyükşehir imparatorluk

Güncelleme Tarihi:

İlçe belediyesi yetkisiz Büyükşehir imparatorluk
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 31, 2011 00:00

Büyükşehir Belediye Başkanı’nın özel katkılarıyla gerçekleştirilen yasal değişikliklerle ilçe belediyelerinin yetkisiz hale geldiğini belirten Tanık, ”Büyükşehir Belediyeleri adeta bir yerel imparatorluk yetkisiyle donatıldı” dedi.

ANKARA Hürriyet, dokuz günlük Ramazan Bayramı tatilinde kent gündemini sıcak tutmak amacıyla ilçe belediye başkanları ile görüştü. 2009 yılında yapılan yerel seçimlerde Çankaya Belediye Başkanı seçilerek göreve gelen Bülent Tanık, geride bırakılan iki buçuk yıllık süreci değerlendirdi.

Estetik düzenleme yapıldı

Ankara Hürriyet muhabirinin sorularını samimi bir dille yanıtlayan Tanık, göreve gelmeden önce fiziksel, sosyal ve kültürel anlamda çöküntü halindeki Kızılay’ı yeniden yaşanabilir bir merkez haline getireceklerinin sözüyle yola çıktıklarını söyledi. Bu hedef doğrultusunda Sakarya ve Yüksel Caddeleri ile Konur, Karanfil, İnkılap ve Bayındır Sokak’ta önemli fiziksel yenilikler yaptıklarını ifade eden Tanık, “Bölgeyi estetik biçimde yeniden düzenledik. Bu düzenlemelerin ardından bu alanın kullanımını zorlaştıran işporta işgaline karşı önemli başarılar elde ettik. Şimdi sırada bölgedeki tabelaların ve bina dış cephelerin düzenlenmesi var. Bunu da gerçekleştirdiğimizde Kızılay’ın çehresini büyük ölçüde değiştirmiş olacağız” dedi.

SSK’da yenileme

Çankaya Belediyisi ile Büyükşehir Belediyesi arasında bir süredir polemiklere neden olan “SSK İşhanı” hakkında da konuşan Tanık, “Merkez hizmet binamızı Kızılay merkezine taşıyıp, bir meydan çalışması yaparak bölgeyi ekonomik ve sosyal açıdan canlandıracak çok önemli bir proje geliştirdik. Büyükşehir Belediyesi’nin engellemeleri nedeniyle bu projeyi tam istediğimiz biçimde gerçekleştiremesek de, satın aldığımız SSK binasında kapsamlı yenileme çalışması yaparak hem hizmet binamızı buraya taşıyacağız hem de bölgenin alan gereksinimini karşılayacak düzenlemeleri yapacağız” ifadelerini kullandı.

Kır ve kent kardeşliği

Ankara’da son 15 yıldır kent yoksulluğunun arttığına dikkat çeken Tanık, yoksulluğu karşı yardım yapmakla yetinmediklerini, üretim, istihdam ve ucuz tüketimi ana hedef belirleyen bir belediyecilik anlayışı yürüttüklerini kaydetti. Başkanlık görevi boyunca hayata geçirdiği en önemli proje sorusuna Tanık, “Bence Kır ve Kent Kardeşliği projesi çok önemli. Bu projemizi dünya ölçeğinde de tanıtmaya çalışıyoruz. Proje ile kentin çeperinde bulunan alanlarda tarımsal üretimi ve hayvancılığı geliştiriyoruz. Buraları üretken hale getirerek hem kente yeni göçleri engelleyecek, hem de kentin ucuz ve sağlıklı beslenmesini sağlayacağız. Bunun dışında Kızılay kent merkezi ve yaya öncelikli kentsel düzenleme projelerimiz de önemli hizmetlerimizin başında geliyor” yanıtını verdi.

Büyükşehir sorumlu

İlçe belediyelerinin en büyük sıkıntılarının başında yetki eksikliğinin geldiğine değinen Tanık, Büyükşehir Belediyeleri’ni ise, “yerel imparatorluk” diye adlandırdı. Tanık, şöyle devam etti: “Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’nın da özel katkılarıyla gerçekleştirilen yasal değişiklikleri ilçe belediyeleri iyice yetkisiz hale gelirken, Büyükşehir Belediyeleri adeta bir yerel imparatorluk yetkisiyle donatıldılar. İmar alanında hemen hiçbir yetkimiz olmadığı gibi, altyapı sorunundan, temizlik ve asfalt konularına, ruhsat ve denetim işlerine kadar ilçe belediyeleri iyice işlevsiz hale getirilmiş durumda. Çankaya’nın yüzde 90’ında yetkili ve sorumlu olan Büyükşehir Belediyesi. Bu koşullarda Çankayalının taleplerini karşılamak çok zor. Hele bir de Büyükşehir Belediyesi iyi niyetli yaklaşımlar içinde değilse.”

Büyükşehir Belediye Başkanı olsaydı

TANIK, “Eğer Büyükşehir Belediye Başkanı olsaydınız, Ankara’da hayata geçireceğiniz projeler neler olurdu?” sorusuna ise, şu yanıtı verdi: “Kent ve kır kardeşliği projesini çok yaygın biçimde hayata geçirerek, Ankara’nın çeperinde bulunan ve çok büyük bölümü tarıma elverişli alanlarını ekonomik bakımdan üretken hale getirir, Ankara’nın gıda gereksinimin hem ucuz hem de sağlıklı hale gelmesini garanti altına almak isterdim. Ankara’nın sanayi ve turizm potansiyellerini geliştirecek ve istihdamı artıracak projelere özel bir önem verirdim. Ankara’ya büyük bir kent meydanı kazandıracak ve kent merkezlerine yeniden canlılık getirecek projeleri hayata geçirirdim. Başkent’in ulaşım master planını hazırlatarak, araç öncelikli değil insan öncelikli, bireysel ulaşımın değil toplu ulaşımın, raylı sistemin egemen olduğu bir anlayışla ulaşım sorununu çözmek isterdim. Kenti engellilerin, kadınların, yaşlıların ve yayaların rahatça yaşabildiği insan ve yaya öncelikli bir kent haline getirmek isterdim.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!