İki bakan bastırınca EXPO gitti

BÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanı Melih Gökçek Kazakistan’ın Başkent’i Astana’da bir araya geldiği bir grup gazeteciye önemli açıklamalarda bulundu.

Eskişehir Yolu’nda inşaatı yarım kalan ve demir kafes olarak adlandırılan binanın geleceğinden, İzmir’e kaptırılan EXPO ve İstanbul’a yapılacağı açıklanan Bilişim Vadisi’yle ilgili Başkan Gökçek çarpıcı açıklamalarda bulundu.

“Kazakistan’da görüp de Başkent’e getirmek istediğiniz bir yapı var mı?” sorusuna Gökçek, “Astana’da parlak koyu kahverengi bina kaplamaları var. Altın kaplama gibi gözüküyor. Bizim çelik kafesin (Armada’nın karşısındaki yarım kalan inşaat) dış kısmını öyle yaptırabilirim. Güneş vurduğunda da parıl parıl parlar” dedi.

Gökçek’in Astana’da yaptığı çarpıcı açıklamalar şöyle:

Kızılay için toplantı

Kızılay projesiyle ilgili Temmuz ayı içerisinde bir toplantı yapacağız. En büyük sorun Mimarlar Odası’nın tahriki ile bazı mimarların yapılara izin vermemesi. Yapacağımız ışıklandırma ve kaplamayı engellemek için gayret sarf edecekler. Ama illaki aşacağız. ‘Bizim binamıza dokunamazsınız’ gibi inatları olabilir. Cephelere dilerse Büyükşehir şartlar getirebilir. Yasada böyle bir hüküm var. Çok büyük bir engel çıkarsa en son çare kanun getirip yaparız. Başbakanımız da bu konuda söz verdi çünkü. Ankara’daki 300 bina aydınlatılacak. Aydınlatma kolay, 2-3 ayda biter. Ama önemli olan cephelerin yapılabilmesi. Önce keşifçıkarılacak. Şu anda somut bir fizibilite çalışması yok, çünkü malzemeye karar verebilmiş değiliz. Yapacağımız cephelerin 50 yıl garantisi olmasını istiyoruz. Maliyetin üzerinde durmadan Ankara’ya kazandıracağı prestiji düşünüp en iyisini yapmaya çalışacağız. Armada’yı güzelliğini hep beraber gördük. Onlara biz rica edip jest yapmalarını istedik, onlar da yaptı. TOBB’a da kendilerinin yapmasını söyledim, onlar da herhalde yapacak. Başkent’teki büyük binaların hepsinin değişik dizaynları olacak. Sadece resmi binaları kırmızı ışıkla yapacağız. Belediye binasının ise iki tarafını da ekranlı yapma istiyoruz. Oradan değişik gösterilerin yanı sıra milli maçları canlı yayınlayacağız.

EXPO için iki bakan bastırdı

EXPO için Ankara’nın tercih edilmemesinin sebebi şudur. Sayın Başbakan’ın İzmir tercihi iki bakanın (eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay) bastırması ile oldu. Yoksa olmazdı bu iş. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu işi yapamaz çok net söylüyorum. Zaten yapamayacağını da belediye başkanı (Aziz Kocaoğlu) Paris’e gitmeyerek ispat etti. Öyle birisine EXPO’yu teslim etmeleri çok zor. Şimdi EXPO’yu almak tamamen hükümetin gayretine kalıyor. İnşallah alırlar. Onun için ikisinin ağırlığı ile alabilirler, ama tabi belediyeyi bilemiyorum İzmir Büyükşehir Belediyesi bu işi yapamaz çok net söylüyorum. Biz yurt dışındaki 20’ye yakın vilayetten resmi yazı almıştık. Aday olursanız bizim ülkemizin tercihi Ankara olur diye ama aday olamadı.

Bill Gates’in İstanbul ısrarı

Bilişim Vadisi’ni Ankara’ya kurmak istiyorduk. Nihat Bey(Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün) de Kocaeli’ne istiyordu. Başbakanımız İstanbul’a götürüyor. Olay şöyle gelişiyor. Başbakan Bill Gates’e (Microsoft’un kurucusu) Türkiye’ye yatırım yapması için çağrıda bulunuyor. O da ‘İstanbul olursa yaparım’ diyor. Sayın Başbakan da o teknoloji Türkiye’ye gelsin diyerek, ‘Tamam’ diyor.

Şu anda kuşkusuz en iyi Ar-ge çalışmaları Ankara’da yapılıyor. Biz teknokentlerimizde ve üniversitelerimizde araştırmalarımıza devam edip kendi Bilişim Vadimizi kurmak için çalışacağız.

Gürsel Tekin askerde topçu muydu?

GÖKÇEK 12 Haziran’daki Genel Seçimler’in sonuçlarının kendisi için sürpriz olmadığını ve Ankara’ya yönelik tahminlerinin bire bir tuttuğunu söyledi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’e yüklenen Gökçek şözlerini şöyle sürdürdü:,

“Seçim anketlerim bire bir tuttu. Ankara 1. bölge 44 küsür, ikinci bölgede de yüzde 55 demiştim. Bu seçimde sürpriz nedir sorusuna da Kılıçdaroğlu yüzde 27 alırsa o olur demiştim. Gürsel Tekin yüzde 40 demişti. Desteksiz atıyor. Askerliğini nasıl yaptı bilmiyorum. Topçu muymuş acaba? Polatlıda mı yapmış. Bundan sonraki süreçte Kılıçdaroğlu’nun direnmesi zor gözüküyor. Kurultay için imza toplanıyormuş. Ben şimdiden söyleyeyim atmadım. Gitsin istemiyorum. Kılıçdaroğlu kalmalı CHP’de. Gideceğini bile bile gitmesini de istemiyorum. Böylesini nerede bulacağız bir daha. Bizim velinimetimiz. Baykal ve Sav akıllı bir müdahale yapıyor. Biz genel başkana karışmıyoruz, çevresini değiştireceğiz’ diyor. Tabi çevresini temizleyince o iyot gibi ortada kalacak. Yaşaması mümkün değil, kendiliğinden istifa edecek. Bunun başka yolu yok. Hatırlarsanız Tuncay Özkan’ı aday yapmaz demiştik. Tuncay partide olsaydı, bunu ezer geçerdi. Bunu yapabilecek ikinci kişi Mustafa Sarıgül. Açık ara ezer geçer. Onu da partiye almıyorlar. İstanbul’da mitinge gidiyor, otobüsün üstüne çıkmak istiyor, çıkartmıyorlar. O da bozulup gidiyor. Mustafa gelse çiğköfte gibi hem Kılıçdaroğlu’nu hem de Gürsel’i ezer geçer.”

Özür dileyenin davasını çekerim

“Twitter’da 105 bin takipçim var. Geçen gün başbakanın yanındaydım, gece saat ikide yanından ayrılırken, buradan twitter a gidiyorsun değil mi dedi. Saat gece 2 idi. O da artık biliyor Geçen gün saat gece ikide Başbakan, ‘Buradan da twitter’a giriyorsun değil mi?’ dedi. O da biliyor artık. Yerel seçime herhalde 300 bin olur. Facebook’a vakit ayıramadım. Ama onunla da uğraşacağım. Kim ne derse desin ayırdığım vakitten hiç de pişman değilim, memnunum. 105 bin rakamı bir siyasetçi için çok önemli. Tahminime göre takipçilerimin en az yüzde 50’si Ankaralı. Ağır eleştiriler oluyor, hiç tınlamıyorum. Terbiye sınırlarını aşmayan eleştirileri yanıtlıyorum. Seni ‘unfollow’ (Takipten vazgeçme) ettim diyor iki gün sonra bakıyorum yeniden eklemiş. Alışkanlık oluyor. Benim kadar ne söylese cevap veren yok ki.

Bir avukat arkadaş sadece twitter’daki hakaretlerle uğraşıyor Henüz sonuçlanan yok, dava 1-2 sene sürüyor. Özür dileyen herkesin davasını anında çekerim.

Seçim zamanı bana çok hakaret edilmişti. Hakkımda iftira kampanyası başlatılmıştı. ‘Bütün AVM’ler benim, nereye yeni yol yapıldıysa yanındaki arsalar benim. Ankara’ daki tırlar büyük oğlumun, sulama tankerleri küçük oğlumum. Dubai de otellerim, Şanghay da limanım var’ Bunlar gibi akla hayale gelmeyecek şeyleri söylediler. Hala da bu tip iftiralar devam ediyor. Birebir diyalog kurulması nedeniyle twitter’ı kullanıp, yeri geldiğinde bu iftiralara yanıt veriyorum.

Fuar alanında iyi gidiyoruz

“FUAR alanı konusunda çok iyi gidiyoruz. Fuar alanının kurulacağı Akyurt’ta 800 bin metrekare hazine arazisi var. Bunun bize makul fiyattan intikali üzerinde durduk. Kentsel dönüşüm ilan edilen yerlerdeki kamu arazileri belediyelere harcı esas olan değer üzerinden veriliyor ve bu da düşük oluyor. Bize öyle intikal edecek. Kamu kurumu niteliğindeki kuruluşlar ile işbirliği yapabiliyoruz. TOBB, ATO, ASO ile işbirliği yolunu seçtik. Kentsel dönüşüm konusundaki talebimizi bakanlığa iletip, Meclisimizden karar çıkartacağız.”

Sohbetten notlar

BAŞKENT’İ yakından ilgilendiren konularda açıklamalar yapan Gökçek beşinci dönem adaylık, metro inşaatları konusunda da kısa değerlendirmelerde bulundu:

Allah izin verir, Başbakanımız müsaade ederse beşinci dönem için niyetim var. Beşinci dönem olursa, son dönemim olur. (‘Hedef 2023 deniyor. Siz de bunu diyor musunuz? Altıncı dönem de olur mu?’ sorusu üzerine)

Metro da ihale ilan edildi. Sincan ve Çayyolu iki yılda bitiyor, Keçiören’e 800 küsur gün verilmiş. 2.5 sene gibi. Erken bitirmek için sıkıştıracağız diyorlar. Oyla ilgisi yok ama öncelik önce Sincan sonra Keçiören’de

Gençlik Parkı’daki su oyunları ihalesi yapıldı. En geç Eylül başında biter. Gençlik Parkı’nda hem lazer hem müzik hem su oyunları olacak. Daha önce hiç görülmemiş bir gösteri olacak. İhalesi 5 trilyona gitti.