İftarda kızartma yerine tavuk eti

Güncelleme Tarihi:

İftarda kızartma yerine tavuk eti
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 16, 2010 00:00

Ramazan ayında sağlıklı beslenmek için tavuk etinin tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevinç Yücecan, tavuk etinin protein kaynağı olduğuna dikkat çekti.

HACETTEPE Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevinç Yücecan, ramazan ayında sağlık için daha düşük kalori, daha az yağ ve daha az kolesterol içeren tavuk etinin tercih edilmesini önerdi.
Yücecan yaptığı açıklamada, tavuk etindeki proteinin, kaliteli protein kaynağı olduğunu belirterek, iftarda ağır hamur işi yiyecekler, kızartmalar, baklavalar yerine çorba, haşlanmış, ızgara veya fırında pişirilmiş et, tavuk veya hindi eti, sebze yemekleri, bol salata ve meyve yenilebileceğini belirtti.
Derisiz tavuk eti ve balığın, kırmızı ete oranla daha az doymuş yağ ve kolesterol içerdiğinin altını çizen Yücecan, şöyle konuştu:
“Optimal beslenme önerilerinde önemli yeri olan tavuk eti, besin öğeleri açısından değerlendirildiğinde, dana ve koyun etinden daha düşük kalori sağlar, daha düşük yağ, daha düşük doymuş yağ ve daha az kolesterol içerir. Bu etlerin içerdiği proteinin çoğunluğu vücut proteinine dönüşebilir ve sindirilebilirliği yüzde 91’dir. Bu nedenle bu etlerin proteini iyi kaliteli protein kaynağı olarak nitelendirilir.
Kırmızı et, tavuk ve balık eti protein içerikleri açısından kıyaslandığında aynı miktarlarda protein içerdikleri söylenebilir, fakat derisiz tavuk eti ve balık, kırmızı ete kıyasla daha az doymuş yağ ve kolesterol içerir.”

Sahurda protein

Ramazanda normal beslenme alışkanlıkları ve yaşam biçiminde değişiklikler meydana geldiğini ve öğün sayısının ikiye indiğini belirten Yücecan, günlük gereksinimin beşte ikisini sahurda, beşte üçünü de iftarda almak gerektiğini vurguladı.
Sahura kalkmadan veya yatmadan önce hafif gıdalar alarak oruç tutmanın sakıncalı olduğunu ifade eden Yücecan, şu bilgileri verdi:

“Sahurda emilimleri diğer besinlere kıyasla daha yavaş olan, kan şekerini daha yavaş yükselten ve tokluk hissi oluşturan et, süt, peynir, yoğurt, yumurta gibi besinler tüketilmelidir. Sebzeli börekler ve meyve de tercih ediyebilir. Turşu, tuzlu ayran, ağır tatlılar, börek gibi gün boyunca kişiyi susatan yiyeceklerin yenmemesi daha doğrudur. Ayrıca mideyi uyarıcı çok acılı, baharatlı yemeklerden de uzak durulmalıdır.”
Ramazanda dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan birinin, yiyeceği kısa sürede tüketmemek olduğunu vurgulayan Yücecan, fazla miktarda yiyeceğin kısa sürede tüketiminin metabolizmayı ve sindirim sistemini zorladığını söyledi.

İftar sofralarınızı limonatayla serinletin

SON üç yıldır üretimi ve tüketimi artan limonata, iftar sofralarında da yerini aldı.
Kişi başına düşen yıllık limonata tüketim miktarının bir litreyi geçtiğini belirten Uludağ İçecek Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Ömer Kızıl, hava sıcaklıklarının etkili olduğu ramazan ayında limonatanın daha fazla talep gördüğü belirtti.
Yüzyıllardır varlığını koruyan limonatanın önceleri pastanelerde satıldığını belirten Kızıl, 80 yıllık tecrübeyle 2007 yılında Türkiye’de ilk kez “Uludağ Limonata” adıyla limonatayı şişelediklerini söyledi.
Ramazanın yaz aylarına denk gelmesi nedeniyle, satışlarda artış olduğunu vurgulayan Kızıl, şöyle devam etti:
“Geçen yıl limonata satışlarında adeta patlama olmuştu. Sıcak iftar sofralarının serinleten ürünü oldu. Özellikle sofralardaki gazlı içeceklerin tahtını sallamaya başladı. Bu yıl da tüketiminde önemli bir artış bekliyoruz. Ramazan öncesine ve geçtiğimiz birkaç güne bakıldığında talep oldukça yüksek. Geleneksel içeceğimiz olan limonata, Türk markasıyla hak ettiği yerde. Bu ramazandan oldukça umutluyuz.”

Depremlere rağmen varlığını koruyor

HAMAMÖNÜ’nde 1484 yılında Karacabey tarafından yaptırılan Karacabey Camisi 1892 depreminde büyük tahribata uğradı. Cami, Karacabey’in torunlarından İzzettin Karacabey tarafından 1938 yılında yeniden onarıldı.
Karacabey Külliyesi ise 15. yüzyılın ilk yarısında Sultan 2. Murat zamanında Anadolu Beylerbeyi olan Celalettin Karacabey tarafından yaptırıldı. Bursa tipi, ters “T” veya zaviyeli cami denilen plan üslubundan olan külliyenin planı, tipinin Ankara’daki tek örneği. İbadet mekanının üzeri iki ayrı kubbe ile örtülen camide bunların yanında birer yan mekan ve beş bölümlü son cemaat yeri bulunuyor.
1892 depreminde ibadet mekanının üzerinin çökmesinin ardından, onarımı sırasında da orijinaline sadık kalınarak beden duvarları yapıldı ve üzeri çatı ile örtüldü.

Karacabey’in türbesi

Caminin giriş portali sonradan yapılan bezemelerle özgün süslemesinden uzaklaştı. Bununla beraber kilit taşı ve çevresi güzel bir stalaktitli taş işçiliği gösteriyor. Giriş kapısının üzerinde sülüs yazılı çiçekli bir zemin üzerine kitabe yerleştirilmişse de bu kitabe zamanla bozulduğundan banisi ve yapım tarihi konusunda kesin bir bilgi edinilemiyor. Caminin kuzeybatısına son cemaat yeri ile yan odaların birleştiği köşede minare bulunuyor. Minarenin altı Antik Çağlara ait devşirme parçalardan yapılan camide, üst kısımlar mor renkli çini ile kaplı tuğla örgülü. Bu tuğla bölmenin üzerinde Bursa kemeri şeklinde sağır nişler yer almaktadır.
Caminin kuzeybatı köşesinde Karacabey’in türbesi yer alıyor. Türbenin içerisinde Varna’da şehit düşen Karacabey ile oğlu Ahmet Çelebi’nin mezarları bulunuyor.Bu türbe Sultan 3.Selim zamanında Pir Mehmet tarafından tamir ettirildi, 1943 yılında da Milli Eğitim Bakanlığı’nca da onarıldı. Sekizgen planlı türbenin girişi dışarı taşkın, yanları kapalı, üstü tonozlu bir eyvan biçiminde. Duvarları taş ve tuğlanın örgülü biçimde birlikte kullanılmasından oluşuyor.

Çeşmi Kebap’ta iftar keyfi

ÜMİTKÖY’DEKİ Çeşmi Kebap Et Restoranı, Ramazan ayını özel hazırlanan sofralarda geçirmek isteyenlerin yeni adresi. Zengin ramazan menüsüyle dikkat çeken Çeşmi Kebap, Ankaralı misafirlerini farklı ve lezzetli iftar seçenekleriyle buluşturuyor. İftarda Çeşmi Kebabı tercih eden Başkentliler, antep fıstıklı bal, tereyağı, tulum peyniri, siyah zeytin, hurma ile orucunu açacak. İftariyelik, çorba, salatalar, ara sıcaklar, kebap çeşitleri, tatlı ve içeceklerin yer aldığı restoranda fix menü fiyatı 35 TL.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!