Güncelleme Tarihi:
Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi Marjanne de Kwaasteniet, Ankara tarihine hakim olduğunu ve şehrin 100 yıllık gelişiminin etkileyici olduğunu belirtti. Kwaasteniet, “Şehrin batı aksındaki üniversiteleri Eskişehir Yolu üzerindeki bisiklet yoluyla birbirine bağlamak doğru bir adım. Ayrıca kampüs içinde bisikletliler için ayrı yollar yapılabilir. Bu konuda Başkan Mansur Yavaş gerçekten hevesli” dedi. Türkiye ve Hollanda arasında yaşanan sıkıntılı sürecin sonrasında Ekim 2018’de Ankara’daki görevine başlayan Büyükelçi Marjanne de Kwaasteniet, ilişkilerin tekrar başlamasının önemine değindi. Hollanda Büyükelçisi, buradaki görevini, amaçlarını ve Ankara’ya dair izlenimlerini paylaştı.
Büyükelçi olarak en çok odaklandığınız nokta ne oldu?
Kariyerimin büyük bir bölümü, çok taraflı ilişkiler ve uluslararası kurumlar içinde geçti. Bu zorlu durumu pozitif olarak ele aldım. Sıkıntılı 18 ay geçtikten sonra ilişkileri tekrar canlandırmak amacını çok benimsedim. Tabi ki her konuda anlaşamayız ama önemli olan husus, diyalog kanallarını açmak ve iletişimde olmak. Diyaloğu açtığınızda politikacılarınız çözüm üretecektir. Bu açıdan başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Bunu Avrupa’daki komşularımızla, müttefiklerimizle de yaşıyoruz.
TÜRKİYE’DE KADIN LİDERLERE KARŞI BİR TUTUM YOK
Bu görevde kadın olmanın sıkıntısını yaşadınız mı hiç?
Türkiye açısından hiçbir sıkıntı çekmedim. Türkiye, kadınları üst makamlarda görmeye alışkın bir ülke. Dışişleri Bakanlığı’nda çok fazla kadın çalışan var. İş hayatında üst düzey çok fazla kadın var. Oran olarak Hollanda’da belki daha çok çalışan kadın var ama orada görünürlükleri daha düşük. Türkiye’de kadın liderlere karşı bir tutum olduğunu düşünmüyorum. Zaten daha önce bir kadın başbakanınız vardı.
Günlük çalışma temponuz nasıl?
Ben erken kalkanlardanım. 08.00’de büyükelçilikte oluyorum. 08.00-09.00 arası benim için altın saatler. e-maillere cevap verme gibi işleri o zaman yapıyorum. 17.30’da elçilikten ayrılıyorum. Biraz ara veriyorum. Sonrasında sergiler, resepsiyonlar gibi etkinliklere katılıyorum. Bu tarz sosyal ortamlar, mevcut ağları geliştirmek açısından faydalı, işimizin bir parçası. Ayrıca insanlarla konuşmak keyifli oluyor. İnsanlarla konuştukça çok farklı şeyler öğreniyorum. Onun dışında vakit buldukça gezmeye çalışıyoruz. Geçtiğimiz hafta sonu Hattuşaş Antik Kenti ve Beypazarı’na gittik. Elmadağ’da yürüyüş yaptık.
ANKARA KÜLTÜREL YAŞAMI HAREKETLİ
Eşinizle birlikte oldukça aktif bir sosyal yaşantınız var. Özellikle kültür ve sanat faaliyetlerini takip ediyorsunuz? Ankara’daki sanatsal faaliyetleri yeterli buluyor musunuz?
Ankara’dan olabildiğince çok şey almaya çalışıyoruz. Ankara’nın kültürel yaşamı birçok insanın düşündüğünden daha hareketli ve elçiliğimiz de dahil olmak üzere diğer büyükelçilikler de bu çeşitliliğe katkıda bulunuyor. Sanat, insanların yaşam hakkındaki düşüncelerinin ve hislerinin önemli bir ifadesidir. Türkiye’de tarih, ağırlığını hissettiriyor. Arkeolojik zenginlik muazzam.
ÇANKAYA YOKUŞLU, TRAFİK TEHLİKELİ
Burada en çok özlediğiniz, eksikliğini hissettiğiniz şey nedir?
Sanatsal olarak, özlediğimiz çok şey yok. Ama eksik şeyler hakkında konuştuğunuzda, her Hollandalı bu soruyu aynı şekilde yanıtlar: ‘Bisikleti özlüyoruz!’ Evde herkes bisikleti ulaşım aracı olarak kullanır. Temiz havanın tadını çıkarmanızı ve aynı zamanda egzersiz yapmanızı sağlar. Yurt dışındayken özlediğimiz bir yaşam tarzı.
Ankara’da bisiklete binebiliyor musunuz?
Ankara’da bisiklet kullanmıyoruz. Özellikle Çankaya’da hiç kullanmıyoruz. Çünkü çok yokuşlu. Ayrıca trafik de bisikletliler için çok tehlikeli. Midas Antik Kenti’ne dağ bisikletleriyle gitmiştik. Yarım günü sit alanında geçirdik. Doğanın içinde vakit geçirmek çok güzel. Ama bisikleti Ankara’da ulaşım aracı olarak kullanmak için henüz çok erken.
Geçtiğimiz günlerde AB Delegasyonu’nun düzenlediği etkinlikte şehri bisikletle gezdiniz. O gün neler hissettiniz?
Eskişehir Yolu’nu ele geçirmek ve tünele doğru bir yolculuk yapmak harikaydı. Pazar günü arabaya binen çok sayıda insanın bisiklete binmesi harika oldu. Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın desteğini almamız iyi oldu. Bence herkes bunun bir başarı olduğunu düşünüyor. Kim bilir belki de gelecek yıl arabasız alanı uzatabiliriz.
KAMPÜS İÇİNDE BİSİKLET YOLLARI YAPILABİLİR
Belediyenin bisiklet yolu konusundaki çalışmalarını takip ediyor musunuz?
Büyükşehir Belediyesi’nin doğru yönde ilerlediğini düşünüyorum. Şehrin batı aksındaki üniversiteleri Eskişehir Yolu üzerindeki bisiklet yoluyla birbirine bağlamak doğru bir adım. Ayrıca kampüs içinde bisikletliler için ayrı yollar yapılabilir. Bu konuda Başkan Mansur Yavaş, gerçekten hevesli. Ancak şehrin Çankaya tarafına bir şeyler yapmak çok mümkün olmayacaktır. Şehrin batı tarafı ve merkezine bir şeyler yapılabilir. Geçtiğimiz günlerde Konya’daydık. Oradaki mevcut bisiklet yolları beni çok şaşırttı. Ama bisiklete binen çok fazla insan yok. Belki önümüzdeki yıl, Avrupa Birliği’nin düzenlediği Hareketlilik Haftası kapsamında araçsız günü Konya’da yapabiliriz.
Ankara-İstanbul kıyaslaması çok yapılır. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Ankara, yaşaması çok kolay bir şehir. İklimi çok güzel. Kışın gökyüzünün güneşli ve açık olduğu günlerde eşimle dışarıda oturuyoruz ve kahvemizi içiyoruz. Ankara’nın iklimi İstanbul’dan güzel. Ama İstanbul, su kenarında bulunan bir şehir Rotterdam gibi. Suyun getirdiği bir güzellik var.
Ankara’da en çok vakit geçirmekten hoşlandığınız yer neresi?
Ne zaman Ankara’ya ziyaretçilerim gelse onları Anıtkabir’e götürüyorum. Her gittiğimde çok etkileniyorum. Anıtkabir’in kendisi ve çevresindeki yeşil alan çok güzel ve etkileyici. Ziyaretçilerime Anıtkabir ve Ankara’nın tarihini anlatıyorum.
Geçtiğimiz yaz araba ile tatile çıktık. Safranbolu, Amasya, Sinop, Trabzon, Rize turu yaptık. Bana çok romantik geldi. Yaylaların üzerinden bulutları izlemek, Kaçkar Dağları’nda yürüyüş yapmak unutulmaz bir deneyimdi.
BAHÇELİEVLER GİBİ DAHA ÇOK SEMT OLSAYDI
Anladığım kadarıyla Ankara’nın tarihini biliyorsunuz. Peki size göre bu şehrin gelişimi doğru yapılmış mı?
1920’lerde 20 bin nüfustan şimdi neredeyse 6 milyona yaklaşan bir nüfus artışını Hollanda’da birine anlatsanız çok algılayamaz. Son 40 yılda nüfus neredeyse her yıl 100 bin artmış. Bunu Hollanda’da hiçbir belediye öngöremez ve baş edemezdi. Ama Ankara’da gerçekleşti ve büyümenin gereklilikleri yerine getirilmiş. Ben, bu büyüme ve gelişme içinde daha az gökdelen olmasını isterdim. Mesela Bahçelievler’i çok beğeniyorum. Ona benzeyen daha fazla semt olabilirdi. Çok katlı binalardan ziyade yatay mimari, birçok insanın talep ettiği ve desteklediği bir konu.
İnsanların en çok merak ettiği konu, vizesiz Avrupa’ya gidebilmek. Siz bu konuda ne öngörüyorsunuz?
Evet, vize meselesi merak edilen bir konu. Vize almak uzun bir süreç olabiliyor, birkaç hafta sürebiliyor. Mevcut olan durumda bunu resmi bilgiler üzerinde ele almak çok doğru olur. Vizesiz seyahat için Türkiye’nin yerine getirmesi gereken 72 madde var. Bunlar teknik ve hukuki boyutlarda olan maddeler. Bunların 66’sını Türkiye tamamladı, son 6 tanesi için çalışma grupları kurdu. Bunlar en zor olan maddeler. Üzerinde yavaş yavaş çalışılıyor. Bu maddelerden biri de Türkiye’nin terörle mücadele yasalarının değişmesi yönünde ve bu en zoru olacak. Ama inanıyorum ki, bir gün oraya varacağız. Bunun politik bir husus olarak görülmemesi önemli.