Hitit Güneşi amblemi kimin

Güncelleme Tarihi:

Hitit Güneşi amblemi kimin
Oluşturulma Tarihi: Eylül 10, 2007 00:00

BÜYÜKŞEHİR Belediyesi’nin "kent hafızasına yönelik" bazı tavırları biz Başkentliler için yeni değil. Belediye, yaptığı değişikliklerle kent kimliğine ilişkin önemli deformasyonlara daha önce de neden olmuştu. Örneğin Ankara’nın Hitit Güneş’li amblemini bir günde ortadan kaldırmış, yerine minareli, Atakuleli yeni bir amblem yaratmıştı.

Haberin Devamı

Ancak Ankara’da geçen yılbaşında yeni ambleme yönelik uzun soluklu bir eylem başladı. Ankara Belediyesi eski Başkanı Murat Karayalçın zamanında hazırlanan Hitit Güneşi’nin modern tasarımı "korsan" biçimde otobüs duraklarına ya da direklere yapıştırılıyordu.

Ankara Hürriyet bürosuna bu eylemin yeniden başladığı bilgisi ulaştığında, bir haber tekrarına düşmemek için internette kısa bir araştırma yaptık. Bu araştırma sırasında Ankaralıların bloglarında bir cümleye rastladık:

"Ankara’nın gerçek ve tarihi sembolü olan Hitit Güneşi’nden esinlenen yeni bir logo doğmuş. Kim yapmış, ne zaman yapmış bilinmiyor ama bu fotoğraflar e-posta yoluyla dolaşmaya başladı bile."

GENÇLER TANIMIYOR

İşte bu cümle bir belediyenin kent hafızasına nasıl oyunlar oynayabileceğinin en önemli göstergesi olarak kayda girdi. Düşünün, bu kentin insanı, amblem konusunda o kadar geçmişinden uzaklaştı ki, 13 yıl öncesinde belediyenin resmi amblemi olarak kullanılan bu tasarımın yeni olduğunu düşünüyor. Çünkü, bugün 20’li yaşlarında olan bir genç, o yıllarda 7-8 yaşındaydı. İşte gençler, bu amblemin "yeni olmadığını" aslında yıllar evvel bu şehri simgeleyen modern bir tasarım olarak tüm belediye araçlarında ve mekanlarında kullanıldığını bilmiyor.

İNTERNETTEKİ MUZİP AMBLEM

Haberin Devamı

Çok uzun yıllar Ankara’nın simgesi olan Hitit Güneşi, geçen hafta içinde Türk Patent Enstitüsü tarafından Ankara Üniversitesi üzerine tescil edildi. Bu kararla birlikte, üniversite Güneş Kursu’nu, marka ve logo olarak kullanma hakkını elde etti. Yani belediyenin hafızalardan silmek istediği Hitit Güneşi, Başkent’in adını taşıyan üniversitede yaşayacak.

Ankara’daki susuzluk felaketi günlerinde, Gökçek’in belediye için tasarlattığı ve 10 yılı aşkın süredir kullandığı camili ve Atakuleli logo da biraz değişime uğradı.

İnternette elden ele dolaşan yeni tasarımda Başkent’in yeni logosu "musluk" olarak tanımlanıyordu. Muzip bir bakış açısı taşıyan bu yeni tasarım, bir çok kişiyi de tebessüm ettiriyor.

Gökçek bu şakayı nasıl yorumladı bilmiyoruz ama, Ankara Üniversitesi tarihi Hitit Güneşi’ni alırken belediyeye de bu yeni "musluklu logo" düştü.

Melih Gökçek’in öngörüsü

SUSUZLUKLA ilgili Ankara Hürriyet’in haber izleğine tekrar detaylı olarak göz atıldığında Gökçek’in en az bir yıl öncesinden su kriziyle ilgili uyarılarda bulunduğu göze çarpıyor.

Gökçek’in bu uyarılarını düşününce, tankerlerle su taşıma ihalesini ne zaman yaptığı sorusu akıllara geliyor.

Susuzluk açıklamalarıyla "öngörülü davrandığı söylenebilecek" başkanın, Başkent’in su rezervleriyle ilgili öngörüsünü ise Başbakan Tayyip Erdoğan sağladı. Gökçek, Erdoğan’ın kendisini çağırıp, eleştirdiği yönündeki haberlerle ilgili gazetecilerin sorularına "O haberler sizin uydurmanız. Aslı astarı olmayan haberler. Bunları kim uyduruyor?" demişti. Ancak aynı gün düzenlediği basın toplantısındaki Erdoğan’ın şu sözleri Belediye Başkanı’na bir uyarı niteliği taşıyordu:

"Bir belediyeci olarak bana göre Ankara’nın su sıkıntısı yoktur. Gökçek’i davet ettim konuştum, tüm rezervleri istedim. Ankara’nın 4.5 aylık su rezervi var. Burada belki de kesintilerle bir uygulama içine girilmiş olmasa bu panik olmayacaktı. Bunu tabi Melih bey de kabul etti, ’Biz orada bir hata yaptık’ dedi."

Gökçek’in yerine Erdoğan’ın açıkladığı "Ankara’nın su rezervleri" tüm Başkentliler gibi Gökçek’e de rahat bir nefes aldırdı mı bilinmez. Ancak "Önce ölümü gösterip sonra sıtmaya razı ettiği" Ankaralılar için "Gökçek neden su rezervleri zannedildiği kadar az değilken bu kadar panik yarattı" sorusu zihinlerden kolay kolay silinmeyeceğe benziyor.

Fincan’ın istifası bir gün geç açıklandı

SUSUZLUK kriziyle sıkıntılı günler geçiren Başkent’te "suyun patronu" olan ASKİ’de "suların durulmayacağı"na ilişkin beklentiler boşa çıkmadı.

ASKİ’nin yönetim kadrosunun görevden alınmasının ardından, Genel Müdür İhsan Fincan’ın da istifasını verdiği haberleri kulislerde sıkça duyulur olmuştu. Büyükşehir Belediyesi bu söylentileri o günlerde yalanlamayı tercih etti.

Ancak tüm bu yalanlamalara rağmen 5 Eylül çarşamba günü Anadolu Ajansı sabah saatlerinde Fincan’ın "görevinden alındığını" duyurdu.

Bundan bir kaç saat sonra Büyükşehir Belediyesi ise, Fincan’ın 4 Eylül tarihinden itibaren görevinden "ayrıldığını" açıkladı.A.A., Fincan’ın görevinden "alındığını", Belediye ise "ayrıldığını" söylüyordu. Ayrıca belediye Fincan’ın görevinden ayrılışını duyurmak için de bir gün beklemişti.

ASKİ’nin borcu alacağı ne kadar?

ASKİ, son dönemde hedef tahtasında bir kurum. Onu hedef tahtasına oturtan ise, sadece susuzluk değil, aynı zamanda kavşak ve yol yapımları için finans kaynağı olarak kullanılmasıydı. Borçlarına rağmen, Büyükşehir Belediyesi’ne ve EGO’ya para aktaran ASKİ, aynı zamanda bankalardan da kredi almaktan geri durmadı. ASKİ, bir kamu kuruluşu. Hesapları da denetime tabi. Ama en önemli denetim şüphesiz kamuoyunun yapacağı... ASKİ’nin yeni yönetiminin ilk görevi de kurumun mali yapısını, borç ve alacaklarını şeffaf bir biçimde kamuoyuyla paylaşmak olmalı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!