Her şartta Tunalı’da
Güncelleme Tarihi:
Kuğulu Park ve Tunalı Hilmi Caddesi’nde 2004 yılından bu yana sokak müzisyenliği yapan 59 yaşındaki Ata Yıkar, “Bu işi meslek olarak yapıyorum ve ben bir ağustos böceği değilim.
Kışın yağmur yağmadığı sürece eksi 10 derecede, yazın ise 40 derece sıcakta müzik yaparım” dedi. Ankara’nın en hareketli mekanlarından Kuğulu Park ve Tunalı Hilmi Caddesi’nde sokak müzisyenliği yapan 59 yaşındaki Ata Yıkar, akordeon eşliğinde seslendirdiği eserlerden kazandığı parayla yaklaşık 15 yıldır ailesinin geçimine katkı sunuyor.
Daha önce bir süre müteahhit olan babasıyla çalıştığını ancak babasının vefatından sonra işleri devam ettirmeyerek sokak müzisyenliğine karar verdiğini anlatan Yıkar, çevresindekilerin de yönlendirmesiyle bu işe başladığını anlattı. 2004 yılında sokakta müzisyenlik yapmaya başladıktan sonra Kuğulu Park ve Tunalı Hilmi Caddesi’ni keşfettiğini belirten Yıkar, kendisi gibi sokak müzisyenleriyle “Tunalı Tayfa” adında bir müzik grubu kurduklarını ve 2014 yılında Ankara’da yapılan 1. Uluslararası Sokak Sanatçıları Buluşması’nda birinci olduklarını dile getirdi.
Parklarda müzik yapmanın keyifli olduğuna değinen Yıkar, “Bu işi meslek olarak yapıyorum ve ben bir ağustos böceği değilim. Kışın yağmur yağmadığı sürece eksi 10 derecede, yazın ise 40 derece sıcakta müzik yaparım. Hiçbir zaman Ankaralıları boş bırakmadım, hep müzik yaptım. Varlığımı hep hissettiler. Bugün geleyim harçlığımı çıkartayım ve gideyim diye düşünmedim. Günde yaklaşık 5 saat boyunca sokakta müzik yapıyorum” diye konuştu.
600 ESERİ ÇALABİLİRİM
Sokak müzisyenliğinin de kendi içerisinde bazı kuralları olduğunun altını çizen Yıkar, özellikle caddelerde müzik yapanların esnaf ve vatandaşı rahatsız etmeme konusunda dikkat etmesi gerektiğine dikkat çekti. Yıkar, şunları söyledi:
“Akustik müziği seviyorum ve enstrümanımın sesiyle müzik yapıyorum. Hiçbir zaman hoparlör kullanmayı düşünmedim. Gerçek sokak müzisyenleri, enstrümanlarının sesiyle müzik yapmalı. Esnafı rahatsız etmemeli ve geçişi engellememeli.
Sözleriyle birlikte yaklaşık 600 eseri çalabilirim. Bazen istek parçalar oluyor, onları da seslendirmeye çalışıyoruz. Çok sevdiğim mesleğimi bazen çok zor koşullarda yaptım ancak eşim ve çocuklarım bana her zaman destek oldu. Çocuklarımdan biri üniversiteyi bitirdi. Sokaktan kazandığım paralarla okuttum onları. Eşim emekli ve ben de yeni emekli oldum. Aslında her şey çocuklarımız için ve bu şartlara onlar için katlanıyorum. Müzik aleti bana dur diyene kadar mesleğimi sürdürmeye kararlıyım.”