Her köşesinde bir anım var

Ankaralı şarkıcılardan Eylül, söz ve müziği kendisine ait olan ‘Kalk Git’ ve ‘Beni Yak’ parçalarıyla müzik dünyasına hızlı bir giriş yaparak, kısa sürede dikkatleri çekmeyi başardı. Üniversite eğitimini İngiltere’de tamaladıktan sonra, rotasını İstanbul’a çeviren genç şarkıcı, “Ankara’da büyümek bir ayrıcalıkmış gibi geliyor. Daha sakin, daha kontrollü bir şehir. Ancak müzik sekteröünde fırsat yoğunluğu İstanbul’da” dedi. Eylül, Ankara yıllarını ve sanat yaşamındaki gelecek planlarını Hürriyet Ankara’ya anlattı:

ANKARA’DA BİR KLİP NEDEN OLMASIN...

* Uzun yıllar Ankara’da yaşadın ve her fırsatta Ankaralı olduğunu dile getiriyorsun. Bu şehri senin için farklı kılan özellikler neler?
Doğma büyüme Ankaralı olduğum için tabii ki her köşesinde bir anım var. Bu da şehri benim için özel kılıyor. Şimdi dönüp bakınca da Ankara’da büyümek bir ayrıcalıkmış gibi geliyor. Daha sakin, daha kontrollü bir şehir. Hâlâ en yakın arkadaşlarım Ankaralı. Açık konuşmak gerekirse Ankara’nın insanını seviyorum sanırım. Okulum ve evim Bilkent’teydi. O yüzden Bilkent’te çok vakit geçirdim. Onun dışında da Tunalı, Kızılay...
* Ankara’ya dönmek gibi bir planın veya burada yapmak istediğin özel bir proje varmı?
Açıkçası Ankara’da yapmak istediğim özel bir proje şu anda yok. Ancak Ankara konserlerimin benim için özel geçeceğini hissediyorum. İnsan garip bir sadakat ve aidiyet hissediyor doğduğu ve büyüdüğü yere karşı. Sen söyleyince de Ankara’da bir klip fikri hoş geldi kulağa... Neden olmasın..

* Genelde müzik piyasasında ilerlemek isteyen genç sanatçıların rotası İstanbul oluyor. Sen de bunlardan birisin. Bunun temel sebebinde ne var?
Fırsat yoğunluğunun İstanbul’da olmasından kaynaklı. Piyasa içerisinde yönlendirmede bulunan, destek olabilecek veya ilgilenebilecek insanların yoğunlukla İstanbul’da olması genç müzisyenleri İstanbul’a çekiyor. Ankaralı çok müzisyen var bu arada, demek ki şehrin dokusu elverişli.

MÜZİK HER ZAMAN HAYATIMDAYDI

* Felsefe eğitimi almana karşın müzik dünyasına giriş yaptın. Bunun sana faydaları neler?
Açıkçası okuduğum bölüme rağmen müzik yolunu seçtiğimi düşünmüyorum. Felsefe okumak düşünsel dünyamı geliştirdi. Zaten hep de felsefe okumak istedim. Müzik okumakla ilgili ciddi bir kararım olmadı hiç. Ama ortaokulda da lisede de felsefe okurken (üniversitede) de zaten müzik yapıyordum.

YABANCI DİLDE SÖYLEMEK İSTİYORUM

* Eğitimi yurt dışında tamamladın ve yabancı dil öğrendin. Yabancı dilde şarkılar seslendirmeyi düşünüyormusun?
Düşünüyorum evet. Hatta çok istediğim şeylerden biri. Gırtlağımın da yatkın olduğunu düşünüyorum. Sesle ilgili öğrenme süreçleri biraz taklitle gelişiyor ya, çocukların konuşmayı çevrelerindekileri taklit ederek öğrendikleri gibi, müzikal eğilimi olan bireyler de maruz kaldıkları vokalleri taklit ederek şarkı söylemeyi öğreniyor, kendi seslerini keşfediyor. Türkçeyi birincil ifade dilim olarak görsem de, İngilizce şarkılar seslendirmek hedeflerimden biri.
* Son olarak gelecek planların neler? Kendini gelecekte nerede görüyorsun?
Yaptığım müzikle varolma kararının çok önceden verdim, en net hedefim de bu; müziğimle burada olmak. Gelmek istediğim nokta çok da somut açıklanabilecek bir nokta değil, insanlar beni anlasın, müziğimden keyif alsın ve bu süreçte de kendinden bir takım şeyler bulsun şarkılarımda istiyorum.

EYLÜL’ÜN ENLERİ

* Genç bir şarkıcı olarak örnek aldığın, ‘idölüm’ diyebileceğin yerli ve yabancı isimler kimler?
Zor bir soru.... İdolüm diyebileceğim tek bir isim gelmiyor aklıma ama hayranı olduğum ve müzikal ifadesine çok saygı duyduğum sanatçılar tabii ki var. Kaan Tangöze aklıma gelen ilk isim. Duman grubunun parçaları da Kaan Tangöze’nin bireysel sanatçı duruşu da kendimi bildim bileli beni çok etkilemiştir. Hâlâ da seve seve dinliyorum. Yabancı isimlerden aklıma gelen ilk iki isim ise Lana Del Rey ve Shakira, iki ismin de çok kuvvetli vokal olmasına rağmen çok farklı sebeplerle hayranlık besliyorum.