Güncelleme Tarihi:
“Klukowski’nin menajeri ve avukatı işi yokuşa sürüyordu. Biz de son ‘Yarın bunu da bulamazsınız’ diye sözümüzü söyleyip, sorunu çözdük.”
“Bochum kulübü yetkilileri ise ‘Şimdi gazetecilere, para ödemeyi önerdik ama kabul etmediler derim’ sözümün üzerine anlaşmaya yanaştı.”
Ankaragücü Başkanı Mehmet Yiğiner, FIFA’dan gelen eksi 6 puan ve küme düşürülme cezası uyarısının ardından dava dosyalarını sonuçlandırmak için gittikleri Almanya ve Fransa’da ilginç olaylar yaşadıklarını söyledi. Konunun tarafları ile uzun pazarlıklar yaptıklarını belirten Yiğiner, “İster, tehdit deyin isterseniz taktik. Ne derseniz deyin. Sonuçta masadan istediğimizi alarak kalktık. Hem eksi puan hem de küme düşürülme tehdidini bertaraf ettik” diye konuştu. Mevcut yönetimin, Ankaragücü’nün en vefakar, en cefakar ve en bonkör yönetimi olduğunu iddia eden Yiğiner, şunları söyledi:
“Klukowski’nin 125 bin Euro alacağı yatırılmamış. Haksız fesih tazminatı ve ceza ile birlikte bu rakam 650 bin Euro’ya çıkmış. FIFA’dan gelen uyarıda, 130 bin Euro taksidin yatırılması isteniyor aksi takdirde eksi puan cezasının devreye gireceği belirtiliyordu. Fransa’ya gittik. Avukatı Alexis Rutman ile 3-4 saati bulan pazarlık yaptım. (129 bin Euro bile verseniz kabul etmem) diye diretti. İki de bir ‘FIFA, FIFA, ceza’ deyip duruyordu. ‘Ne FIFA’sı ne cezası, Ankaragücü’nün ekonomik durumu ortada. Yarın bir gün bu paraların hiç birini alamazsanız, sizi o zaman görürüm’ deyince, geri adım attı. 35 bin Euro peşin verdik, 8 bin Euro’da taksitlendirme yaptık. Daha önce, 70 bin Euro’yu bile kabul etmemişti. Sonuçta sorunu hallettik.”
BOCHUM YÖNETİCİLERİ BASIN RESTİNİ GÖZE ALAMADI
“Fransa’dan sonra Almanya’ya geçip, Bochum kulübünün yetkilileri ile görüştük. 2 milyon 900 bin Euro toplam bonservis bedelini gösteren sözleşmeyi önümüze koyduklarında biz de şaşırdık. 525 bin EURO ödemiş, 2 milyon 375 bin Euro borç duruyor. 50 bin Euro peşin verelim diyerek pazarlığı başlattım. 20 bin Euro’yu da 100 ay taksitle ödeyelim dedim. Odada bulunanların hepsi gülmeye başladı. Ayda 50 bin Euro taksitlendirme olsun falan gibi bir konuşma geçti aralarında. Ben o zaman kendilerine, ‘Sıkıntı gördüğün zaman parayı al ve kaç diye bir İngiliz sözü var onu hatırlatayım’ dedim. Sonra, ‘Bizim genel kurulumuz var. Orada üyelere hesap veremeyiz’ diye konuştular. Ben de kendilerine, ‘O zaman burada gazeteci arkadaşlarla konuşur, biz Sestak’ın bonservisini ödemeyi önerdik ama kabul etmediler diye açıklama yaparım deyince, iyice şaşırdılar. Bir gün düşünme süresi istediler.’
BEN KATAR ŞEYHİ DEĞİL, ANKARAGÜCÜ BAŞKANIYIM
“Bochum yönetimi, bu resti göze alamadı ve ertesi gün ‘Aylık 25 bin Euro taksidi kabul ediyoruz’, diye geldi. ‘100 ay artı 20 bin Euro’dan bir kuruş yukarı çıkmam’ sözlerimin üzerine, anlaşma yaptık ve protokol imzalandı. 5 yıl içinde ödeme yaparsak, kasamızdan 425 bin Euro daha az para çıkacak. Mehmet Yiğiner’in kredisi, hem Bochum’da hem de Paris’te geçerlidir. Klukowski’nin menajeri Micelbek’in 125 bin Euro olan alacağını 54 bin, Rothen’in 50 bin Euro olan alacağını da 30 bin Euro’ya düşürdük. 5’er bin Euro taksitler halinde, Eylül ayından başlamak üzere ödeyeceğiz. Rothen’i 25 bin Euro’ya düşürmeye çalıştık ama kabul etmediler. Avukat, Rutman, görüşmeler sırasında, Katar kulüpleri ile transfer çalışmaları yürüttüğünü anlatırken, ‘Ben Ankaragücü’nün başkanıyım, Katar şeyhi değilim. Bizim şartlarımız belli, kabul etmezseniz, siz bilirsiniz dedim. Ve sonuçta 30 bine el sıkıştık.”
10 ÜLKEYİ TEK TEK GEÇSEM, 100 SAAT GİTSEM VAZGEÇMEM
“Bu kulüpte, zamanında Calvin Sosibo diye bir oyuncu forma giymiş. Kendisine 5 bin dolar ödenmediği için FIFA’ya gitmiş. Şimdi 400 bin dolar civarında bir borç ödememiz gerekiyor. Bu dava ile ilgili bir anlaşma yapılmamış ve para ödenmemiş. Güney Afrika’nın Başkenti Johannesburg’a gideceğim. (Başkanım, yol uçakla 10 saat sürüyor, 10’un üzerinde ülke geçeceksiniz, bunca işin arasında sizin yerinize başkaları gitsin) diyorlar. 10 ülkeyi tek tek de geçsem, 100 saat yol da gitsem bu sorunu çözüp geleceğim. Ankaragücü’nde kimse bu konularla ilgilenmediği için kulüp bu hale gelmiş. Muhataplar karşılarında kulübün başkanını gördüğü için kendilerine değer verildiğini düşünüyor. Uzlaşı konusunda olumlu adımlar atıyor. Diğerleri gibi Sosibo’nun alacağını da makul bir seviyeye ulaştırırız, inancandayım.”
TRANSFER YASAĞI VASSEL İLE MUHAMMET YÜZÜNDEN KALKMADI
“Transfer yasağını açma konusunu tıkayan Muhammed Hanefi konusunda verdiğimiz uğraşı bir ben bilirim. Göreve geldiğimizde önümüzde 60 dosya ve 10 gün gibi kısa bir süre vardı. Alacaklarının ilk etapta yüzde 15’inin ödenmesi konusunda diğer oyuncularla anlaştık. Vassel ve Muhammed, kabul etmedi. Ben, Muhammed’in avukatı Cem Papila ile konuştum. Bizzat federasyona gittim. Kulüpteki arkadaşlarım ve ben babası, kayın pederi, takım arkadaşları ve hatta hocası Mesut Bakkal’ı araya sokup, yardımcı olmalarını istedik. Muhammed, (Futbolu bıraktım paramın tamamını isterim) diye ısrar etti. Uzun uğraşların sonunda, avukatı ve kendisi, (Alacağımızın yarısını peşin, yarısını da 6 taksit olarak öderseniz) tamam dedi. Transfer yasağının kalkması için son gündü ve bizim o kadar parayı bir anda bulma şansımız yoktu. En çok eleştirildiğimiz transfer yasağı konusunda, Muhammet ve Vassel’i ikna edemediğimiz için sorunu çözemedik. Tüm futbolcuların yüzde 15’i kabul etmesi durumunda ödenmesi gerekli olan 2.3 milyon TL hazırdı ama olmadı.”