Güncelleme Tarihi:
Barış’ın bu başarısının ardında ise, cefakar annesi Aysel Telli’nin oğluna verdiği destek yatıyor.
Dünya Şampiyonası'nda bronz madalya kazanarak Türkiye'ye büyük gurur yaşatan Ampute Milli Takımı'nda yer alan 26 yaşındaki Telli bugünlere gelirken yaşadıkları zorlukları anlattı.
Barış, 4 yaşında futbol oynamaya giderken, yolun karşısına geçtiği sırada bir dolmuşun kendisine çarptığını ve sağ bacağının dizden aşağı bölümünü kaybettiğini söyledi. Kaza anını az da olsa hatırladığını anlatan Telli, "10 günlük tedavinin ardından bacağım kesildi. Sonrasında tabii ki çok zorlu günler geldi. Annemin saçları 1 haftada beyazlamış. Bunu da yıllar sonra bir akrabamızdan öğrendim. Beni üzmemek için o günleri hiç anlatmaz" diye konuştu.
Başarısını ailesine borçlu olduğunu anlatan Telli, "Onların verdiği öz güvenle bugünlere geldim. Türk toplumu çok duygusal. Bedensel engeli normalleştiremedik. Ben, yolda çocuklar fark edip işaret edene kadar tek bacağımın olmadığının farkında bile olmuyorum. Buna alıştım, böyle yaşıyorum ama dışarıda insanlar sizi hep farklı bir yere koyuyor. 'Sen yapma, yapamazsın, otur' diyorlar. Böyle olunca çok sinirleniyorum çünkü ben de herkes gibi her şeyi yapabiliyorum" şeklinde konuştu.
Annesinin bir yaşam koçu gibi kendisine baktığını kaydeden Telli, "Beni okula sırtında taşıyarak götüren, hayatını bana veren, yaşam koçum, psikoloğum, aşçım, her şeyim annem olmasa bugünlere gelemezdim" ifadelerini kullandı.
HER YERE SIRTIMDA TAŞIRDIM
Anne Aysel Telli de çok zor günler geçirdiklerini ama hiç yılmadıklarını, en büyük isteğinin, Barış'ın kendine yetebilen, öz güvenli bir insan olarak yetişmesi olduğunu söyledi.
Barış’ın bacağını kaybettiği yıllarda koltuk değneği bile bulamadıklarını, ilk değneği, eşinin sanayide yaptırdığını kaydeden Telli, şöyle devam etti:
"Araba yok, değnek yok, her yere sırtımda taşırdım. Engelli diye okula almak istemediler, engelli okuluna gitsin dediler ama ben kabul etmedim. Çok zor günler geçirdik ama hiç yılmadık. En büyük isteğim Barış'ın kendine yetebilen, öz güvenli bir insan olarak yetişmesiydi. Ortaokulda içim kan ağlayarak aynı mahalledeki yatılı okula yazdırdım. Babası hiç istemedi ama Barış'ın bize bağımlı olmadan yaşamayı öğrenmesi gerekiyordu."
Engelli sporcuların çok zorluk çektiğini kaydeden Telli, "Devlet, bu çocukların masraflarını en iyi şekilde karşılamalı. Bazen ödüller bile verilmiyor ama biz ödülü geçtik, destek olsunlar yeter" diyerek sözlerini tamamladı.
Yüksek atlamada Avrupa ikinciliği, 100 metrede ise Avrupa beşinciliği bulunan Telli, atletizmde Avrupa ve olimpiyat şampiyonluğu hedeflediğini, en büyük hayalinin de annesini olimpiyatlara götürmek olduğunu söyledi.