Eray GÖRGÜLÜ
Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2010 00:00
Türkiye genelinde yaklaşık bin 800 vesikalı hayat kadınını ilgilendiren erken emeklilik projesinin ayrıntıları perşembe günü Çalışma Bakanı Ömer Dinçer’e sunuluyor.
İNSANİ Yaşamı Destekleme Derneği’nin Türkiye’deki bin 800 vesikalı kadını ilgilendiren erken emeklilik projesi perşembe günü Çalışma Bakanı Ömer Dinçer’e sunuluyor.
Çalışma Bakanı Ömer Dinçer’e geçtiğimiz ay bir mektup yazan İnsani Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Okşan Öztok, “Ankara’da, sigorta primini tamamlayabilmek için çalışmak zorunda olan 64 yaşındaki kadın gibi onlarcası emeklilik düşü kuruyor” ifadesine yer vermişti.
Bu talebi değerlendirmeye alan Bakan Dinçer, projenin ayrıntılarını dinlemek için perşembe günü derneğe randevu verdi. Bakanlığın destek vermesi halinde proje kapsamında, hayat kadınlığını bir daha yapmayacağını beyan eden genelev kadınları erken emeklilik kapsamına alınacak.
Genelev içler acısı
İnsani Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Okşan Öztok, Ankara Genelevi’nin içler acısı hale geldiğini belirterek, “Oda parası olarak her kadından günlük 130 TL alınıyor. O kadın parayı kazansın, kazanmasın fark etmiyor. Patron sömürüsü var ve o kadınlar köle haline getiriliyor. Sigorta primleri kadınlar tarafından yatırılıyor. Gönül ister ki, hiçbir kadın bedenini meta olarak kullanmasın, ama bu bir sorun ve görmezlikten görünmemeli” dedi.
64 yaşında bedenini satıyor
Genelevde hala sekiz aylık sigorta primini tamamlayabilmek için 64 yaşında çalışan bir kadının olduğunu kaydeden Öztok, Bakan Dinçer’e yazdığı mektubunda şu ifadelere de yer vermişti:
“İnsanın sosyal ihtiyaçları için bedenini satması insan hakları açısından öncelikli bir ihlaldir. Vücut dokunulmazlığı insani hak açısından vazgeçilmez bir haktır. Bu hakların ihlalinde devletin de önemli bir sorumluluğu ve ihmali vardır.
Emeklilik düşleri
Bu kadınların emeklilik sorunu bulunuyor. Bu kadınlar normal mesai kavramı içerisinde çalışanlar gibi görülmektedir. Bu kadınlar sabah 10, akşam 10 gibi 12 saat bedensel, ruhsal yıpranmışlıkla, aşağılanarak, taciz ve tecavüzün normal karşılandığı bir cehennemin içerisinde bakanlığınıza primlerini ödeyip, emeklilik düşleri kurmaktadırlar. Bu düşleri sizin benim için sıradan olsa da, onlar için yaşadıkları o acıların bedeli olma durumundadır.”