Hayat çemberi destek bekliyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 21, 2009 00:00
LÖSEV’in hayat çemberi oluşturma projesinde son aşamaya gelinirken, içerisinde sağlık merkezi, konuk evi, aile konutları ve üretim atölyelerini barındıran inşaatın bir buçuk ay içerisinde bitirilmesi hedefleniyor. Tek geliri bağışlar olan LÖSEV’in bu özel köyünün, konuklarını ağırlayabilmesi için ise desteğe ihtiyacı var.
LÖSEV’in "hayat çemberi" projesi kapsamında İncek’te 13 bin metrekarelik alan üzerine inşaa edilen LÖSEV köyünde son aşamaya gelindi. Etkinliklere dikkat çekmek amacıyla tamamen iyileşmiş olan çocuklarla tedavisi süren çocuklar bu LÖSEV köyünde biraraya gelirken, destek de istediler.
"Gülmek onların da hakkı", "Lösemili Çocuklar Köyüne bir tuğla da sizden", "Lösemi artık kimseyi üzmesin" yazılı beyaz tişörtleri ve ellerinde "Köyümüze elektrik istiyoruz", "Köyümüze Yol İstiyoruz", "Melih Amca, köyümüze yol, su, kanalizasyon istiyoruz", "İğneden İpliğe Yardım Bekliyoruz" yazılı dövizlerle inşaat alanında buluşan çocuklar, hep bir ağızdan bağırdılar:
İnşaat bitti sıra sizde!
Soruları yanıtlayan LÖSEV Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Üstün Ezer, inşaatın 1.5-2 ay içerisinde tamamlanacağını belirterek, şunları söyledi:
Su yok gaz yok
"Yerel yöneticilerden istediğimiz, burası imarlı bir yer olmasına rağmen yolu yok. Su yok, kanalizasyon yok, doğalgaz yok. ’Bunları biran önce bağlayın’ diyoruz ancak sonuç alamıyoruz. Burayı devletten 5 kuruş almadan yaptık. Bir müteahhidi yok, anahtar teslim sistemi yok. Neredeyse Ankara’nın göbeği bir yer, yanında yöresinde villalar var ama yolu, suyu, kanalizasyonu yok. Halktan talebimiz ise, inşaat bittikten sonra binaların tefrişi başlayacak. Yani halıdan perdeye, masadan battaniyeye, mutfak eşyalarından laboratuar cihazına kadar her türlü şeye ihtiyacımız var ve bu konuda destek bekliyoruz."
Konaklama zorluğu
Tedavisi süren lösemili çocukların Ankara dışından gelen ailelerinin özellikle konaklama, barınma konularında zorluklar çektiğinin altını çizen Ezer, "Hastanemizin yanında bir konukevimiz var. Ancak bu talebe cevap vermiyor. Bu yüzden birçok aile gecekondularda, 30-40 milyon lira kirayla kömürlüklerde, hastane bahçelerindeki banklarda, arabalarda kalıyorlar. Bu köy ayakta tedavi aşamasına gelen çocuklar ve ailelerinin birlikte para vermeden kalabilecekleri, çocukların sağlıkları için gerekli önlemlerin alındığı, atölyelerde el işleri yapacak ailelere maddi destek sağlanacak bir yer olacak. 25 konut var, 20 de otel odası. Yani yaklaşık 60 kişi kalabilecek."
Spor yapacaklar
LÖSEV’in hastanesinde şu anda 300’ü aşkın çocuğun tedavisinin sürdüğünü de anlatan Ezer, şöyle devam etti:
"Ayaktan tedavi safhalarındaki çocuklar ile aileleri bu köyde kalacaklar. Tedavi merkezinde çocukların tedavileri sürerken, aileler yanlarında olarak onlara destek verecekler. Çocuklar burada eğitim alabilecekler, spor yapabilecekler.
Daha da önemlisi buradaki laboratuvarda kanser konusunda çok ciddi araştırmalar yapılacak. Bu konuda önemli bir noktaya gelineceğine inanıyorum. Türk bilim insanı her şeyin çok daha iyisini biliyor ve deneyimi var. Mesela bizim hastanemizde 350 hasta var, 350 hastayı aynı anda gören bir ekip yok dünyada. Böyle bir merkez yok. Bu deneyimlerin, bu birikimlerin kanserin önlenme araştırılmalarına aktarılması lazım mutlaka. Ve oluşturmaya başladığımız bilim ekibi mutlaka ya kanserin nedenini ya aşısını LÖSEV çatısı altında bulacaktır. LÖSEV dünyada saygı gören önemli bir kanser örgütü oldu. Bunu başaran bir kuruluş, mutlaka tedavi veya nedenleri konusunda bir başarıya imza atacaktır."
Aile ilaç kadar önemli
Lösemi tedavisinde sevincin, moralin ve yaşama sımsıkı bağlanmanın en az ilaçlar kadar önemi var. Hastalar çocuk, hastalık da kanser olunca, anne-babanın rolü büyük önem kazanıyor. Bu nedenle "lösemili aile" kavramına özel önem atfediliyor. LÖSEV, ailelerin ihtiyaçlarının karşılanması için de ayni yardım ve bağışlar da topluyor.
Çocuklar, LÖSEV’in "her şeyin parasız olduğu", Türkiye’nin ihtisaslaşmış tek lösemili çocuk hastanesi LÖSANTE’de hayata dönüyor. Ancak tedavi, kimi örneklerde üç yıla kadar uzayabiliyor ve özellikle Anadolu’dan gelen yoksul aileler bu süre boyunca barınabilecekleri yer bulmakta zorlanıyor. Lösemili Çocuklar Köyü, bu ailelere hizmet vermeyi öngörüyor.
RÜVEYDA ÖZKİŞİ
7 yaşımda hasta oldum. LÖSEV tedavimin yanı sıra sonraki
süreçte de çok büyük destek oldu. Ailem Ankara’da yaşıyordu. Buna rağmen çok zorluk çektik. Birçok aile arabalarında yatıyordu. Sefillik çekiliyor.
Biz LÖSEV’in desteğiyle bir yerlere geldik. Ben Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler’i kazandım. Okul sürecimde ve sonrasında
artık LÖSEV’e destek olmak için ne gerekiyorsa yapacağım.
AYŞE ALPAY:
Kızımın tedavisi iki yıl sürdü. Adapazarı’ndan Ankara’ya göç ettik. Tedavi sürecinde sıkıntı çektik, ailemiz parçalandı. Çocuğum
başka yerde kaldı, ben kızımla ilgilendim. Bu köy, ailelerin tedavi süreçlerinde bir arada olmalarını sağlayacak.
İRAZ GEÇKİN:
Oğlum 10 yıl önce hastalandı. Ankaralıyız. Arabamız yok. Hastaneye gidip gelirken çocuğum enfeksiyon kaptı. Şu anda tedavisi yeni bitti. Biz çok zorluklar yaşadık, şehir dışından gelenler daha da zorluklar çektiler, çekiyorlar. Bu nedenle bu köy çok önemli. Banklarda, gazete üzerlerinde uyumasın artık aileler.
RÜMEYSA AKYOL
Bu hafta sonu 13 yaşıma gireceğim. Tedavim bitti. Zorlukla da olsa bitti. Ailem Adana’dan geldi. Tedavi sürecimde önce otelde, sonra akrabalarımızda kaldık. Sonra da ev tuttuk. Ben altı ay bir hastanede yattım. Babamın bir torba kan bulmak için 4-5 hastaneye gittiğini hatırlıyorum.
Hastanede kalırken bankta yatan insanları gördüm. Kan bulmak için koşturanları... Bu köy olursa ailelere büyük kolaylık sağlayacak.
"Gülmek onların da hakkı", "Lösemili Çocuklar Köyüne bir tuğla da sizden", "Lösemi artık kimseyi üzmesin" yazılı beyaz tişörtleri ve ellerinde "Köyümüze elektrik istiyoruz", "Köyümüze Yol İstiyoruz", "Melih Amca, köyümüze yol, su, kanalizasyon istiyoruz", "İğneden İpliğe Yardım Bekliyoruz" yazılı dövizlerle inşaat alanında buluşan çocuklar, hep bir ağızdan bağırdılar:
İnşaat bitti sıra sizde!
Soruları yanıtlayan LÖSEV Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Üstün Ezer, inşaatın 1.5-2 ay içerisinde tamamlanacağını belirterek, şunları söyledi:
Su yok gaz yok
"Yerel yöneticilerden istediğimiz, burası imarlı bir yer olmasına rağmen yolu yok. Su yok, kanalizasyon yok, doğalgaz yok. ’Bunları biran önce bağlayın’ diyoruz ancak sonuç alamıyoruz. Burayı devletten 5 kuruş almadan yaptık. Bir müteahhidi yok, anahtar teslim sistemi yok. Neredeyse Ankara’nın göbeği bir yer, yanında yöresinde villalar var ama yolu, suyu, kanalizasyonu yok. Halktan talebimiz ise, inşaat bittikten sonra binaların tefrişi başlayacak. Yani halıdan perdeye, masadan battaniyeye, mutfak eşyalarından laboratuar cihazına kadar her türlü şeye ihtiyacımız var ve bu konuda destek bekliyoruz."
Konaklama zorluğu
Tedavisi süren lösemili çocukların Ankara dışından gelen ailelerinin özellikle konaklama, barınma konularında zorluklar çektiğinin altını çizen Ezer, "Hastanemizin yanında bir konukevimiz var. Ancak bu talebe cevap vermiyor. Bu yüzden birçok aile gecekondularda, 30-40 milyon lira kirayla kömürlüklerde, hastane bahçelerindeki banklarda, arabalarda kalıyorlar. Bu köy ayakta tedavi aşamasına gelen çocuklar ve ailelerinin birlikte para vermeden kalabilecekleri, çocukların sağlıkları için gerekli önlemlerin alındığı, atölyelerde el işleri yapacak ailelere maddi destek sağlanacak bir yer olacak. 25 konut var, 20 de otel odası. Yani yaklaşık 60 kişi kalabilecek."
Spor yapacaklar
LÖSEV’in hastanesinde şu anda 300’ü aşkın çocuğun tedavisinin sürdüğünü de anlatan Ezer, şöyle devam etti:
"Ayaktan tedavi safhalarındaki çocuklar ile aileleri bu köyde kalacaklar. Tedavi merkezinde çocukların tedavileri sürerken, aileler yanlarında olarak onlara destek verecekler. Çocuklar burada eğitim alabilecekler, spor yapabilecekler.
Daha da önemlisi buradaki laboratuvarda kanser konusunda çok ciddi araştırmalar yapılacak. Bu konuda önemli bir noktaya gelineceğine inanıyorum. Türk bilim insanı her şeyin çok daha iyisini biliyor ve deneyimi var. Mesela bizim hastanemizde 350 hasta var, 350 hastayı aynı anda gören bir ekip yok dünyada. Böyle bir merkez yok. Bu deneyimlerin, bu birikimlerin kanserin önlenme araştırılmalarına aktarılması lazım mutlaka. Ve oluşturmaya başladığımız bilim ekibi mutlaka ya kanserin nedenini ya aşısını LÖSEV çatısı altında bulacaktır. LÖSEV dünyada saygı gören önemli bir kanser örgütü oldu. Bunu başaran bir kuruluş, mutlaka tedavi veya nedenleri konusunda bir başarıya imza atacaktır."
Aile ilaç kadar önemli
Lösemi tedavisinde sevincin, moralin ve yaşama sımsıkı bağlanmanın en az ilaçlar kadar önemi var. Hastalar çocuk, hastalık da kanser olunca, anne-babanın rolü büyük önem kazanıyor. Bu nedenle "lösemili aile" kavramına özel önem atfediliyor. LÖSEV, ailelerin ihtiyaçlarının karşılanması için de ayni yardım ve bağışlar da topluyor.
Çocuklar, LÖSEV’in "her şeyin parasız olduğu", Türkiye’nin ihtisaslaşmış tek lösemili çocuk hastanesi LÖSANTE’de hayata dönüyor. Ancak tedavi, kimi örneklerde üç yıla kadar uzayabiliyor ve özellikle Anadolu’dan gelen yoksul aileler bu süre boyunca barınabilecekleri yer bulmakta zorlanıyor. Lösemili Çocuklar Köyü, bu ailelere hizmet vermeyi öngörüyor.
RÜVEYDA ÖZKİŞİ
7 yaşımda hasta oldum. LÖSEV tedavimin yanı sıra sonraki
süreçte de çok büyük destek oldu. Ailem Ankara’da yaşıyordu. Buna rağmen çok zorluk çektik. Birçok aile arabalarında yatıyordu. Sefillik çekiliyor.
Biz LÖSEV’in desteğiyle bir yerlere geldik. Ben Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler’i kazandım. Okul sürecimde ve sonrasında
artık LÖSEV’e destek olmak için ne gerekiyorsa yapacağım.
AYŞE ALPAY:
Kızımın tedavisi iki yıl sürdü. Adapazarı’ndan Ankara’ya göç ettik. Tedavi sürecinde sıkıntı çektik, ailemiz parçalandı. Çocuğum
başka yerde kaldı, ben kızımla ilgilendim. Bu köy, ailelerin tedavi süreçlerinde bir arada olmalarını sağlayacak.
İRAZ GEÇKİN:
Oğlum 10 yıl önce hastalandı. Ankaralıyız. Arabamız yok. Hastaneye gidip gelirken çocuğum enfeksiyon kaptı. Şu anda tedavisi yeni bitti. Biz çok zorluklar yaşadık, şehir dışından gelenler daha da zorluklar çektiler, çekiyorlar. Bu nedenle bu köy çok önemli. Banklarda, gazete üzerlerinde uyumasın artık aileler.
RÜMEYSA AKYOL
Bu hafta sonu 13 yaşıma gireceğim. Tedavim bitti. Zorlukla da olsa bitti. Ailem Adana’dan geldi. Tedavi sürecimde önce otelde, sonra akrabalarımızda kaldık. Sonra da ev tuttuk. Ben altı ay bir hastanede yattım. Babamın bir torba kan bulmak için 4-5 hastaneye gittiğini hatırlıyorum.
Hastanede kalırken bankta yatan insanları gördüm. Kan bulmak için koşturanları... Bu köy olursa ailelere büyük kolaylık sağlayacak.