Güncelleme Tarihi:
Ulaşım, sağlık, çevre, sosyal altyapı sektörleri ile projelerini kapsayan ve bu yıl ikincisi düzenlenen Türkiye Kamu-Özel Sektör İşbirlikleri Konferansı Başkent’te gerçekleşti. Konferansın ikinci gününde, kamu-özel sektör ortaklığıyla hayata geçirilen hastaneleri konu alan bir panel düzenlendi. Türkiye’nin son yıllarda sağlık yatırımlarına ayırdığı bütçesinde ciddi bir artış olduğunu belirten Kalkınma Bakanlığı Sağlık Ve Sosyal Güvenlik Daire Başkanı Fatih Türkmen, “Sağlık sektöründe harcanan paranın çok ciddi bir kısmı tedavi hizmetlerinde kullanılıyor. Son beş senedir özellikle koruyucu sağlık, halk sağlığı kademelerinde yatırım yapıyoruz. Bu alanlarda kaynakları daha etkin kullandığımızı düşünüyoruz” dedi.
KAMUNUN BORÇ YÜKÜ ARTMIYOR
Kamu-özel ortaklığı projelerinin, kamu yararına birçok faydası olduğunu ifade eden YDA Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arslan da, şunları söyledi:
“Kamu-özel sektör ortaklıklarında projeler kamunun kendi finansman imkanlarıyla yapılmıyor. Özel sektör marifetiyle yapıldığı için buradaki borç yükü özel sektörün bilançolarında gözüküyor ve Türkiye’nin yani kamu hazinesinin borç yükü artmadığı için uluslararası kredi notlarında da olumsuz bir etki yaratmıyor. Sağlık Bakanlığı özelinde bakacak olursak, şehir hastaneleri projelerinin 25 yılda yapılması ya da bu hastanelerin özel sektör marifetiyle yapılıp ödemelerinin 25 yıla yayılması söz konusuydu. Kamu akılcı bir şekilde ikinci yolu tercih etti. Özel sektör kendi yaptığı yatırımlarda maliyet artışlarını baştan hesapladığı için öngörülemeyen bir maliyet artışı olmuyor.”
CİDDİ TASARRUF SAĞLANACAK
Kamu-özel işbirliği sayesinde işletme dönemi maliyetlerinde de ciddi tasarrufların olacağını vurgulayan Arslan, “Özellikle şehir hastanelerinde 7-8 hastane kapatılıp daha büyük hastanelere taşındığı için işletme dönemi maliyetlerinde ciddi tasarruf var. Özellikle Ankara’daki büyük ölçekli hastanelerin kamuya olan işletme maliyetleri yaklaşık 800-900 milyon lira. Halbuki bu hastanelerin şehir hastaneleri halinde tek bir kampüste toplanmaları yıllık işletme maliyetini 250 ile 300 milyon gibi bir rakama düşürecek” dedi.
YOĞUNLUK FAZLA KALİTE DÜŞÜK
Ortaklığın tercih edilmesi için en önemli faktörlerden birisinin de, kamu hastanelerindeki kalite yoksunluğu olduğunun altını çizen Arslan,
“Bu hastaneler mevcut kamu hastanelerimizden çok daha üst niteliklere sahip olacak. Ben doktorun tecrübesinin karşılaştığı vaka sayısıyla orantılı olduğunu düşünen bir insanım. Kamudaki iş yoğunluğu daha fazla olduğu için kamuda çalışan doktorların daha tecrübeli olduklarını düşünüyorum. Ancak fiziki şartların iyi olmaması nedeniyle birçok insan kamu hastanelerine gitmiyor dolayısıyla da, doktorların tecrübesinden faydalanamıyor” diye konuştu.