Oluşturulma Tarihi: Ocak 10, 2008 00:00
Ankara İbni Sina Hastanesi’nin bahçesinde toplanan Sağlık ve Sosyal Hizmetler Emekçileri Sendikası Ankara Şubesi üyeleri çalışma koşullarının iyileştirilmesini istedi.
Hastane bahçesinde toplanan kalabalık grup daha sonra İbni Sina Hastanesi Akademik Yerleşkesine yürüyerek eylemlerini sürdürdü. Ellerinde "Ekmek yoksa barış da yok", "Ek ödememe ve iş güvenceme dokunma" yazılı döviz ve pankartlarla yürüyen sendika üyeleri adına basın açıklaması yapan SES İşyeri Temsilcileri Meclisi üyesi Eylem
Aslan, Ankara’daki çeşitli hastanelerde görev yapan sağlık çalışanlarının sıkıntılarını dile getirmek ve çözüm arayışına girmek amacıyla yaklaşık iki haftadır çeşitli eylem ve etkinlikler yaptıklarını ifade ederek şunları söyledi:
EYLEMLER DEVAM EDECEK
"Üzerimize düşen sorumluluklarımızın bilincinde olup bugüne kadar yoğun bir mücadele programı ile güvenli iş, eşit ücret, ek ödemelerimiz,
yemek kalitesinin arttırılması, çalışma koşullarının daha iyi hale getirilmesi için başlattığımız eylemler karşısında Ankara Üniversitesi yöneticileri taleplerimizin senatoda görüşüleceğine dair söz verdi. Fakat söz verildiği halde bizler lehine herhangi bir açıklama veya olumlu bir adım atılmadı. Bunun üzerine iş yeri meclisi kararıyla tekrar biraraya geldik. Bundan sonra da Temsilciler Meclisimizle kaldığımız yerden mücadelemize devam edeceğiz. Her türlü ayrımcılığa ve sağlık çalışanlarının statü ayrımına son verilmesi için eylemlerimiz devam edecek."
SES Denetleme Kurulu Üyesi İbrahim Kara da 12 Ocak Cumartesi günü saat 12.00’de, Türkiye’nin çeşitli illerinde sözleşmeli olarak görev yapan sağlık çalışanlarının, Sağlık Bakanlığı önünde bir araya gelerek, iş güvencesi ve eşit ücret talebi ile eylem yapacaklarını söyledi.
Hükümete sağlıkta işbirliği çağrısıANKARA Tabip Odası Başkanı Önder Okay, "Hükümeti, sağlık ortamında karmaşa ve kargaşaya yol açan uygulamalardan bir an önce vazgeçerek, sorunun çözümü için tüm taraflarla samimi bir iş birliğine davet ediyoruz" dedi.
Önder Okay, oda genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, "Yatarak Tedavi Gören Hastalara Kullanılacak Tıbbi Malzemelerin ve İlacın Hastaneler Tarafından Karşılanmasına Dair Tebliğ"i, amaç itibarıyla doğru bulduklarını söyledi.
Hastaların yattıkları sürede malzeme ve ilaçlarının hastanece temin edilmesinin, ellerinde birtakım reçetelerle kapı kapı dolaşmalarının önlenmesinin ve "simsarların" hastanelerden nemalanmasının engellenmesinin, kendilerinin de desteklediği amaçlar olduğunu belirten Okay, tebliğin uygulamasının birtakım olumsuz sonuçlar doğuracağını savundu. Okay, "Mağduriyetin bedeli de para değil, sağlıktır" dedi.
Hizmet ve finansmanın birbirinden ayrılmasının, kaynakların doğru ve verimli kullanımını engelleyeceğini öne süren Okay, şöyle konuştu:
"Hekim ve hasta arasındaki her türlü maddi, hastane ve hasta arasındaki her türlü ticari ve maddi ilişkinin ortadan kaldırılması gereklidir. Ancak bunu başarmak, bu finansman ve hizmet sunumu modeli ile mümkün değildir. Söz konusu tebliğ, istenilen sonuçları doğurmaktan uzaktır."