Hasta olan maske taksın uyarısı

Bugün tüm dünyada tehlikeli bir şekilde yayılan koronavirüs, 2002 ve 2012 yıllarında salgın yapan SARS ve MERS virüsleriyle aynı aileden. Ancak bu salgınlardan en önemli farkı virüsün çok daha hızlı bulaşması ve yayılması. Bugün itibarıyla virüsün bulaştığı hasta sayısı SARS salgınından 10 kat MERS salgınından ise yaklaşık 40 kat fazla. Ölüm oranlarına baktığımızda ise tam tersi bir durum söz konusu. Bu bakımdan günümüzde salgın yapan koronavirüsün her iki salgından da daha az oranda ölüme yol açtığı görülüyor. Ancak bulaşma hızı ve enfekte olan hasta sayısı dikkate alındığında yeni tip virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı diğer salgınlara göre katbekat fazla. Salgın hızını kaybedip tamamen ortadan kalktığında bu oranlar değişecek ve netleşecek.

RİSKLİ HASTALAR DİKKAT

Virüsün bulaşma şekli ve belirtileri grip virüsü (influenza) ile aynı. Ancak hastalık gripten daha ağır seyrediyor. Hastalık belirtileri virüs alındıktan 7-14 gün sonra ortaya çıkıyor. Hastalığın belirtileri arasında yüksek ateş, öksürük, boğaz ağrısı, kırgınlık, halsizlik, kas ve eklem ağrısı bulunuyor. Bu belirtilere zaman zaman ishal, bulantı ve kusma da eşlik edebiliyor. Hastalık, zatürre ve solunum yetmezliği oluşturarak ölüme neden olabiliyor. Tanı boğazdan alınan sürüntünün test edilmesi ile koyuluyor. Başta bağışıklık yetmezlikleri olmak üzere kronik hastalıkları olanlar (astım, KOAH, kalp yetmezliği, şeker hastalığı, kronik böbrek yetmezliği, kronik karaciğer hastalığı, multipl skleroz, epilepsi) ve 65 yaş üzeri olanlarda hastalığın seyri daha ağır ve ölümcül. O nedenle riskli hastalar ve yaşlı bireyler yakından takip edilmeliler.

HASTA OLMAYAN MASKE KULLANMASIN

Hastalıktan korunmak için alınması gereken bireysel tedbirler önemli. Virüs çoğunlukla havada asılı olan damlacıkların solunmasıyla ya da el temasıyla bulaşıyor. O nedenle sağlıklı bireyler bir süreliğine kalabalık ortamlardan (AVM, stadyum, sinema, tiyatro vs) ve toplu taşıma araçlarından uzak durmalı, yurt içiya da yurt dışı seyahatlerini ertelemeliler. Yine yeterli sıklıkta ve sürede el temizliği şart. Sabun (tercihen sıvı sabun) mutlaka kullanılmalı. Alkol bazlı antiseptikler de kullanılabilir. Ayrıca evde ya da iş yerinde ortak kullanılan alanların ve sık temas edilen yüzeylerin (kapı kolları, masa, sandalye, bilgisayar, elektronik aletler vs) dezenfeksiyonu her gün ve gerektiği her zaman yapılmalı. Burada dikkat edilmesi gereken konu, deri hastalığı olanların temizlikte aşırıya kaçmamaları. Yaşam alanlarında ortak eşya kullanılmamalı, özellikle mutfak ve banyoda kullanılan malzemeler ayrılmalı (tabak, çatal, bardak, havlu vs.) Hasta olmayan kişilerin maske kullanmalarına gerek yok. Kullanılması durumunda sık sık değiştirilmeli. Hasta kişiler ise mutlaka maske takmalı ve şüpheli durumlarda derhal sağlık kuruluşuna başvurmalılar. Ayrıca hasta olanların enfeksiyonu başkalarına bulaştırmamak için aksırma ve öksürme sırasında ağız ve burunlarını kağıt mendille kapatmalılar.”