Oluşturulma Tarihi: Ağustos 18, 2010 00:00
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, anne adayı için hayati tehlike taşıyan dış gebeliğin erken dönemde tespiti için kan tahlili ve gebelik testinin yetersiz olduğunu belirterek, hamileliğin ultrason aracılığıyla da gözlemlenmesi gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Şatıroğlu, gebeliğin rahim içi yerine, fallop tüpleri, yumurtalıklar, karın içi ya da rahim ağzında oluşması halinde “dış gebelik”ten söz edildiğini bildirdi. Dış gebeliğin çoğunlukla fallop tüplerindeki tıkanıklık veya tüplerin doğal yapısındaki bozukluktan kaynaklandığını ifade eden Şatıroğlu, şunları kaydetti:
“Fallop tüplerinin doğal yapısının bozulmasındaki en büyük etken enfeksiyonlardır. Daha önce üreme sistemi içinde geçirilmiş enfeksiyonel bir rahatsızlık ya da endometriozis ve kist operasyonu, tüplerin barsağa benzer yılanvari hareketlerinin bozulmasına ve kısmi tıkanıklıklar ile yapışıklıklar oluşmasına sebep olur. Sperm ile yumurtanın tüpte karşılaştığı gözönüne alındığında, bozuk bir zeminde verimsiz bir karşılaşma sonucunda çoğu zaman sağlıklı bir gebelikten söz edilemez. Sık yapılan kürtajlar da enfeksiyon oluşumuna sebebiyet vererek dış gebeliğe zemin hazırlayabilir.”
Dış gebeliğin, bir kadının üreme ile ilgili karşılaşabileceği en büyük problemlerden biri olduğuna dikkati çeken Şatıroğlu, “Yaşanan her dış gebelik, bir sonraki gebelik için de aynı tehlikenin yaşanması ihtimalini doğurur ve anne adayının hayatını tehlikeye sokar. Ayrıca, dış gebeliklerden sonra yaşanan karın içi yapışıklıklar ağrıya, yumurtlama bozukluklarına da neden olur” şeklinde konuştu.