Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Aslan: Türkiye topyekün saldırı altında

Yavuz ÇİFÇİ/HAYMANA(Ankara), (DHA)-HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan, Türkiye'nin, Batılı emperyalist ülkelerin topyekûn saldırısı altında bulunduğunu belirterek, bu saldırıya karşı milletçe birlikte mücadele verilmesi gerektiğini söyledi.
Öz Orman-İş Sendikasınca düzenlenen 'Büyüme ve Örgütlenme İçin Yeni Stratejiler' konulu toplantı, Türkiye'nin tüm illerinden toplam 500 Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı işçisinin katılımıyla, Ankara'nın Haymana ilçesinde yapıldı. Toplantıda konuşan Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan, Batılı emperyalist ülkelerin Suriye ve Irak üzerinden Türkiye'ye karşı ağır bir saldırı yürüttüğünü anlatarak, şöyle konuştu: "Türkiye, bu namertçe saldırıları durdurmak için, önce Fırat Kalkanı Harekâtı'nı yaptı. Şimdi de Zeytin Dalı Harekâtı'nı yürütüyor. Karşımızdakiler basit birer terörist değil, Batılı emperyalistlerin taşeronu. Ülkemiz, bu haksız ve hayasız saldırıya karşı topyekûn bir beka mücadelesi vermektedir. Millet olarak, devletimiz ve ordumuzla el ele, tek vücut olarak, bu mücadeleyi başarıyla yürütecek ve kazanacağız."

'ÖRGÜTLENME ANAYASAL HAKKIMIZ'

Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Settar Aslan, sendikal örgütlenmenin bir anayasal hak olduğunu ifade ettiği konuşmasında, Türkiye'de 13 milyon 844 bin sigortalı işçi olmasına karşın yalnızca 1 milyon 714 bin işçinin sendika hakkını kullanabildiğini kaydederek, şunları söyledi: "Bu tablo Türkiye'ye yakışmıyor. Sendikalı olmak, anayasal hakkımızdır. Bu hakkı engellemek ağır bir suçtur. Fakat görüyoruz ki, henüz 'işverenlik' sıfatını hazmedememiş sermaye kesimimiz, işçinin sendika hakkını tanımak istemiyor. Sendika üyesi olanın işine son veriyor. Buradan, sendikasız işçilerimize ve bunları çalıştıran işverenlerimize sesleniyorum: İşçi kardeşim! Sendika üyesi olmak senin hakkındır. Bu hakkını kullanmaktan korkma. İşveren kardeşim! Çalıştırdığın işçi, yalnızca kendisi kazanmıyor, sana da kazandırıyor. İşçin evine ekmek götüremezse, senin biriktirdiğin servet bir şey ifade etmez. Emekçiler olarak, alın terimizle çalışıp üretmek ve ürettiğimizden hakkımıza düşeni almak istiyoruz. Emeğimizin hakkını almak için bir mücadele gerekiyorsa, bu mücadeleye hazırız. Tıpkı vatan savunmasına hazır olduğumuz gibi."

FOTOĞRAFLI