Güncelleme Tarihi:
TURİZM ilişkilerinde komşuluk ve bu kavrama uygun olarak Türkiye’nin dünya turizminde sahip olduğu yerin çevre ülkelerle paylaşılması ilkesi uyarınca 2004 yılında başlatılan ilişkiler çerçevesinde, Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay’ın başkanlık ettiği heyetin üyesi olarak katıldığım Türkiye-İran Teknik Komite Toplantısı 5–9 Şubat 2010 tarihinde, İran’ın Başkenti Tahran’da gerçekleştirildi.
Turizmin ülkeler, özellikle komşu ülkelerin arasındaki siyasi ortamın yumuşatılmasında açılımların destekleyicisi olarak taşıdığı önemi bu toplantı sırasında Sayın Ertuğrul Günay’ın kültür konularına olan hâkimiyetini ve turizmle ilişkilendirilmesini bir kez daha tespit etme fırsatını bulmuş olduk.
İsfahan gezisinden önce, Tahran’da turizm ve kültür alanlarındaki ilişkileri geliştirmeye yönelik olarak Türkiye-İran Teknik Komitesi toplandı.
Türkiye’nin İran’da yürüttüğü reklam kampanyası başta olmak üzere ulaşım ve turizmde işbirliği ve seyahat kuruluşlarının faaliyetlerinin kolaylaştırılmasına ilişkin pek çok konu üzerinde görüş birliği sağlandı.
İsfahan gezisi sırasında kentin “Dünyanın Yarısı” olduğunun söylenmesi üzerine, diğer yarısının da İstanbul olduğu ifade edilerek bir bütün dünyanın ülkeler arasındaki turizm ilişkileri ile oluşabileceğini ortaya koyması, bu anlamda güzel bir izlenim oluşturdu.
Bu tür toplantılarda pek karşılaşılmayan bir uygulama da Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) ile İran Otel İşletmecileri Birliği (IRHA) arasında bir protokolün imzalanmış olmasıydı. TÜROFED adına imzaladığım protokolde, kuruluşlarımız arasında eğitim ve personel konuları başta olmak üzere, otel işletmeciliği ile ilgili tüm konularda birlikte hareket edilmesi ile bilgi ve deneyim paylaşımı öngörülüyor.
Birkaç yıl önce gerçekleştirilen İran Turizm Sanayisi’nde Yatırım Fırsatları başlıklı uluslararası konferansta, İran’da turizm sektörü için önemli fırsatların ve yatırım için uygun bir ortamın var olduğu, bu kapsamda dış yatırımcılara turizm alanında da yatırım için uygun fırsatlar sunulduğu, bu tür girişimlerin desteklendiği duyurulmuştu.
Sahip olduğu kültür ve tarih mirasıyla turizm cazibe merkezleri açısından dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer aldığı kabul edilen İran, bir yandan Türkiye’ye gönderdiği turist sayısını artırarak Türk turizm sektörüne önemli bir destek sağlıyor, bir yandan da Türk yatırımcıları ülkede turizm yatırımına davet ediyor.
İran’da, turizm alanında konaklama, ulaşım, restorasyon, suyla tedavi merkezi, camping, eko-turizm ve köy-kırsal bölge turizmi projelerinden oluşan alanında toplam 30 milyar dolarlık yatırım programı hazırlanmış. Ülkede gerçekleştirilmesi öngörülen turizm projeleri Türk yatırımcılar için büyük fırsatlar yaratabilir.
İran, dışarıdan gelecek olan turistler için daha elverişli imkânlar hazırlarken kendi halkının turizm tercihi olan Türkiye ile ilişkilerinin geliştirilmesi çabalarını sürekli olarak destekliyor.
İran’ın kültürü ve tarihi güzellikleri ziyaretçilerine değişik turizm imkânları sunuyor. Heyetle birlikte gezme fırsatını bulduğumuz İsfahan, içinden geçen Zayende Nehri’nin üzerindeki köprüleri, sarayları ve camileri ile tavsiye edilebilir bir gezi hedefi; gitme imkânı bulamadığımız ancak Yahya Kemal’in şiirinden (*) tanıdığımız Hafız’ın şehri Şiraz, Persepolis ve Zağros ve Elbruz Dağları Turistin Not Defteri’nin sayın okurlarına tavsiye edebileceğimiz gezi noktaları.
Bu arada, okurlarımıza gece aydınlatmasının dışında mükemmel bir anlayışla yeniden düzenlenen Resim ve Heykel Müzesi’nde İranlı sanatçılarca açılan resim sergisini ve doğal olarak müzenin diğer galerilerini gezmelerini öneririm.
Değişik bir kültür ortamında bulunmak isteyen okurlarım için bir önerim de TÜRSAB üyesi seyahat acentelerimizin güvenilir tur seçeneklerinden biri ile bu güzel kültür ülkesinin ziyaret edilebilecek turizm seçenekleri arasına not edilmesidir.