Güncelleme Tarihi:
Hacettepe Teknokent'te çalışmalarını sürdüren firmanın kurucu ortağı Bülent Gökalp, Türkiye'de kullanılan insansız su altı araçlarının neredeyse tamamının ithal olduğunu ve en fazla 300 metre derinlikte çalışabildiklerini dile getirerek, kendi ürettikleri aracın ise suda 600 metreye kadar inebildiğini bildirdi. Gökalp, “Cihazın üzerindeki 600 metrelik kabloyla belirtilen derinliğe güç ve data gidebildiğini ifade eden Gökalp, kamera, sonar ve lambaların da ürünün diğer özellikleri arasında yer aldığını kaydetti.Gökalp, aracın 6 motorunun bulunduğunu, ürünün bu sayede rahatça hareket edebildiğini belirtti.
İSTEĞE GÖRE TASARIM
Müşteri açısından yerli ürünün sağladığı avantajlara da değinen Gökalp, ürünün bütün tasarımının kendilerine ait olduğunu ve bunun da müşteri açısından maliyet avantajı sağladığını söyledi. Gökalp, "Yabancı firmalar herhangi bir tasarım değişikliğinde çok ciddi bedeller isteyebiliyor. Biz ise müşterinin isteklerine göre tasarım yapabiliyoruz" diye konuştu. Satış sonrası hizmet maliyetinin de yabancı firmalara göre daha düşük olduğunu vurgulayan Gökalp, bu konuda yabancı firmalar kişi başına bin avro civarında bir miktar alırken, kendilerinin özellikle yakındaki müşteriden çoğu zaman böyle bir parayı talep etmediklerini bildirdi.
2 MİLYON EURO ÜLKEDE KALIR
Ürettikleri aracın ithal ürünlere göre yüzde 25 civarında fiyat avantajı sağladığının altını çizen Gökalp, 100 kiloluk cihazdan yıllık 10 tane üretebileceklerini ifade etti. Gökalp, yerli ürün tercih edilmesinin, yedek parça ve bakım ücreti hariç yıllık 500 bin euronun yurt içinde kalması anlamına geldiğini de vurgulayarak, "Satış sonrası destek hizmeti göz önünde bulundurulduğunda yerli ürün tercih edilmesi yıllık 2 milyon euroluk bir ithalatı engelleyecektir" değerlendirmesinde bulundu.