Bazıları işini şansa bırakmamak için cep telefonu numarasını almış, taksiye ihtiyaç duyduklarında onu arıyorlar. Kadınlar onun arabasında kendilerini güvende hissediyor. Biz de keşke kadın taksicilerin sayısı artsa, trafikte kadınları yadırgayan zihniyet değişse diye düşündük. Gece bir eğlence mekanından çıktığımızda, taksiye binerken acaba başıma bir şey gelir mi, diye tedirgin olmasak dedik.
O, Mete Taksi’nin Fahri Başkanı, duraktakilerin Hacer Ablası.
Duraktan içeri girdiğinde herkes onu saygıyla selamlıyor ama yine de "süslenmiş de gelmiş" diye takılmaktan kendilerini alamıyorlar.
13 YILDIR TAKSİCİ
13 yıldır Ankara’da taksicilik yapan Hacer Çakır, kadınlara "Biraz cesaret, kendinize güvenin, hepimiz araba kullanabiliriz" diye sesleniyor. Hacer Çakır’la Uçan Süpürge
Haber Merkezi’nden Ezgi Kızmaz görüştü.
Kaç yıldır araba kullanıyorsunuz, kaç yıldır taksicisiniz?
Ben ilkokul öğretmeniydim, sonra öğretmenliği bırakıp Avustralya’ya gittim işçi olarak. Orada 10 yıl kaldım, ehliyetimi de orada almıştım, ama buraya gelince o geçersiz kaldı. Burada tekrar sınava girip ehliyet aldım 1987 yılında. Türkiye’ye geri gelince öğretmenliğe dönmek istemedim, özel arabam vardı onu ticariye çevirdim. Gölbaşı’nda başladım ama 1993’ten beri birfiil Ankara’da taksicilik yapıyorum.
Çevreniz nasıl karşıladı bu kararınızı?
İlk başta yadırgadılar. Meslektaşlarımdan da, vatandaşlardan da taksi kullanana kadar evinde yemeğini yap diyen oldu. Ama ben bunların hepsini aştım, mücadeleci bir yapım var.
Kızım o zamanlar liseye gidiyordu, ben de okul çıkışları onu almaya gidiyordum taksiyle. İlk başlarda istemiyordu, tedirgin oluyordu taksiyle gelmemden. Ama sonra arkadaşları "Annen taksici mi, ne güzel" deyince o da rahatladı. Şimdi gurur duyuyor benimle. Her bindiği takside benden bahsediyormuş.
Ya meslektaşlarınızın yaklaşımı?
Yadırgayanlar oldu. Hatta bazıları yıllar sonra itiraf ettiler. Biz seni iki günde gidersin dedik, helal olsun yıllardır buradasın, dediler. Üç yıl önce ben kurdum bu durağı. Buradaki arkadaşlar severler, sayarlar beni. Bir de çok uğraştım mesela buranın bir tuvaleti olsun, zorluk çekmeyelim diye. Durağı çektim çevirdim, onlar da bunu bilirler, değer verirler bana. Benim haberim yok, bir baktım durağın fahri başkanı seçmişler beni.
ÇOCUKLAR ONA TESLİM
Müşterilerinizden kadın olmanız nedeniyle olumlu olumsuz bir tepkiyle karşılaşıyor musunuz?
Bir kere kadınlar çok memnun. Senin arabanda kendimizi güvende hissediyoruz diyorlar. Durağı ararken inşallah Hacer Hanım gelir, işe sohbet ederek gideriz diye dua ediyoruz, diyorlar. Bazıları cep telefonu numaramı aldı, taksi çağıracaklarında beni arıyorlar. Çocuklarını bir yere göndereceklerse bana teslim ediyorlar.
Bir kere
Atatürk Bulvarı’nda üç adam bindi, binmeleriyle inmeleri bir oldu. Ben de ne oldu, kadınım diye sürücülüğüme güvenemediniz mi, dedim. Onlar da ne bilelim biz şaşırdık, refleks olarak indik dediler. Sonra tekrar bindiler, istedikleri yere götürdüm onları.
Bir keresinde de bir adam binmişti, yüz metre gittik, ben sağda ineyim hanımefendi dedi. Ben de ne oldu, bir şey mi unuttunuz diye sordum. O da yok ben taksiye binecektim, yanlışlıkla sizin arabanıza bindim dedi. Ben de beyefendi, taksimetrem var, arabamın rengi sarı, üstünde levhası da var, isterseniz ruhsat da göstereyim, ben taksiyim dedim. Adam özür diledi, yeni yurtdışından gelmiş, "Ben görmeyeli Türkiye çağ atlamış." dedi.
Geceleri çalışıyor musunuz?
Tabii geceleri de çalıştığım oldu. Avustralya’da kaldığım zamanlar da geceleri vardiyaya giderdim, yalnız başıma. O zamanlardan alışkınım herhalde. Bir de gözüm karadır benim, cesaretliyim. Kendime güvenim sonsuz, başka türlü olmaz bu işler zaten.
YOLCUYA KADIN İNCELİĞİ
Kadın olmanızın bu işe ne kattığını düşünüyorsunuz?
Bir kere müşterilere kadın olarak daha farklı yaklaşıyorum. Mesela arabama binen müşteriye mutlaka sorarım, hangi yolu tercih ediyorsunuz diye. Müşterimin zor durumda kalmasını istemem. Bir yol vardır, daha kısadır ama
trafik çoktur zaman kaybettirir. Bir yol vardır trafik yoktur, ama uzundur taksimetre çok yazar. Bu durumu bilsin isterim müşteri. Bir adam ben böyle sorunca kızdı, yolları bilmiyor musun dedi. Alakası yok, tamamen ince düşüncemden soruyorum. Bir kadın da takdir etti beni bu konuda, ne güzel fikrimizi alıyorsunuz, çok doğru yapıyorsunuz dedi. Çoğu meslektaşım yapmıyor bunu.
Bir de arabaya binen müşterinin ruh halini anlamaya çalışırım. Bir derdi mi var mutlaka sorarım. Kadın olduğumdan herhalde, daha rahat açılırlar bana. Hatta bizi karımla barıştır diyenler bile oldu.
Trafikte kadın olmak nasıl?
Arabanın içinde kadın gördüler mi, başlıyorlar sağından solundan geçmeye. Tabii ben artık usta şöförüm, sağımdan solumdan geçseler ne olacak. Beni sıkıştıranı ben de sıkıştırırım, hiç acımam. Kurallara uymaya özen gösteririm. Kadınları korna çalarak, önlerine araba kırarak panikletmeye çalışıyor. Kadınlar zaten bu konuda kendilerine güvenemiyor, bir de böyle yapılınca işler daha kötüye gidiyor. Ama bir insanın sürücülüğünün iyi olmasının kadınlıkla, erkeklikle ilgisi yok. Bu olay tecrübeyle ilgili. Acemi olunca insan kötü kullanır, pratikle beraber iyi kullanmaya başlar. Buradan kadınlara, kendinize güvenin, araba sürebiliriz, yollarda daha çok olabiliriz, diyorum.
Sizden başka Ankara’da kadın taksici var mı?
Benim bildiğim kadarıyla şu an yok. Biri vardı ama o da bıraktı herhalde. Keşke daha çok olsak.
MS Ezgi KIZMAZ’ÖNYARGILARA’ YANIT VERİYORUZKadından şöför olmaz!Kadınların sürebileceği tek şey bebek arabası değil! Biz de araba sürebiliriz, yeter ki kendimize güvenelim.
Bayandan az kullanılmış, temiz araba Kadın olmamız arabamızın garajda yatacağı anlamına gelmez. Pekala biz de kilometrelerce yol yapabiliriz!
Trafik tıkandı, öndeki kesin kadındır!
Öndeki arabada gerçekten kadın sürücü olabilir, ama bu trafiği onun tıkadığı anlamına gelmez! Biz sadece dikkatli gidiyoruz!
Kadın sürücü dikiz aynasını makyaj tazelemek için kullanır
Ayna bu, zamanı geldiğinde makyaj tazelemek için de kullanılırız, arkadan gelen var mı diye de bakarız!
Kadınlar araba kullanmayı beceremiyor, beyin yapıları buna uygun değil!
İyi araba sürmek tecrübeyle ilgili, bazılarımız çok da güzel sürüyor. Kaldı ki bizim ilk oyuncağımız araba değildi, bazılarımızın hiç bisikleti olmadı!