Güncelleme Tarihi:
DÜNYADA her geçen yıl önemi ve kullanımı giderek artan bioyakıt, 77 yıl önce Atatürk Orman Çiftliği’nde (AOÇ) üretildi. Atatürk’ün talimatı ile AOÇ bünyesinde üretilen bioyakıt, dönemin tarımsal alet ve makinelerinde kullanıldı. O dönem, tarımsal üretimin nitelik ve nicelik yönünden artırılması hedeflenirken, tarım makinelerinde kullanılan yakıtı ithal etmek yerine, yakıtın yerel kaynaklarla üretilmesi amaçlandı. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) uzmanlarından Emrah Hatunoğlu tarafından DPT için hazırlanan “Bioyakıt Teknolojilerinin Tarım Sektörüne Etkileri” adlı tez ile gün ışığına çıkan AOÇ ve bioyakıt gerçeği, AOÇ’nin 1934 yılında çok ileri bir çalışmaya imza attığını ortaya çıkardı.
Hatunoğlu tarafından hazırlanan tez, çağın yakıtının Türkiye’deki geçmişi ve AOÇ’de üretimi ile ilgili bilinmeyen çalışmaya ışık tuttu. Gelişmiş ülkelerde bile son 30 yıldır üretilen bioyakıtın, 77 yıl önce AOÇ bünyesinde üretilmesi AOÇ’nin önemini ortaya koydu.
Hatunoğlu’nun tezinde Atatürk’ün talimatıyla dönemin milletvekilleri ve ilgili kurumların yetkililerinin 1934 yılında resmi bir belge imzaladığı bilgisi yer alırken, bu belgenin Türkiye’de bioyakıta ilişkin ilk resmi belge olması açısından da önemine değiniliyor. Belge, çiftlikte hayata geçirilen “Bitkisel Yağların Tarım Traktörlerinde Kullanımı” isimli çalışmanın devletçe başlatıldığını gösteriyor.
Hatunoğlu çalışmasında bu belgenin, AOÇ’de bioyakıt üretiminin gerçekleştiğini ve çiftlik bünyesinde tarımsal üretimde faaliyet gösteren traktörlerde yakıt olarak bitkisel yağ kullanımının sağlandığının resmi kanıtı olduğunu yazıyor.
1. Ziraat Kongresi’nde tartışıldı
TEZDE, Türkiye’de bioyakıt üretimi önerisinin ilk defa 1931 yılında “An’anevi Ziraattan Rasyonel Ziraata” başlığıyla 1. Ziraat Kongresi’nde ele alındığı bilgisi yer alıyor. Çalışmada, kongrenin “Ziraat Aletleri” adlı bölümünde tarım ürünlerinin artırılmasında tarımsal alet ve makinelerin önemi ve bu makinelerin ihtiyacı olan yakıtın ithal edilmesi yerine yerli kaynaklar ile üretiminin faydasından bahsedildiği belirtiliyor. Atatürk’ün desteği ile bu alanda başarılı sonuçlar alındığı ortaya konsa da bioyakıt üretimi ve kullanım çalışmaları Atatürk’ün ölümü ve ikinci dünya savaşının başlamasıyla birlikte sekteye uğruyor.