Gündem yine ASKİ olacak

Güncelleme Tarihi:

Gündem yine ASKİ olacak
Oluşturulma Tarihi: Eylül 03, 2007 00:00

Başkent’in son yıllardaki en büyük susuzluk krizini yaşadığı günlerde kamuoyunun en "gözde" kurumu da şüphesiz ki ASKİ oldu. Yapılan açıklamalar hep ASKİ’yi hedef tahtasına oturttu.

Bir çok siyasetçi ve bilimadamı ASKİ’yi, asli görevi olan su alanındaki yatırımları yapmak yerine Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in "alt ve üst geçitlerini" finanse etmesi nedeniyle eleştiriyordu. Bu eleştiriler, programlı su kesintileri başladıktan sonra arttı ve boruların patlamasıyla birlikte de zirveye ulaştı. Bütün bu tartışmalar içinde ASKİ yetkilileri de çok fazla kamuoyu önünde gözükmedi. ASKİ’nin Genel Müdürü İhsan Fincan da sadece Gökçek ile birlikte kameraların karşısına geçti.

Başkent’i günlerce susuzluğa mahkum eden boru patlamasının ardından da bu sefer, her iki isim de gözden kayboldu. Konuyla ilgili basın toplantısını yapmak da Basın Danışmanı Avni Kavlak ile ASKİ Genel Müdür Yardımcısı Bülent Torun’a düştü.

HER ŞEY ANLATILIR MI?

Su krizi kesintilerin sona ermesiyle askıya alınırken, bu sefer de ASKİ’de yönetim krizi başladı. Gökçek’in Kızılırmak suyunun tanıtımını yaptığı saatlerde beraberindeki ASKİ Genel Müdürü Fincan’ın Özel Kalem Müdürü Ahmet Polat görevinden alınmıştı. Üstelik bu işlemi yapan da Fincan değil, bizzat Gökçek’ti. Görevden alınma nedeni ise Gökçek’e verilen brifingte, bilgileri aktaran bürokratlara Polat’ın toplantının ardından "Neden herşeyi başkana anlatıyorsunuz?" diye çıkışması olmuştu.

HABERİMİZİN SON CÜMLESİ

Ankara Hürriyet’te Eray Görgülü imzasıyla yayınlanan "Kriz müdür yedi" başlıklı bu haber aslında daha sonraki görevden almaların da habercisiydi. Ki haber de, "Gökçek’in önümüzdeki günlerde ASKİ’de birkaç bürokratı daha görevden alması bekleniyor" cümlesiyle sona eriyordu.

FİNCAN’IN KADROSU ALINDI

Bu haberden 10 gün sonra, Görgülü’nün edindiği bilgiler doğru çıktı ve ASKİ’deki esas deprem yaşandı. "Bombacıyı da yediler" başlığıyla manşetten yayınlanan haber, 2007’nin ilk günlerinde yine Ankara Hürriyet’in duyurduğu "yağmur bombası" projesini ortaya atan Bülent Torun’un da aralarında bulunduğu üç GenelMüdür Yardımcısının görevden alındığını duyuruyordu.

Böylece su krizinin merkezindeki ASKİ’nin neredeyse tüm üst düzey yönetimi görevden alınmış oluyordu. Genel Müdür Fincan 10 gün içinde hem Özel Kalem Müdürü’nü, hem de üç yardımcısını kaybetmişti. Bütün bu tartışmaların ardından üç gün geçti ve beklenen fısıltılar da kulislerde dolaşmaya başladı:

"İhsan Fincan istifasını verdi."

HAFTANIN GÜNDEMİ

Bu fısıltılar, Ankara Hürriyet bürosuna ulaştığında baskı saatimize oldukça yaklaşmıştık. Büromuzdan Eray Görgülü, istihbaratı doğrulatmaya çalışırken, Fincan’ın "dört gün rapor aldığı" bilgisine ulaştı. Fincan’ın istifa ettiği söylentisini Belediye Başkanı Melih Gökçek de yalanladı. Yanlış haber vermektense, eksik haber vermeyi tercih ederek Ankara Hürriyet sadece bu bilgileri haber yapmakla yetindi. Nitekim, Büyükşehir Belediyesi Fincan’ın istifa ettiği haberlerini yalanladı.

Ancak burada hem Gökçek’in hem de Fincan’ın açıklaması gereken bir durum var.

O gün gerçekten Fincan istifasını verdi mi? Gökçek’in kabul etmediği belirtilen bu istifa girişiminin nedeni, Fincan’ın yönetim kadrosunun boşaltılması mıydı? Fincan, bu nedenle mi rapor aldı? Ve en önemlisi, bundan sonra oluşacak yeni ASKİ yönetimi isimler Fincan’ın birlikte çalışmak isteyeceği isimlerden mi oluşacak?

Başkent’in yerel gündemini, gelecek hafta bu sorulara verilecek yanıtlar oluşturacak.

Altay zararı önledi mi?

ASKİ’deki deprem, bazı gazetelere "Gökçek, barajlardaki su durumu ile ilgili kendisine yanlış bilgi veren bürokratları görevden aldı" şeklinde yansıyınca görevden alınan Genel Müdür Yardımcısı Zülfikar Altay’ın avukatı Anadolu Ajansı’na bir açıklama yaptı.

Altay’ın avukatı, müvekillinin "barajlardaki su durumu ile ilgili yanlış bilgi vermesi" nedeniyle alınmadığını söylüyordu. Altay’ın avukatı iki noktaya dikkat çekmeye çalışıyordu:

Bunlardan birincisi "300 bin adet elektronik kartlı su sayacı alımı" ihalesinin şartnamesine Altay’ın, "ihaleye katılımı kısıtlayıcı hüküm varsa kaldırılması" yönündeki hükmü yazdırmasıydı. Böylece katılımın arttığı ve ekonomik şartlarda sayaç alındığı belirtiliyordu.

İkinci nokta ise "ASKİ’nin Hazine Müsteşarlığı’na 140 trilyon TL civarında faiz işleyen borcu varken, Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na faizsiz, ne zaman ödeneceği belli olmayan 20 trilyon TL borç para verilmesine "kurumun zarara uğratılmaması için" şerh düştüğüydü.

Özetle Altay, kurumun zararlarını önlediğini belirtiyordu.

Ancak, belediyeden bu iddialara karşı hiçbir açıklama yapılmadı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!