Güncelleme Tarihi:
Nursima KESKİN / ANKARA, (DHA) - DİYARBAKIR Belediye Başkanı Gültan Kışanak, FETÖ/PDY Darbe Komisyonu'nda, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ile Diyarbakır Belediyesi'nde ne görüştüklerinin sorulması üzerine Kışanak, "Ekrem Dumanlı'ya 'Bizi itham eden yayınlarınızla barış sürecini sekteye uğrattınız' dedim. Ekrem Dumanlı, hükümet bizi kandırdı dedi. Bende dedim ki hükümet de FETÖ kandırdı diyor. Arada biz mağduruz canımıza okudunuz yeter artık düşün bu milletin yakasından. Kalktı gitti. Sizin hiçbirinizin söyleyemeyeceği sözleri söyledim" dedi.
"HER TÜRLÜ DARBEYE KARŞI NET DURUŞUM OLDUĞUNU HATIRLATMAK İSTERİM"
Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimini araştırmak amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak'ı dinledi. Kışanak, FETÖ/PDY Darbe Komisyonu'nda barış sürecinin önüne KCK operasyonları, Habur'da ifade krizi ve Paris cinayetleriyle geçildiğini savundu. Gültan Kışanak, ayrıca 'Paralel Devlet Yapılanması'nın gerçek yüzünü ortaya çıkarmak için KCK operasyonlarından başlanması gerektiğini vurgulayarak, "12 Eylül döneminde ağır işkenceler görmüş bir ceza mağduruyum. Darbenin ne demek olduğunu yaşayarak öğrenmiş bir kişiyim. Her türlü darbeye karşı net duruşum olduğunu mücadele etmenin insanlık görevi olduğunu hatırlatmak isterim" ifadelerini kullandı.
"PDY'NİN GERÇEK YÜZÜNÜ ORTAYA ÇIKARMAK İSTİYORSAK KCK OPERASYONLARINDAN BAŞLAMAMIZ GEREKİR"
Milletvekilliği yaptığı dönemde Fethullahçı örgütlenmenin açığa çıkarılması ve sorgulanması için mücadele ettiğini savunan Kışanak, KCK operasyonlarının barış sürecinin önüne çıkarılan ilk engel olduğunu söyledi. Kürt sorununu demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözmek için parlamentoya girdiklerini bildiren Kışanak, şöyle konuştu: "2009'da KCK operasyonu adı altında partimizin genel merkez yöneticileri, belediye başkanları, il ve ilçede görevli partililerimiz tutuklanmaya başlandı. Bunun ilk andan itibaren barış çabalarının önüne çıkarılan bir engel olduğunu, ortadan kaldırılması gerektiğini söyledik. Hukuksuz bir şekilde yaratılmış deliller, gizli tanık beyanları dışından sulamayı gerektirecek bir durum yok. 2014'e kadar arkadaşlarımız serbest bırakılıncaya kadar bunun barış süreci önüne konulmuş bir tuzak olduğunu, usulsüz dinlemeler yapıldığını, delil üretildiğini, gizli tanık adı altında uyduruk gerekçeler sürdürüldüğünü anlatmaya çalıştık. Ben komisyona öneriyorum eğer gerçekten PDY'nin gerçek yüzünü ortaya çıkarmak, anlamak istiyorsak başlamamız gereken yerlerden birisi de KCK operasyonlarıdır. Kimler yaptı nasıl yaptı niye yaptı? Hukuk dışı yöntemlerle yargılamaları nasıl yaptılar. Suçsuz yere 5 yıl nasıl cezaevinde insanları tuttular?"
"BU FIRSAT HEBA EDİLDİĞİ İÇİN OLUK OLUK KAN AKIYOR ÜLKEMİZDE"
'PDY'yi tehdit olarak görüyorsak araştırmak zorundayız' diyen Gültan Kışanak, sözlerini şöyle sürdürdü: "KCK operasyonlarına rağmen demokratik siyaseti rafa kaldırma operasyonuydu bu. Biz o zaman açıkça söyledik, darbedir bu dedik. Bunlar yapılmadı fakat barış ve çözümde ısrarımızı sürdürdük. Ve PKK ateşkes ilan etti Mayıs ayında. Ekim ayında da bir barış grubunun Türkiye'ye gelmesi arzu ediliyor. PKK militanının Habur' dan gelmesi barış için geldik silahlara veda edilebilir bunun pratiğini göstermek için çözüm sürecine katkı için bir grup insan Habur' dan geldi. Habur'da bir ifade krizi çıkarıldı. Ben oradaydım partinin grup başkanvekili olarak. İşin gerçek yüzü bir iki saat içinde onlar sınırdan alıp getirilebilecekken halkın sokağa dökülmesinin zemini oluşturuldu. İfade krizi ise gelen insanlar Öcalan'ın çağrısı üzerine barışa katkı için geliyoruz. Eğer bu ifadeyi verirseniz sizi tutuklarız dediler. Silahı bırakıp gelmek mümkün ama bunun için gelen insanlar tutuklanırsa diğerlerine ne diyeceğiz. Bu insanların tutuklanmadan sağ salim gelmesi arzu ediliyordu. Orada birkaç saat içinde bitirilmesi gereken bu ifadeler alınması kriz yaratıldı. Etkin pişmanlık yasasından yararlanmak istiyorum demeleri için zorlandı. Kriz çıktı ve 24 saat sürdü. Böyle olunca bütün Türkiye duydu ve insanlar sokaklara döküldü. Bu bir provokasyondu. Sessiz sedasız gelip barışa katkı yapabilirler. Bunların tutuklanabileceği yönünde bir algı ortaya çıkarılarak halk sokağa çıkarıldı. Hükümet neden bu konuda sessiz kaldı. Türkiye'nin önünde bu sorunu barışçıl ve demokratik yollarla çözme fırsatı vardı. Bu fırsat heba edildiği için oluk oluk kan akıyor ülkemizde. Biz bu PDY'yi tehdit olarak görüyorsak araştırmak zorundayız. Neden barış yoluyla çözemedik neden çocuklarımız öldü. Herkes çocuğunu el bebek gül bebek büyütüyor. her gün onlarca cenaze kalkıyor bu ülkeden. Bu söylediğim iki provokasyona rağmen Habur ve KCK. Bunun üzerinden bir medya operasyonuyla görüşmeler kesilmek için zemin hazırlandı. 2010 yılında barış için gelen gruplar tutuklanmaya başlandı. Barış için gelen insanlar neden tutuklanıyor"
"O GÜN SÖYLEMEK LAZIM Kİ BARIŞ SÜRECİNE SAHİP ÇIKILIRDI"
Çözüm sürecini kaldırmak için Oslo'daki görüşmelerin ses kaydının servis edildiğini iddia eden Kışanak, "2011 daha kritikti bütün krizlere rağmen demokratik siyasette ısrar ettik. Bağımsız adaylarla seçimlere katılma kararı aldık. Seçim barajının bir darbe YSK seçme iki gün kala seçim krizi çıkardı. Kimdi bu krizi çıkaran. Milleti sokağa döken kimdi. Seçimlerden sonra Hatip Dicle'nin vekilliği düşürüldü. Meclisin iradesine rağmen tutuklu vekiller serbest bırakılmadı. Kimdi onları cezaevinde tutan. Bunların komisyon tarafından araştırılması gerekir. Seçim vetosu, vekillik düşürme tutuklu vekilleri serbest bırakmamaya rağmen biz parlamentoya geldik. Ama 2 ay sonra 28 Aralık'ta Roboski de 35 insan savaş uçaklarıyla bombalanarak öldürüldü. Bir muamma. Bu savaş uçaklarının kalkmasına kim talimat verdi. Şimdi geri dönüp bunların doğru dürüst araştırılması gerekiyor. O dönem neden bunlara bu provokasyonlara sahip çıkıldı. Bunların açığa çıkarılması lazım. Çözüm sürecini kaldırmak için Oslo'daki görüşmelerin ses kaydı servis edildi. Şimdi FETÖ yaptı diyor. Bugün söylemenin kıymeti yok o gün söylemek lazım ki barış sürecine sahip çıkılırdı" diye konuştu.
"KOMİSYONUN PARİS CİNAYETİNİ ELE ALMASINI İSTİYORUM"
“Barış sürecini sekteye uğratan üçüncü olayın Paris cinayeti olduğunu savunan Kışanak, "Yeniden başlayalım derken bu cinayet işlendi. Bu hükümet elindeki olanakları kullanarak cinayetin perde arkasını aydınlatmadı. Bu cinayetin bir MİT ajanı tarafından işlendiği bilgilerdir kamuoyuna yansıyan. Komisyonun bu konuyu da ele almasını istiyorum Türkiye de kimlerle irtibatlı cinayeti kimlerle konuştu. Barış sürecinin önünü kim kesti. Bu konuda sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine beyanları var FETÖ'ye bağlı beyanları var diye" dedi.
"HAKİKATİ ÖĞRENMEK İSTEMİYORSANIZ YOLUNUZA BİR BAŞKA PARALEL YAPI İLE DEVAM EDEBİLİRSİNİZ"
Komisyon Başkanı Reşat Petek, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ile Diyarbakır Belediyesi'nde 11 Nisan 2015'te gizli bir şekilde görüştüğü yorumları yapıldığı anımsatarak Gültan Kışanak'a 'Ne görüştünüz' diye sordu. Kışanak, ise soruyu şöyle yanıtladı: "Ekrem Dumanlı ile görüşmem gizli saklı değildi. İhtimali yoktu. 15-20 kişinin olduğu ortamda gizli görüşmemi yapılabilir. Benim bu görüşme dışında Fethullahçı yapının herhangi bir kişinin selam almış vermişliğim yoktur. Diyarbakır Büyükşehir belediyesi olarak o kadar çok insanı mecburen misafir etmek zorunda kaldım ki. Bu yapılanmayla beraber büyüyen elini ayağını öpen, aday olan onların ekmeğini yiyenler onlarla beraber ülkenin geleceğini karartan şu ülkenin ortağı olanlar beni sorgulayamazlar. Eğer söylediklerimi üzerinize alındıysanız genel cümle kurdum. Medyada bir linç operasyonu var. Hakikatleri öğrenmek istemiyorsanız yolunuza başka bir paralel yapı ile devam edebilirsiniz. Bunlarla beraber bu ülkeye kumpas kuranlar beni sorgulayamazlar dedim. Siz sorularınızla itham edebilirsiniz ama ben bu kumpası kuranları itham edemem. Eğer o cenahta değilseniz üzerinize alınmayın.
Kurum dışındaydım Diyarbakır'dayız. 5 dakika belediyeyi ziyaret etmek istiyoruz demişler. Özel Kalemle birkaç kez konuşma geçmiş aralarında. Gazeteciyim bende bir gazeteciyi reddetmek olmaz. 12.30' da programın bittiğini öğrenince gelmişler. Özel randevu almak gibi durum söz konusu değil. Gizli görüşme söz konusu değil. Belediyenin iki giriş kapısı var. Biri personel diğeri başkanlık ve protokol girişidir. Başka bir kapıdan gelmemiştir. Belediyemizin gizli saklı kapısı yoktur. Sayın Kılıçdaroğlu, Bekir Bozdağ, Sayın Erdoğan'ın geldiği herkesin geldiği protokol ve başkanlık kapısından girmiştir. Başka kapısı da yoktur. Bizim için kıymetli bir görüşme değildi haberini yapmadık. Onlar için önemliymiş ki Zaman Gazetesinde fotoğrafıyla birlikte haber yapmışlar. FETÖ ile uzaktan yakından ilişkisi olmayan bir insan üzerinden bu algıyı yaratmak isterseniz sokaktaki insan bile güler. Benim üzerimden bunu tutma ihtimali trilyonda bir bile değildir"
"EKREM DUMANLI 'HÜKÜMET BİZİ KANDIRDI' DEDİ"
Reşat Petek'in 'KCK operasyonlarını söylediniz mi Ekrem Dumanlı'ya' sorusu üzerine Kışanak, şu ifadeleri kullandı: "15 dakika kaldı belediyemizden başkaları da vardı. Aynen söyledim. Bir çay içip kalkmaydı. Bizi itham eden yayınlarınızla barış sürecini sekteye uğrattınız dedim. Ekrem Dumanlı, hükümet bizi kandırdı dedi bende dedim ki hükümet de FETÖ kandırdı diyor. Arada biz mağduruz canımıza okudunuz yeter artık düşün bu milletin yakasından dedim. Kalktı gitti. Sizin hiçbirinizin söyleyemeyeceği sözleri söyledim"
"EKREM DUMANLI'NIN PKK İÇİNDEKİ MİT AJANLARININ LİSTESİNİ VERMESİ AKLA ZİYAN DURUMDUR"
CHP'li komisyon üyesi Aytun Çıray ise Gültan Kışanak'a 'Dumanlı size geldiği zaman PKK'ya sızan istihbarat elemanlarının listesini vermiş bu doğru mu?' diye sordu. Kışanak, soru üzerine "Burada ben belli bir düzey olması gerektiğini düşünüyorum. Bu iddianın algı operasyonun kendisi görüyorum. Ekrem Dumanlı'nın 20 kişinin içinde devletin MİT ajanlarının listesini vermek akla ziyan durumdur. İkincisi olabilir bu haberi neden yapıyorlar tahmin ediyorum bana yönelik provokasyon girişimleri oldu ben bunların hiçbirine düşmediğim için bu bizim gönderdiğimiz ajanları mı bildi diye akıl yürüyüp akılsız haber yapmış olabilirler. Böyle bir liste olması akla ziyan durumdur. Söz konusu değildir. Ajan provokatörlerinin tuzağına düşmemişsem hayatım boyunca açık şeffaf oldum. Bu ülkenin önüne nasıl tuzaklar kurulduğunu kimin ne kadar sorumluluğu olduğunu ciddiyetle konuşmamız gereken konulardır" diye konuştu.
"SİNEKTEN TEREYAĞI ÇIKAR BU GÖRÜŞMEDEN HDP-FETULLAH İŞBİRLİĞİ ÇIKMAZ"
AK Partili komisyon üyesi Emine Nur Günay'ın da Ekrem Dumanlı görüşmesine ilişkin bir soru sorması üzerine, Kışanak tepki gösterdi. 'Fethullahçı terör örgütünün açığa çıkması için neden verilen araştırma önergelerini reddettiniz?' diye soran Kışanak, "Gerçekten açık şekilde söyleyeceğim. 40 yıllık beraberlikleri olanların 40 dakikalık görüşmeyi neden bu kadar mesele haline getiriyorlar. Memleketin bu kadar büyük sorunları varken bunları bir kenara bırakıp bir belediyenin rutin görüşmesinden sinekten tereyağı çıkar bu görüşmeden HDP Fethullah işbirliği çıkmaz. Boşuna uğraşmayın. AKP'nin oylarıyla neden PDY'nin açığa çıkarılması için verdiğim önergeyi reddettiniz? Fethullahçı terör örgütün açığa çıkması için neden verilen araştırma önergelerini reddettiniz?" dedi.
FENERBAHÇE KULÜBÜ BAŞKANI AZİZ YILDIRIM'IN DİNLENMESİ ÖNERİSİ SUNULDU
Öte yandan FETÖ/ PDY ve 15 Temmuz darbe girişimini araştırmak için kurulan Meclis Araştırma Komisyonu'nda, AK Partili komisyon üyesi Selçuk Özdağ, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da dinlenmesini önerdi. CHP'li komisyon üyeleri ise daha önce MİT Başkanı Hakan Fidan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın dinlenmesi için yaptıkları talebi yineledi.