Oluşturulma Tarihi: Ocak 29, 2007 00:00
2004 yılında 7. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali kapsamında açılan, fotoğraf sanatçısı Muammer Yanmaz’ın Kadın Yönetmenlerimiz sergisinde bu fotoğrafıyla yer almıştı Lale Oraloğlu.
Türk sinemasına oyuncu, senarist, yapımcı ve yönetmen olarak emek veren, tiyatro ve sinemanın efsane isimlerinden Lale Oraloğlu geçirdiği beyin kanaması sonucu uzunca bir süre yaşam mücadelesi verdi. Oraloğlu 15 Ocak 2007’de yaşama veda etti.
2001 yılının mayıs ayında 4. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali kapsamında hazırlanan "Yeşilçam’ın Görünmeyen Kadınları" adlı belgesele, Türk sinemasının ilk üç kadın yönetmeniyle birlikte Lale Oraloğlu’nun yaşamı da konu olmuştu. Festivalde özel bir gösterimle seyirciyle buluşan belgeselin ardından gerçekleştirilen panele Lale Oraloğlu’nun yanı sıra yönetmenler Ayten Kuyululu Ürkmez, 2 Temmuz 2006 tarihinde yaşama veda eden Evrim Fer, sinema tarihçisi Burçak Evren ve belgeselin yönetmeni Nuran Bayer katılmıştı. Yeşilçam’ın ’görünmeyen’ kadınlarından Evrim Fer yaşama veda etmişti.
Kimdir?
1924’te doğdu. Dame de Sion, Şişli Terakki, Saint Pulcherie, Nişantaşı Ortaokulu ve Alman Lisesi’nde okuduktan sonra İngiliz Filolojisi’nden mezun oldu. 1951 yılında açılan Muhsin Ertuğrul’un Küçük Sahne’sinde profesyonel olarak çalışmaya başladı. 1951-56 yılına kadar Küçük Sahne’de sergilenen bütün oyunlarda önemli roller üstlendi. Ardından bir süre gazetecilik yaptı. 1952 yılında tiyatronun yanı sıra sinemayla da ilgilenmeye başladı Lale Oraloğlu. 1954 yılında kızı Alev’in adını verdiği kendi yapım şirketini kurdu.
2006 yılına kadar süren sinema kariyerinde 35 filmde rol aldı. 1971-72 yıllarında dört
film yönetti. Yapımcı ve senarist olarak da birçok filmde çalıştı. 1960 yılında Memduh Ün’ün yönettiği ’Kırık Çanaklar’ adlı filmdeki Sabahat rolüyle Antalya’da ’en iyi kadın oyuncu’ ödülünü aldı. Bu filmin senaryosunda da Halit Refiğ ve Bülent Oran’la birlikte Lale Oraloğlu’nun imzası vardı.
Oraloğlu son olarak geçtiğimiz yıl Neco Çelik’in yönetmenliğini yaptığı ’Kısık Ateşte 15 Dakika’ adlı filmde üvey anne rolüyle seyircisinin karşısına çıkmıştı. Son olarak 2000 yılında Avni Dilligil Tiyatro Jüri Özel Ödülü’nü alan Oraloğlu’nun çok sayıda ödülü bulunuyor.
Yeni TCK suçluları cezalandırırken, mağdurun kız ya da kadın olmasını farklı değerlendiriyor mu?Yeni yasal düzenlemeyle, cinsel suçlar karşısında, evli kadın ile kızları farklı korumaya alan düzenlemelerden vazgeçildi. Önceki yasamızda, evli kadın, bekar kadına göre daha fazla korunmakta idi. Bu ayrıcalıklı koruma, ne yazık ki bireye değil evlilik kurumuna idi. Oysa tecavüz ya da taciz fiilleri karşısında kız ya da kadın olmanın daha ağırlaştırıcı sonuçlar yaratmayacağı, haksızlığın medeni durum ne olursa olsun tüm mağdurları eşit etkileyeceği açıktır.
(Ankara TCK Kadın Platformu’ndan )