Doğahan GİRİTLİOĞLU
Oluşturulma Tarihi: Haziran 02, 2021 23:51
Ankara’da tam kapanmayla birlikte gerilemeye başlayan vaka sayıları için, ‘memnun edici ancak yeterli değil” değerlendirmesi yapan Prof. Dr. İsmail Balık, “Vaka sayısında hedefimiz olan 100 binde 25’in uzağındayız. Bu yüzden pandemideki en kötü günümüz gibi düşünüp, kurallara uymaya devam etmek zorundayız” dedi.
Tam kapanma süreciyle birlikte vaka sayılarında düşüş başlayan Ankara’da, risk haritası 26 Mart’tan bu yana kırmızı rengi, yani ‘çok yüksek riski’ işaret ediyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın önceki gün açıkladığı 22-28 Mayıs verilerine göre, iller bazında her 100 bin kişide 100’ün üzerinde vaka görülmeye devam eden 11 ilden biri de Ankara oldu. 3 büyük il kıyaslandığında, İstanbul’da 100 binde 89 vaka, İzmir’de 100 binde 47 vaka görülürken Ankara’da bu sayı 100 binde 115. Bu verileri nüfusa oranlayınca, haftalık olarak 6 bin 500-7 bin arasında vaka görüldüğü tahmin ediliyor. Peki, Ankara’da vaka sayılarındaki düşüş neden diğer büyük illerin altında kaldı? Vaka sayılarını daha da aşağıya çekmek için ne yapmamız gerekiyor? Risk haritasında rengimizi daha düşük riski ifade eden renge dönüştürmek için 100 binde görülen vaka sayısında hedefimiz ne olmalı? Hürriyet Ankara, bu soruların cevaplarını Ankara Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık’a sordu. “Hedefimiz normalleşme sürecinde vaka tırmanışlarına izin vermeden 100 binde 25 vaka sayısına gerilemek olmalı. Bu yüzden pandemideki en kötü günümüz gibi düşünüp, kurallara uymaya devam etmek zorundayız” diyen Prof. Dr. Balık’ın değerlendirmeleri şöyle oldu:
SOSYAL HAREKETLİLİK DEVAM ETTİ“Ankara genelindeki düşüş istenilen seviyenin altında kaldı. Geçen hafta 100 binde 123 iken şimdi 100 binde 115. Bu veriler için ‘düşüş var’ bile diyemeyiz. Benim gözlemime göre düşüş hızımızın önüne geçen nedenlerden biri Ankara’da hareketliliğin tam kapanma sürecinde bile istenilen düzeyde engellenememesi. Ankara’da toplu taşıma başta olmak üzere kent genelinde sosyal hareketliliğin tam kapanma sürecinde bile azımsanmayacak oranda devam ettiğini gözlemledim.
HERKES BİR BAHANESİNİ BULDUHerkes bir bahane bularak kendisi ve çevresi için bulaş riski oluşturacak olan sosyal hareketliliğini devam ettirmeye çalışıyor. Bir diğer etken ise tam kapanma sürecinde memleketlerine, yazlıklarına gitmeyi tercih eden bir kesim oldu. Bunlar tekrar kente döndüklerinde kent için risk yarattılar. Özellikle, gittikleri yerlerde pandemi yokmuşçasına hareket edenler, kente de virüsü taşıdı.
ÇOK AMAÇLI TARAMA YAPILIYORAnkara’nın başkent olması, siyasi ve sosyal amaçlı sıkça ziyaret gerçekleşmesi nedeniyle çok amaçlı koronavirüs tarama testi yapılıyor. Tarama testi fazla yapıldıkça vaka belirleme ihtimali ve vaka sayısı da otomatik olarak artıyor. Verileri değerlendirirken bunu da atlamamak gerekiyor. Ankara’nın vaka düşüşlerinde Türkiye ortalamasının altında kalmasının nedenlerinden birisi de bu bana göre.”
MUTLAKA AÇIK ALANAçılma süreciyle yeniden müşterilerin ağırlamaya başlayan restoran ve kafeler için de uyarılarını yineleyen Balık, şunları söyledi: “Şuan elimizde iyiye giden ve daha da iyi gitmesi gereken bir tablo var. Hedefimiz en kötü ihtimalle 100 binde 25 vaka sayısı olmalı. Ankaralılar pandeminin başından bu yana yaşananlardan ders çıkartmalı. Tam açılma sürecinde özlediğimiz restoran ve kafelere giderken buraların tekrar kapanmamasının bireysel tedbirlere bağlı olduğunu unutmamız gerekiyor. Restoran sahini de ekmeğini kazanmak, iş yerini açık tutmak için kurallara uyulmasını sağlamak zorunda. Bu durum aynı şekilde spor salonları, kahvehaneler ve açılan diğer yerler için de geçerli. Ankara’da
virüs dolaşım oranı yüksek. Kalabalık ortamlara girmemeyi tercih etmeye devam etmeliyiz. Restoranda, kafeler de ise mutlaka açık alanda kısa zaman geçireceğiz.”