Gondollar ve maskeleriyle Venedik, Ankara’ya geliyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Şubat 07, 2009 00:00
Venedik gecelerinde çapkın bir dükün maceralarını ve 19. yüzyılın sonlarındaki çalkantıları işleyen "Venedik’te Bir Gece" adlı operet, bugün Ankaraı izleyiciyle buluşuyor. Tanınmış Avusturyalı besteci Johann Strauss’un imzasını taşıyan yapıt, gondollar, görkemli kıyafetler ve onları süsleyen maskeleriyle Venedik’i, Başkent Ankara’ya taşıyor.
Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin yeni eserini Gürçil Çeliktaş sahneye koydu. Orkestrayı Şef Sunay Muratov’un yöneteceği yapıtın dekoru Tayfun Cebi’nin, kostümleri Nursun Ünlü’nün imzasını taşıyor. Koreografisini Nilgün Bilsel’in gerçekleştirdiği yapıtın ışık düzenini Tahsin Çetin yaptı. Eserde, Urbino Dükü’nü Erdal Şen, Arda Doğan ve Barış Yanç dönüşümlü olarak canlandırırken, "Caramello" rolünde Murat Karahan ile Oğuz Sırmalı, "Delacque" rolünde ise Levent Akev ile Serhat Konukman seyirci karşısına çıkacak. Eserde, Ayşe Özkan, Dolunay Dilek, Volkan Şen, Umut Kosman, Serkan Kocadere, İnanç Makinel, Hülya Kazan, Tuğba Mankal, Selva Erdener, Seda Aracı, Candan Üstün, Sezin Kirişci, Bilge Yılmaz, Fatih Özkaya ile Eray Kocatürk de rol alıyor.
Nursun Ünlü tarafından hazırlanan görkemli kostümler de esere renk katıyor. Gondollarla Venedik’in büyülü havası sahneye getirilirken, özellikle balo sahnesinde ön plana çıkan ve eserin farklı sahnelerinde de sık sık kullanılan maskeler ise değişik renklerde hazırlanan görkemli kostümleri süslüyor.
Güncel hastalıklar eklendi
GÜRÇİL Çeliktaş’ın rejisinde yapıtın eğlenceli yapısı korunurken, güncel ögeler de eklendi. Yapıtın bir sahnesinde, senatörler, eşlerinin çapkın dükün düzenlediği baloya gelemeyeceğini iletirken, "eşim kuş gribi oldu", "benimki de deli dana oldu" bu yüzyılın hastalıklarını mazeret olarak ileri sürüyor. Yapıtta ayrıca bugünkü İtalya’dan vurgularla seyircinin o dönemle bugün arasında köprü kurarak eğlenmesini sağlayan ögeler de sunuluyor. Uşaklar, aşçılar, görkemli konakların çalışanlarının etrafında halk sınıfı ile aristokrasi arasında giderek açılan uçurumu neşeli bir biçimde sahneye getiren yapıt, ince bir mizahi dille sınıfsal ayrılıkları da vurguluyor.
Nursun Ünlü tarafından hazırlanan görkemli kostümler de esere renk katıyor. Gondollarla Venedik’in büyülü havası sahneye getirilirken, özellikle balo sahnesinde ön plana çıkan ve eserin farklı sahnelerinde de sık sık kullanılan maskeler ise değişik renklerde hazırlanan görkemli kostümleri süslüyor.
Güncel hastalıklar eklendi
GÜRÇİL Çeliktaş’ın rejisinde yapıtın eğlenceli yapısı korunurken, güncel ögeler de eklendi. Yapıtın bir sahnesinde, senatörler, eşlerinin çapkın dükün düzenlediği baloya gelemeyeceğini iletirken, "eşim kuş gribi oldu", "benimki de deli dana oldu" bu yüzyılın hastalıklarını mazeret olarak ileri sürüyor. Yapıtta ayrıca bugünkü İtalya’dan vurgularla seyircinin o dönemle bugün arasında köprü kurarak eğlenmesini sağlayan ögeler de sunuluyor. Uşaklar, aşçılar, görkemli konakların çalışanlarının etrafında halk sınıfı ile aristokrasi arasında giderek açılan uçurumu neşeli bir biçimde sahneye getiren yapıt, ince bir mizahi dille sınıfsal ayrılıkları da vurguluyor.