Güncelleme Tarihi:
Son 4 lig maçında sadece bir gol atabilen Ankaragücü, yarışta olmak için, bu soruna acil çözüm üretmek zorunda. Bu alanda, önündeki rakiplerinden Çaykur Rizespor’un 14, Ümraniyespor’un ise 9 fazla golü var.
Aykut Kocaman, İsmail Kartal ve İrfan Buz, ortak noktada buluşup, rakiplerinin vakit geçirmesinden yakındı. Başkentli teknik adamlar, galibiyet için yeterli oyunu ortaya koyup koymadıklarını da sorgulamalı.
Sorular
1- Sessegnon ve Gençlerbirliği’ni Fenerbahçe karşısında nasıl buldunuz. 3 maçta 7 puan, kırmızı-siyahlıları düzlüğe çıkardı diyebilir miyiz ? Skuletic’in dönüşü hücum hattını nasıl etkiler ?
2- Forvetler etkisiz, kenardan gelenler verimsiz. Kartal, rakiplerin zaman çalmasına, taraftar da formsuz isimlerde ısrarcı olunmasına tepkili. Golsüz gidilen bu süreçte çıkış yolu ne olabilir ?
3- Gol sorunu yaşayan bir başka takım da Osmanlıspor. Yeni transfer Mehmet Battal ne katabilir. Bifouma ve Delarge örneklerindeki gibi Doukara’yı da yollayıp, Battal’ı almak doğru hamle mi ?
Özgür ŞAHİNER: A.Gücü’nde işler yolunda giderken, öne çıkan oyuncuların artıları, arkadaşlarının eksilerini kapatıyordu. Onlar, durunca ya da durdurulunca çarklar dönmemeye başladı. Şimdi, bu dengeyi kurma zamanı geldi.
Deniz GÜREL: A.Gücü’nü taraftar, şehir ve siyasiler sahipleniyor. Süper Lig’e çıkabilmesi için her şey hazır. Ancak iyi biten ilk yarının ardından, 3 maçtır, havlu atmış bir takım görüntüsü izliyoruz.
Eray GÖRGÜLÜ: Geçmişi bırakıp, bugüne bakarsak, zor durumdaki osmanlıspor’un ihtiyacı olan bitirici bir forvetti. Mehmet Battal, bu ihtiyacı karşılayacak özellikte bir futbolcu değil.
Fatih TEKECİ: Sessegnon çok özel bir oyuncu. Dikine oynayabilme özelliği ve klas pasları, Gençlerbirliği’nin ilk yarı ‘ürkek’ davrandığı hücum hattına ‘cesaret’ getirdi.
Liglerin ilk yarılarında takımlar birbirini tartarken, ikinci yarı ile birlikte, mücadele sertleşir, şartlar zorlaşır ve dengeler değişmeye başlar. Ara transfer döneminde yenilenen kadrolarla birlikte, saha içinden farklı sonuçlar çıkar. Ankaragücü, transfer yasağı nedeni ile ekibe dışarıdan katkı sağlayamamanın sıkıntısı içinde. Liderlik gittiği gibi, rakiplerle puan farkı da oluşmaya başladı. Osmanlıspor, ilk yarı biterken, yakaladığı iç sahada kazanma avantajını, ikinci yarıda uygulamaya sokamadı ve yeniden ateş hattına indi. Gençlerbirliği ise belli bir puan ortalama istatistiği tutturdu. Şimdi, bunu daha da geliştirip, sürdürme hedefinde. 21. haftada yine zorlu maçlar bizi bekliyor. Gençlerbirliği, sahasında Trabzonspor ile karşılaşırken, Osmanlıspor deplasmanda Göztepe, Ankaragücü de dış sahada Balıkesir ile mücadele edecek.
AYNI SENARYO OLUR MU?
Ankaragücü sezona başladığında, ilk 4 hafta geçilirken, 2 puan toplamış, sıralamada son basamaklara inmiş ve herkes umutsuzluğa kapılmıştı. Sarı-lacivertliler, sonrasında yakaladığı müthiş seri ile zirveye çıkarken, devreyi de lider tamamlamıştı. İkinci yarı başladı, biz yine benzer bir tablo ile karşı karşıyayız. 3 maç geride kaldı, henüz gol sevincine tanıklık edemedik. Elde edilen iki puan var ve yine bir düşüş söz konusu. Herkesin merak ettiği konu şu. Başkent takımı, tıpkı ilk yarıda olduğu gibi aynı senaryoyu vizyona koyup, rakiplerini bir kez daha geride bırakabilir mi ? Taraftar, umutla o dönüşü bekliyor.
Özgür ŞAHİNER
RAKİPLERİ ZORLUYOR
1- GENÇLERBİRLİĞİ, oyunun başlarında baskı yedi, topu tutmakta sıkıntı yaşadı. Direkten dönen toplar ve kaçan pozisyonlarda şanslıydı. Özat’ın topu rakibe verip, ani baskınlarla tehlikeli olma anlayışı, devre biterken golü getirdi. Her puan önemli ancak rakipler de kazanınca, düzlüğe çıktı demek için erken. Sessegnon, takımın kalitesini yükselten, oyun aklı ile rakibi zorlayan bir oyuncu. Onun varlığı, takımı rahatlatıyor. Özat, Skuletic’in gelişiyle birlikte, ya 5’li savunma sisteminden vazgeçecek, ya da bir hücumcuyu eksiltecek.
İŞİNE ODAKLANMALI
2- ERZURUM’da puan kaybetmek sorun değil ancak üst üste iç sahada gol bile atamadan tek puanla yetinmek, şampiyonluk hedefleyen A.Gücü’ne yakışmadı. Devre arasında belirsizlik vardı, kafalar rahat değildi, hepsi geçti. Artık maçlar başladı, herkesin saha içine odaklanması lazım. Takım gol atamıyor ve kaleci Korcan kurtarışları ile öne çıkıyorsa, rakibin zaman çalmasından çok, başka şeyleri konuşmak gerek. İdeal tertip önemlidir ancak forma da kimsenin tapulu malı değildir.
SORU İŞARETİ
3- BİFOUMA, Sivasspor’da, Delarge’de Bursaspor’da, Osmanlıspor’daki performanslarından daha etkili görünüyor. Doukara da benzer bir şey yaparsa şaşırtıcı olmaz. Mehmet Battal, her dönem alternatif bir forvet oldu. Osmanlıspor’un şu an için ihtiyacı, sorunu direk çözecek bir golcüydü. Serdar, Umar ve Regattin gibi etkili kanatlara sahip takımın gol sıkıntısı çekmesi de soru işareti.
Deniz GÜREL
GENÇLER TOPARLANIYOR
1- GENÇLERBİLRİĞİ’nin, Fenerbahçe maçıyla başlayan korku tüneli gibi bir fikstürü olduğunu, geçen hafta değerlendirmiştik. Bu 4 maçta, 4 puanın başarı olduğunu ifade ederken, açıkçası Fenerbahçe önünde puan alabileceğini hesaplamamıştım. Zor maçtı, top da Gençler’i sevdi. Takımda gözle görülür bir toparlanma var. Sessegnon çok yerinde bir transfer. Manu’nun da katılmasıyla gol yollarında daha etkili olacaklar. Defansta biraz daha dikkatli dururlarsa, düşme hattından daha çabuk uzaklaşma şansları var.
KADRODA DEĞİŞİKLİK ŞART
2- ANKARAGÜCÜ’nü taraftarı sahipleniyor, şehir sahipleniyor, siyasiler sahipleniyor. Süper Lig’e çıkabilmesi için her şey hazır. Yönetim de elinden geleni yapıyor. Ama iyi biten ilk yarının ardından havlu atmış bir takım görüntüsü izliyoruz 3 maçtır. İsmail Kartal formsuz oyuncular, özellikle de ileri uçtaki isimlerle ilgili cesur hamleler yapmalı. Israr ederek futbolcu kazanılır diye bir şart yok. Kadroda acil değişiklik yapılmalı. Bu haftaki Balıkesir maçı hayati önemde. 3 puan alıp, final gibi bir maç olan Rizes karşısına moralli çıkmalılar.
LİGDE KALMALARI ZOR
3- OSMANLISPOR her maçta aynı sorunları yaşıyor. Ya kolay gol yiyor ya gol atamıyor. Hal böyle olunca da Kayserispor önünde, 17 şut çekiyorsunuz ama golü bulamıyorsunuz. Çoğu maçta böyle olduğu için de ‘şanssızlık’ olarak değerlendirmek iyimserlik olur. Sonuç olarak Mehmet Batdal ya da başka bir oyuncunun Osmanlıspor’u kurtarmasına ihtiyaç yok. Osmanlı’nın kadrosu düşme hattında olmayı hak etmiyor. Ancak bir an önce önlem alınmaz ve takım olmayı beceremezlerse ligde kalmaları zor.
Eray GÖRGÜLÜ
HENÜZ DAHA ERKEN
1- GENÇLERBİRLİĞİ, zorlu seriye girmesine rağmen yavaş yavaş üzerindeki kara bulutları dağıtıyor. Fenerbahçe gibi zorlu bir deplasmanda alınan 1 puan, ligde kalma yarışında hayati önem taşıyor. Ancak, yine de kırmızı-siyahlıların tam anlamıyla düzlüğe çıktığını söyleyemeyiz. Gençlerbirliği, her zaman bu kadar şanslı olmayabilir. Skuletic, hücum hattına güç katacak ama 5’li savunmada değişikliğe neden olur.
ÇIKIŞ YOLU BULUNABİLİR
2- ANKARAGÜCÜ’nde ligin ikinci yarısıyla birlikte gözle görülür bir düşüş var. Sezonun başında söylediğimiz gibi, bu düşüşte maddi problemlerin takıma yansımasının ihtimali çok yüksek. Zaten, İsmail Kartal da ısrarla, bu konudaki uyarılarına devam etmişti. Formsuz isimlerde ısrarcı olmasının sebebi, kenardan gelenlerin bu yükü kaldıramayacağını düşünmesi olabilir. Çıkış yolunun, maddi problemlerin çözülmesinden geçtiğine inanıyorum.
YANLIŞ HAMLELER
3- BİFOUMA ve Delarge gittikleri takımlarda iyi bir performans ortaya koyuyor. Doukara da muhtemelen benzer bir performansa imza atacak. Bu oyuncuların gönderilmesi çok yanlıştı. Bugüne bakarsak, Osmanlıspor’un ihtiyacı olan bitirici bir forvetti. Mehmet Battal, bu ihtiyacı karşılayacak özellikte bir futbolcu değil. Eldeki iyi futbolcuları göndermek ancak daha iyileri bulunursa mantıklı bir hareket olabilirdi. O da yapılamadı.
Fatih TEKECİ
SESSEGNON VE MANU CAN YAKAR
1- SESSEGNON çok özel bir oyuncu. Dikine oynayabilme özelliği ve klas pasları, G.Birliği’nin ilk yarı ‘ürkek’ davrandığı hücum hattına ‘cesaret’ getirdi. 3 maçta 7 puan, psikolojik anlamda takımı düzlüğe çıkardı ama daha 14 hafta var. F.Bahçe maçında alınan 1 puan, G.Birliği’ni ‘kahraman’ yapmasın. Çünkü, sahada görünmeyen 12. oyuncu vardı. Adı şans. Peki bu ‘Şans’ sahada neler mi yaptı: F.Bahçe’nin direkten dönen iki topu, yediği iki goldeki büyük hatası... Skuletic’in dönmesi tabi ki takımın avantajına. Yalnız benim olmazsa olmazım Manu. Sessegnon ve Manu, can yakan ikili olur.
KEHİNDE İLE BAŞLAMALI
2- A.GÜCÜ’nün çıkışı, atılacak ilk gol ve alınacak galibiyete bağlı. Son 4 maçını kazanamayan A.Gücü, 3 maçtır da gol atamıyor. Demek ki sorun hücum hattında. Umut Nayir’in form grafiği, sert bir düşüşe geçti. Geçen hafta da söyledim. 8 maçtır gol atamayan bir forveti var A.Gücü’nün. Taraftara ben de hak veriyorum. İsmail Kartal, ısrarcı davranmak yerine kulübede bekleyen oyuncuların bir-ikisine maçın 11’inde şans vermeli. Mesela Kehinde ile başlayıp, Umut Nayir’i maçın gidişatına göre sahaya sürebilir.
İŞLERİ ÇOK ZOR
3- OSMANLISPOR’un bu sezon aldığı sonuçlar ve ligdeki konumu çok vahim. Bu takım Süper Lig’deki ilk sezonunda ligi 5. bitirmiş, UEFA Avrupa Ligi’nde, Türkiye’yi çok iyi temsil etmişti. Osmanlıspor’un bu sezonki asıl sorunu gol atamamak değil, kolay gol yemek. Alanyaspor’dan sonra 37 golle kalesinde en çok gol gören takım Osmanlıspor. Doukara’yı gönderip, Mehmet Battal’dan büyük bir çıkış/patlama bekleniyorsa, bu hayalcilik olur. Osmanlıspor, bu sezon yanlış hamlelerin kurbanı. En büyük hata da Bülent Uygun ile lige başlamaktı. İşleri gerçekten çok zor.