Girişimci olmalıyız

Güncelleme Tarihi:

Girişimci olmalıyız
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 21, 2013 02:13

Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Oral, üniversitelerin çağı yakalayabilmesi, çağdaşlaşabilmesi için toplumla içiçe ve tamamıyla bütünleşmiş olması gerektiğine dikkat çekerek, “Girişimci bir üniversite olma bizim için en büyük esastır” diyor.

Haberin Devamı

Turgut Özal Üniversitesi Prof. Oral’ın koyduğu bu hedef ile ilerliyor. Üniversite sadece Türkiye ile de sınırlı kalmıyor uluslararası öğrencileri ile dünyaya da açılıyor. Prof. Oral’ın, hiçbir akademisyene nasip olmayan bir özelliği daha var. O da en uzun rektörlük yapma rekoru. Prof. Oral’ın Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde başlayan, Azerbaycan, Kırgızistan ve son olarak Turgut Özal Üniversitesi ile devam eden yaklaşık 20 yıllık bir rektörlük kariyeri var. Eşi, çocukları ve hatta torunları ile mutlu bir aile portresi çizen Prof. Oral’ın, torunlarından bahsederken adeta gözlerinin içi gülüyor. Hem yemek yemekle hem de yapmakla arası pek iyi olmayan Prof. Oral, yemek yapmayı denemek için mutfağa bile girmemiş. Sporla arası iyi olan Prof. Oral, haftada en az iki gün yürüyüş yapmaya özen gösteriyor. Bu hafta “Eğitim Sohbetleri”nde Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Oral’la biraraya geldik. Oral’a yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:

Haberin Devamı

Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
Erzurum doğmuluyum. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimimi Erzurum’da tamamladım. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden mezun oldum. Mezun olduğumu dönemde üniversitede Ziraat Fakültesi’nde asistan olarak görev aldım. Doktoramı tamamladım. ABD’de de master yaptım. Doçentlik ve profesorlük derecelerimi de Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde aldım. Uzun yıllar Atatürk Üniversitesi’nde çalıştım. 35 yıl bütün kademelerde idari görevlerde bulundum. Bölüm Başkanlığı, dekan yardımcılğı, dekanlık, rektörlük görevlerini üstlendim. 2001 yılında geldik Ankara’ya. Erzurum’dan ayrılıp geldim ama daha 4 yıldır Ankara’dayım diyebilirim. Bu arada Orta Asya’da görev yaptım. 8 sene yurtdışında çalıştım. 4 yıl Azerbaycan’da, 4 yıl Kırgızistan’da oradaki vakıf üniversitelerinde rektörlük yaptım. Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde de iki dönem rektörlük yaptım. Turgut Özal Üniversitesi Rektörlüğü benim 5. rektörlük görevim. Rektörlükte 20. yıla yaklaştım.

Haftasonlarınız nasıl geçiyor? Hobileriniz neler?
Haftasonları genellikle cumartesi günleri üniversitede çalışarak geçiriyorum. Mesaimiz üniversitede devam eder. Bazen sınav, ders, lisansüstü eğitim programları da haftasonu yapılıyor. Dolu dolu geçiyor. Pazar günleri herkesin olduğu gibi dinlenerek geçirdiğimiz zamanlardır. Genellikle kitap okuyarak vakit geçiririm. Tarih kitapları okurum. Felsefe’ye, Felsefe Tarihi’ne meraklıyım. Torunlarım Erzurum’dan Ankara’ay geldiğinde onlarla vakit geçiriyorum. Onların gelmeleri hayatımıza renk katıyor. Özlemimizi gideriyoruz.

Haberin Devamı

Spor yapıyor musunuz?
Öğrencilik yıllarımda çok dahpa fazla spor yapıyordum. Erzurum’da bulunduğumuz dönemde kayak yapardım. Ve futbola karşı bir tutkum vardı. Profesyonel olmasada top peşinde koştururduk. İzlemeyi de severdik. Şimdilerde yürüyüş yapıyorum. Özellikle sağlığımız için haftada en az birkaç kez 40- 45 dk. mutlaka yürüyüş yapmaya özen gösteriyorum.

Ankara deyince aklınıza ilk ne geliyor?
Ankara, Türkiye’nin bir başkenti olarak her zaman önemli entellektüelitesi bir kent. Cumhuriyet kenti. Bürokrasi ve devlet kurumlarının hakim olduğu bir kent. Ekonominin çok önemli boyutlarından biri olan hizmet sektörünün ön plana çıktığı kent. Düzgün bir şehir. Bürokrat şehri. Belli saatlerde belli alışkanlıkların yaşandığı düzenli bir kent. Ankara’yı severim. Eğitim kenti. 17 üniversitesi olan, çok sayıda öğrencinin eğitim hayatının öne çıktığı bir kent. İnsanların rahatlıkça yaşayabileceği bir kent. Üniversiteler içinde Ankara, iyi bir üniversite olma zorunluluğu ve sorumluluğunu da getiriyor.

Haberin Devamı

Turgut Özal Üniversitesi’nin hedefleri nelerdir?
8- 10 bin öğrencimizin olmasını planlıyoruz. Çok fazla hantal yapıda yapılaşma değil optimal sayıda bir üniversite olma en büyük hedefimiz. Girişimci bir üniversite olma bizim için en büyük esastır. Halende üniversitemiz girişimci bir üniversite olarak tanımlanabilir. Çağın, zamanın üniversitesi dediğimiz üniversite anlayışı artık dünyada üniversiteler çeşitli evrelere ulaşmıştır. 4. nesil tam da girişimci üniversite dediğimiz kuşağı temsil eder. Toplumla tamamıyla bütünleşmiş üniversite demek. Toplumla içiçe olan üniversite demek. Üniversite eğer böyle olursa hedefine ulaşır. Çağdaş üniversite budur. Yeni dönemin ve bu neslin üniversitesi budur. Toplumun beklentilerine ihtiyaçlarına
taleplerine ülke sorunlarına cevap bulma anlayışını benimseyerek çözüm bulan üniversitedir. İş dünyası ile sanayi ile beraberliği vardır. Onlar için üretir, bilgi sunar, yetiştirir. Hizmet alanlarını toplumdan gelen taleplere göre belirleyen üniversitedir. Adını tanışmaktan gurur duyduğumuz Turgut Özal gibi nesiller yetiştirmek bizim amacımız.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!