Gezici Festival’in yolculuğu Ankara’dan başlıyor

2 Aralık’a kadar Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’ndeki gösterimlerle devam edecek olan Gezici Festival, Türk ve dünya sinemasından önemli filmleri Ankaralılarla buluşturacak. Gezici Festival Yönetmeni Başak Emre ile Sanat Yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu, Hürriyet Ankara’nın sorularını yanıtlarken, festival filmlerine dair bilgiler de verdi.

* İzleyiciyi nasıl bir festival bekliyor?
Geçen yıl pandemi nedeniyle festivalimizi iptal etmek zorunda kaldık. Bu yıl izleyicilerimizle yeniden buluşacağımız için çok mutluyuz. Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yedi günlük bir program hazırladık. Tabii ki sürprizlerimiz var.

* Festival bu yıl hangi bölümlerden oluşacak? Öne çıkan bölümler hangileri?
Her yıl olduğu gibi ‘Dünya Sineması’, ‘Türkiye 2021’ ve ‘Kısa İyidir’ bölümleri Gezici Festival’in programında yer alacak. Tuncel Kurtiz’in 1971’den 1993’e kadar devam eden gönüllü sürgünlük yıllarından iki film de izleyici karşısına çıkacak. İsveç’te 1970’lerde çekilen ve o yıllarda Türkiye’de gösterilemeyen bu filmleri bulmak oldukça zor oldu. İsveç’te yaşayan festival danışmanımız Ahmet Gürata, Freddy Olsson ve İsveç Büyükelçiliği’nin yardımlarıyla ülkemizde hiç bilinmeyen bu iki filmi Türkiye’ye getirebildik. ‘Dünya Sineması’ bölümünde birbirinden çok farklı türlerde çok ilginç bir seçki hazırladık.

SİNEMASEVERLERE ‘İLK’LERİ YAŞATACAK

* İlk gösterimi yapılacak ya da Ankara’da ilk kez izleyici ile buluşacak filmler var mı?
‘Türkiye 2021’ bölümünde yer alan Nazlı Elif Durlu’nun yönettiği ‘Zuhal’, Çağhan Özdemir’in yönettiği ‘Bembeyaz’ ve Ali Tansu Turhan’nın yönettiği ‘Diyalog’ filmleri Ankara’da ilk kez izleyici ile buluşacak. ‘Tuncel Kurtiz’in Sürgün Yılları’ bölümündeki 1973 İsveç yapımı, Barbro Karabuda’nın Yaşar Kemal’in aynı adlı hikâyesinden sinemaya uyarladığı ‘Bebek’ ve Tuncel Kurtiz’in yönettiği 1977 yapımı ‘Saç’ adlı belgesel Türkiye’de ilk kez gösterilecek. ‘Dünya Sineması’ bölümündeki bütün filmler Ankara’da ilk kez izleyici ile buluşacak.

* Festivalin başkent Ankara’nın ardından durakları Sinop ve Kastamonu olacak. Bu iki şehri ziyaret etme nedeniniz nedir? İleriki yıllarda farklı şehirlere de gitmeyi düşünüyor musunuz?
Sinop ve Kastamonu’da bizim yolumuzu bekleyen insanların olduğunu biliyoruz. Aradan geçen yıllar içinde çok değerli ve kalıcı dostluklar oluştu. Aslında iki kent de insanların herhangi bir neden olmaksızın ziyaret edebileceği, çok güzel ve çekici mekanlara sahip. Bir kere giderseniz müptelası olursunuz. 27 yıl içinde Türkiye’de 23 kente konuk olduk, beş yabancı ülkeden davet alıp Gezici Festival’i yurt dışına taşıdık. Bizim için önemli olan filmlerimize gösterilen ilgi ve tabii ki karşılaştığımız misafirperverlik. Önümüzdeki yıllarda tabii ki başka şehirlere de gitmek istiyoruz. Örneğin Ardahan’dan bir davet aldık.

* Ankara’da festival düzenliyor olmanın zorlukları ya da avantajları nelerdir?
Ankara bizim yaşadığımız kent. Dolayısıyla Gezici Festival’i evimizde düzenliyoruz. Asıl zorluk göçebe olmakta. Tuncel Kurtiz ‘Siz seyyar sinema kumpanyasısınız, kimse size sahip çıkmaz’ derdi hep. Gerçekten de Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sinema Genel Müdürlüğü’nden başka ciddi sponsorumuz yok. Son yıllarda Sinop Belediyesi ve Kastamonu Üniversitesi de ellerinden geldiğince festivale destek oluyor. Çankaya Belediyesi’nin yönetimindeki Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi de önemli bir mekân bizim için. Küçük bir bütçe ile kendi yağımızla kavrulmaya çalışıyoruz.

ANKARALI SİNEMASEVERLERE TEŞEKKÜR EDİYORUZ

* Ankara seyircisinin ilgisinden memnun musunuz?
Gezici Festival’in 1995 yılından bu yana hiçbir zaman ‘izleyici sorunu’ olmadı. Ankaralı sinemaseverlere teşekkür ediyoruz. Yıllar içerisinde seyircilerimizde aramızda bir güven ilişkisi oluştu. Gezici Festival’de iyi film izleyeceklerini bilerek geliyorlar.

* Film gösterimlerinin yanı sıra farklı etkinlikler de düzenlenecek mi?
Bu yıl pandemi nedeniyle oldukça sınırlı bir program oluşturduk. ‘Çevirimiçi Festival’ kavramı bize çok uzak. Bir festivalin izleyici ile iç içe olması gerektiğini düşünüyoruz. ‘Türkiye 2021’ bölümündeki filmlerin yönetmen, yapımcı ve oyuncuları Ankara, Sinop ve Kastamonu’daki gösterimlere katılacaklar ve izleyicilerle söyleşiler yapacaklar. ‘İki Şafak Arasında’ filminin yönetmeni Selman Nacar ve Nezaket Erden, ‘Zuhal’ filminin yönetmeni Nazlı Elif Durlu, ‘Okul Tıraşı’ filminin yönetmeni Ferit Karahan ve oyuncusu Melih Selçuk, ‘Yaramaz Çocuklar’ filminin yönetmeni Ahmet Necdet Çupur ve yardımcı yapımcısı İrem Akbal, ‘Bembeyaz’ filminin oyuncusu Mert Fırat, ‘Anadolu Leoparı’ filminin yönetmeni Emre Kayiş ve oyuncusu İpek Türktan, Koray Ergün, Muttalip Müjdeci, ‘Diyalog’ filminin yönetmeni Ali Tansu Turhan, başrol oyuncuları Hare Sürel ile Ushan Çakır, filmin müziklerine imza atan Tuğçe Şenoğlu ve sanat yönetmeni Gizem Kâhya İyem, ‘Kerr’ filminin yönetmeni Tayfun Pirselimoğlu, yapımcısı Vildan Erşen söyleşiler yapacak.

* Pandemi sürecinde sinema sektöründeki üretim durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Sinemacılar açısından yeni hikâyelerin ve filmlerin daha yoğun bir şekilde ortaya çıktığı bir dönem oldu diyebilir miyiz?
Pandemi sadece sinema sektörünü değil, ülkedeki her sektörü derinden etkiledi. Başlangıçta herkes pandemiden söz ederken artık ekonomik kriz hayatımızda daha çok öne çıkmaya başladı. Bu yıl şaşırtıcı derecede fazla film yapıldı. Üstelik bu filmlerin çoğu toplumsal sorunları ele alıyorlardı. 2022 yılının neler getireceğini şimdiden tahmin etmek çok zor, ancak ekonomik krizin artarak devam edeceği, Türk lirasının değer kaybının da film üretimini olumsuz etkileyeceği kesin. Sinemalar da izleyici bulmakta zorlanacak. Dijital platformların sinemamızın yeni gösterim alanları olmaya devam edeceğini söyleyebiliriz.

Ankara-Sinop-Kastamonu

Gezici Festival’in başkent Ankara’dan sonraki yolculukları 3-5 Aralık’ta Sinop’ta, 6-8 Aralık’ta ise Kastamonu’da devam edecek. Festival programına ve detaylı bilgiye www.ankarasinemadernegi.org adresinden ulaşılabiliyor.