Gerçek bir Ankaralı

Radyo programcılığı ve DJ’lik kariyerini bir arada yürüten Nihal Sandıkcı, son teklisi ‘Düşüyorum’ ile bir kez daha mikrofon başına geçiyor. Klip çalışmaları da Ankara’da tamamlanan ‘Düşüyorum’ 2 Nisan’da müzikseverlerle buluşacak. ‘Alavere Dalavere’, ‘Han Sarhoş’ ‘Değmen Benim’ ve ‘Kaybolmuşum’ şarkılarıyla çıkış yapan Ankaralı sanatçı, ‘Düşüyorum’ için, “Tamamen Ankaralı sanatçı arkadaşlarımızdan oluşan bir ekiple çalıştık. Ürettiğimiz şarkı gerçek bir Ankaralı” diyor. Nihal Sandıkcı son parçası ‘Düşüyorum’ ve gelecek planlarını Hürriyet Ankara’ya anlattı:

ANKARALI MÜZİSYENLER HAYAL KIRIKLIĞI YARATMAZ

*‘Düşüyorum’ parçasının hikâyesini anlatır mısınız?

İlk kez her şeyiyle Ankara işi olan bir parça yapma şansım oldu. Sürece dahil olan herkes ve her şey Ankaralı. Söz ve müzik Noyan Öztürk’e ait. Sözlerin arasında benim şiirim var. Düzenlemeyi Evren Kalaycıoğlu yaptı. Mix-mastering Erkan Okur’un. Klibi Ertuğ İlhan ve Cüneyt Özen çekti. Hepimizin bu şehrin sanatçısıyız.

* ‘Her şeyiyle Ankaralı’ bir parçanın müzik piyasasındaki farklılığı neler sizce?

Ankara’da iyi müzik yapılır ve Ankara’dan iyi müzik yayılır. Bu piyasada kabul edilmiş bir gerçektir. Ankaralı müzisyenler, farklı düşünseler bile aynı dili huzur ve mutlulukla konuşur. Biz de bu parçayı yaparken aynı dili kullanmanın avantajların yaşadık.

* Her bir single çalışmanızdan sonra uzun aralar verip tekrar mikrofon başına geçiyorsunuz? Bu kadar ara vermenizin sebebi nedir?

Verilen ara uzun diye nitelenebilir ama bana göre öyle değil. Piyasa öyle olması gerektiğini söylüyor diye her ay bir şarkı çıkarma hedefiyle aksiyon almayı işe yarar bulmuyorum. Müzikten, sanattan, bir yaratımdan bahsediyorsak birilerinin ne istediğinden ziyade, benim ne istediğim daha önemli. Başlarda ben de beklendiği gibi; daha hızlı, daha çok iş yapmam gerektiği hissine kapılıyordum. Süreç kendiliğinden bir akış oluşturuyor, buna saygı duymazsan kendini de çalışma arkadaşlarını da manipüle ediyor oluyorsun.


RADYO BİTMEYEN BİR TUTKU

*Uzun yıllar TRT radyolarında programlar yaptın ve performans DJ’liğini de sürdürdün. Şarkı söylemeye başladıktan sonra radyoculuk ve DJ’liğe mesafeli misin?

Radyo bitmeyen bir tutku benim için. Bir yandan podcast yapmaya devam ediyorum, canlı yayının yerini tutmasa da. DJ’lik en eğlendiğim, en rahat olduğum, enerjimi zirve yaptıran işim. Hele ki Amsterdam’da aldığım eğitimden sonra daha anlamlı oldu benim için.

ETNİK-ELEKTRONİK FORMDA TÜRKÜLER HAZIRLAMAK İSTİYORUM

*Sırada ne gibi çalışmalar var?

Aslında geçen sene hazır olan ama herkes gibi benim de ötelemek zorunda kaldığım birkaç proje bu seneye devretti. Noyan ve Evren’le bir şarkımız daha var. İzel Susam’la bir türkü düzenlemesi yaptık, klibi de bitti. Etnik-elektronik kulvarda, çok ama çok dikkat çekecek. Türküler hep hedefimde ve gündemimde. Etnik-elektronik formda türküler hazırlamak istiyorum.

*Daha önceden Mansur Ark ile bir düet çalışmanız oldu. Yine böyle bir çalışmaya imza atmak istediğiniz bir isim var mı?

Mansur’la bir projemiz daha var, az kaldı. Enerjisi, ironisi ve coşkusuyla tam bir Mansur Ark şarkısı. Başka sürprizler de olacak tabii, umarım yıl bitmeden gerçekleşir.