Genital uçuk kansere yol açabilir

Genital uçuğun (Genital Herpes) dünyada en yaygın cinsel yolla bulaşan hastalıklardan biri olduğuna dikkat çeken Özkan, bu hastalığın kesin tedavisinin olmamasının da hastalar üzerinde büyük bir sıkıntıya neden olduğunu bildirdi. Dünyada her yıl 250 binden fazla insanın rahim ağzı kanseri nedeniyle hayatını kaybettiğini de bildiren Özkan, şunları söyledi:"Hastaların çoğunda deri lezyonları gelişmeden 1-3 günde önce yanma, batma, kaşıntı, kasıklarda ağrı yakınması olabilmektedir. Herpes virüs TİP 2 tarafından oluşturulurlar. Bayanlarda rahim ağzı kanseri ve hameli bayanlarda düşüklere yol açarlar. Genital uçuklu kadınların rutin jinekolojik muayenelerini 6 ay-1 yıl aralıklarla yaptırmaları gerekmektedir. Aynı zamanda genital herpese sahip kadınlarda doğum sırasında bebeğin enfekte olmasını engellemek için klinik belirti olmasa bile virüs aranmalı, bulunduğu takdirde doğum sezaryenle yaplmalıdır. Genellikle genital uçuk çıkaran kişiler taşıyıcı durumuna geçer. Genital uçuk tekrarlar ve kesin tedavileri olmadığından hasta için zor bir durum yaratırlar. Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan birinin de genital siğiller olduğunu belirten Özkan, şöyle devam etti:"Genital siğil, cinsel yolla bulaşan en sık virütik hastalıktır. Tek bir cinsel temasla enfeksiyonun bulaşma riski yüzde 50’dir. Erkeklerde penis, anüs çevresinde kadınlar ise vulva ve anüs çevresinde lokalize olurlar. En dikkat çekici klinik form pembe bir kabarıklık tarzında başlar, sonradan rengi kahverengiye dönüşebilir. Lezyonlarda bazen kötü bir koku oluşur, bazen de karnıbahar görüntüsünü andırırlar. Hastalar ben ile karıştırabilir. Özellikle erkek hastalar bu siğilleri ben olarak kabul etmekte ve rahatsızlık vermediğinden uzun süre tedavi arayışına girmemektedir. Oysa bu virüsün bazı tipleri kadınlarda genital kanserlere neden olabilmektedir."Yaz geldi alerjiye dikkatALERJİK hastalıkların genetik olduğunu bildiren Uz. Dr. Mine Manalp, "Alerjiler artarak oluşur. Bahar aylarında polerizasyon başladığı zaman allerjik olaylar başlar diğer zamanlarda semptomlar geriler" dedi. Alerjik hastalıkların gelişmesinin çevresel faktörlere bağlı olduğunu kaydeden Manalp, şunları söyledi:"Alerjik hastalıkları cildi tutarsa alerjik dermit, ürtiker burun ve boğazda olursa alerjik rinit, polip, gözde olursa alerjik konjuktivit, göğüste olursa alerjik astım gibi formları vardır. Alerjik hastalıklarda erken tanı, hasta yaşam kalitesini yükseltmek, kalıcı bozukluklar oluşmadan bilhassa tehlikeli astım krizlerini önlemek amacıyla önemlidir. Alerjinin mevsimlerle ilgisi allergenlere göre değişir. Polenler mevsimseldir. Bahar yağmurları ile havada yoğunluğu artar. Sadece polenler değil diğer ev tozu ve küf mantarları da ilave olur. Allerjiler artarak oluşur. Bahar aylarında polerizasyon başladığı zaman allerjik olaylar başlar diğer zamanlarda semptomlar geriler.