Rüya YELSALI
Oluşturulma Tarihi: Kasım 30, 2008 00:00
Sedir, somya, yaylı yataklar derken, gelişen üretim teknolojileri ’yatak odası hayatımızı’ büük ölçüde değiştirdi. 21. yüzyılın ’yoran’ yaşam tarzında artık, ’dinlendiren’ yataklar ağırlık kazanıyor.
ÜÇ kuşak önce insanlar tahta sedir ve yer yatağında uyuyarak büyürken, bugün teknolojinin bütün imkanları kullanılarak üretilen yataklar, keyiften hastalığa tüketicinin pek çok farklı ihtiyaç ve beklentisine karşılık veriyor.
Emek’te ve İncek’te iki ayrı mağazanın sahibi ve Yataş’ın Ankara’daki eski bayilerinden olan Murat Kurtoğlu, yeni nesil yatak ve yatak yan ürünlerini Ankara Hürriyet’e anlattı. Kurtoğlu, yıllar önce 2-3 çeşit yatak üretilmesine karşın, bugün yatak çeşitlerinin 20’ye yaklaştığını söyledi. Strese karşı anti-stres yataklar, farklı özelliklerde visco yataklar üretildiğini antalan Kurtoğlu, "Hatta bebek yatakları bile artık farklı bir ürün grubu oluşturuyor" dedi. Murat Kurtoğlu, şunları söyledi:
"Örneğin Natural Visco yatakların üretiminde doğal bitkisel yağlar kullanılıyor. Bu yağlar kozmetik alanında da kullanılan bir malzeme. Getirdiği avantaj ise daha derin ve sağlıklı bir uyku sağlaması. Bunun dışında ilgi çeken bir başka ürün de, visco terapi yatakları. Bu ürün grubu vücuttaki kan dolaşımının düzenlenmesine yardım ediyor, eklem ağrılarını gideriyor."
Hassas ısı ayarlaması
Yataklarla birlikte yastık, yorgan ve yatakla ilgili yan ürünlerin de önemli teknolojik gelişme içinde olduğunu belirten Murat Kurtoğlu, "Bunun son örnegi Climarelle dediğimiz yorgan oldu. Aynı yatakta uyuyan iki kişinin vücut ısılarına göre lokal ısı ayarlaması yapan bu yorgan, üşüyeni ısıtıyor, sıcaklayanı da serinletiyor" dedi. Kurtoğlu, "Climarelle yorganların içinde sıcaklık yükseldiğinde sıvı hale dönüşen mikro kapsüller bulunuyor. Bu kapsüller ısı yükseldiği zaman sıcaklığı hapsediyor ve gerektiği zaman bu ısıyı vücuda yayıyor. Üşüme durumunda ise katı hale gelen mikro kapsüller, ısıyı eşit olarak yayarak vücut sıcaklığını koruyor" diye konuştu.
Yastıklar şifa dağıtıyor
Yeni nesil yastıklar hakkında da bilgi veren Kurtoğlu, "Eskiden yastık denilince, insanların aklına tek bir ürün gelirdi. Şimdi ise horlama yastığından, reflü rahatsızlığı nedeniyle sağlıklı uyuyamayan kimseler için bile yastık geliştirdi. Yastık çeşitlerine baktığınızda, adeta tedaviye yardımcı bir poliklinik görüntüsünü andırıyorlar" diye konuştu. Tek tip yastık satıldığı zamanlarda mağazaların binlerce yastığı depolarında stoklayarak sattıklarını anlatan Murat Kurtoğlu, bugün yastık çeşidi sayısının da 50’ye yaklaştığını ve modele göre satışın yaygınlaşması nedeniyle stok üzerinden satışın mümkün olmadığını dile getirdi.
Yatağın tarihi
KUDRET Emiroğlu’nun ’Gündelik Hayatımızın Tarihi’ isimli kitabında, yatağın tarihçesi şöyle anlatılıyor: "Yatak odası ilk kez Sümer saraylarında İÖ 3500’lerde görülür. Fakat yatak odası ve yatak evin reisine aittir, karısı, çocukları ve hizmetçiler, evde buldukları yerde, divan, set veya yerde yatarlar, yastıktan başka eşya yoktur. Eski Mısırlılarda efendinin yatağının çevresinde küçük hollere, eş ve çocuklar için daha küçük yataklar yerleştirilir.
Litvanya ve Eski Prusya dillerinde yatak sözcüğü düz yer, zemin sözcüğünden gelmektedir.
Yaylı yataklar 18. yüzyılda İngiltere’de üretilmeye başlanmışsa da, silindir biçiminde yaylar sorun yarattığı gibi, el yapımı bu yataklar pahalı olduğu için, belirli oteller dışında 1920’lere kadar yaygınlaşamadı. Baş ve ayak uçları işlemeli, aynalı pirinç karyolaların yerini bugün mobilya şirketlerinin ahşap yatak odası takımları almış, karyolalar alçalmış, baş ve ayak kısımları ise çoğu modelde ortadan kalmıştır."