Güncelleme Tarihi:
Ankara kent gazetelerinin yöneticileriyle biraraya gelen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Başkent’e yönelik değerlendirmelerde bulundu. AK Parti’nin seçim beyannamesindeki 100 önemli projeden 11’inin Ankara’ya yönelik olduğunu vurgulayan Babacan, Başkent’i çok önemsediklerini belirterek şunları söyledi:
“Türkiye’nin Dönem Başkanlığı’nı üstlendiği G-20 toplantılarından üçüncüsünü Ankara’da yapma kararı aldık. G-20 biliyorsunuz dünyanın nüfus olarak 3’te 2’sini oluşturuyor aşağı yukarı, dünya ticaretinin yüzde 75’ini, dünya ekonomisinin de yüze 85’i. Aralık’tan itibaren biz Başkanlığı üstlendik, seçilerek geliniyor başkanlığa ve bu yıl dört defa finanstan sorumlu bakanlar ve merkez bankası başkanları bir araya gelecek, hatta bunlardan üçüncüsünü de inşallah Eylül’de Ankara’da gerçekleştireceğiz. Yani dünyanın 20 büyük ekonomisinin finanstan sorumlu bakanlarıyla merkez bankası başkanları Ankara’da buluşacaklar ve Liderler Zirvesinin son hazırlığını burada gerçekleştirmiş olacağız. Bir bakıma dünya ekonomisiyle ilgili zirve öncesi son kararları, hazırlıkları burada, Ankara’dan vermiş olacağız. Tabii küresel ekonomiyle ilgili sorunlar çok, hala kriz atlatılabilmiş değil. Biz de çözümlerle ilgili güzel öneriler getirdik ve bu öneriler hem Türkiye’yi hem de Ankara’yı ilgilendiriyor.
KOBİ’YE ÖZEL GÜNDEM MADDESİ
G-20 gündemimizde KOBİ’lere özel önem veriyoruz. KOBİ’leri özel gündem maddesi olarak ele aldık. Daha çok büyük şirketler G-20 üzerinde hep etkili olmuşlar dünya gelinde, şimdi ilk defa her bir gündem maddesi altında KOBİ’lere ağırlık vermeye başladık ve bir Dünya KOBİ Forumu kurduk. 130 ülkede yapılanacak ve ilk defa dünya KOBİ’lerinin uluslararası platformlarda sesi olacak. Sadece G-20 değil pek çok uluslararası kuruluşta ilk defa böyle bir yapılanma oluşuyor. Hem uluslararası kuruluşların aldığı kararların KOBİ’ler üzerindeki etkisi, hem de KOBİ’lerin beklentileri, KOBİ’lerin sıkıntıları, görüşleri, bunların hepsi önümüzdeki dönemde daha güçlü bir şekilde ortak bir sesle yansıtılmış olacak. Genelde biliyorsunuz İstanbul’da oluyor bu tür toplantılar, ama biz bunu özellikle Ankara’ya almak istedik ki Ankara’nın da finanstaki, ekonomideki rolü dünyada tekrar bir hatırlansın, bilinsin diye.
THY’YE ZARARINA YAP DİYEMEYİZ
Ankara’da 2002 yılında 2.8 milyon olan havayolu yolcusu sayısının geçen sene 11 milyona çıktığını belirten ve son dönemde hızlanan direkt uçuş çalışmalarına da değinen Babacan, şunları söyledi:
“Geçenlerde Türk Hava Yolları yönetimiyle burada bir toplantı yapıldı Cemil Bey’in (Cemil Çiçek) başkanlığında. Belli sayıda şehre Ankara’dan uçuşla ilgili THY teknik analiz yapmaya başladı. Tabii THY’ye hiçbir zaman ‘sen bu işi yap zararına da olsa yine de yap’ demiyoruz. Çünkü ticari bir kuruluş, yüzde 49’u Hazine’nin, ama yüzde 51’e de halka açık uluslararası bir sürü fonlar var. Dolayısıyla THY, bu işi yaparken yine makul karlarla çevirebilmesi çok çok önemli. Ama Ankara’nın tabii şimdi kapasitesi çok çok büyüdü, yani Ankara’dan şimdi diyelim ki, bakıyorsunuz İstanbul çıkışlı uçuşlara İstanbul-Londra günde 10-12 uçuş var. Şimdi 10-12 uçaktan içinde bak Ankara yolcusu bir uçağı dolduracak kadar emin olun yolcusu çıkar, yani hiç problem olacağını ben zannetmiyorum. Orada gerçekçi bir analiz şu anda yapıyor Türk Hava Yolları, inşallah bu çalışma yakın bir zamanda biterse güzel kazanım tabii Ankara için olur. Çünkü biz de çok sıkıntı çekiyoruz gidip gelirken hep İstanbul bağlantısı. İstanbul bağlantısı, ciddi bir vakit kaybı oluyor.”
ANKARA-İSTANBUL 1.5 SAATE İNECEK
Ankara’nın ulaştırma konusunda da çok önemli atılımlar gerçekleştirdiğini anlatan Babacan, şöyle devam etti:
“Ankara, ulaştırma konusunda da güzel mesafeler kat etti. Çayyolu olsun, Sincan, Batıkent, şimdi Keçiören var ve metrolar da çok faydalı oldu. Bunları da devlete alarak bir bakıma belediyemizin üzerinden de yükü aldığımız için de çabuk hızlı tamamlama imkanı bulmuş olduk. Böylece şehir içi ulaşımımız gittikçe kolaylaştı, kolaylaşıyor. Demiryolları tabii çok çok önemli olacak. Ankara-İzmir, Ankara-Sivas hızlı tren projeleri devam ediyor. Ama daha da önemlisi şimdi Ankara’yı İstanbul’a bağlayacak yüksek hızlı tren projesi. Yani yepyeni bir hattan geçecek bu ve yap-işlet-devret’le yapılacak. Ankara-İstanbul arasını bir buçuk saate indirecek.”
BAŞKENT SAVUNMA SANAYİİNİN KALBİ
Türkiye genelinde ihracatımız 2002’den bu yana dört misli artmış ama, Ankara’da tam beş misli artmış. Yani, 1.5 milyar dolardan 8.1 milyar dolara çıkmış. Tabii savunma sanayinin burada çok çok etkisi var, onun çok büyük potansiyeli var. Gerçekten savunma sanayi ihracatımız hem teknolojimizi sürükleyen, hem ihracatımızın genelini sürükleyen bir kalem oluyor hızla, Ankara da bunun tam kalbi, tam merkezi. Havacılıkla ilgili çok önemli projeler var. İnsansız hava aracından tutun da, bu helikopter projesine kadar. Yeni bir Skorsky’le var biliyorsunuz eğer o tamamlanırsa 300 tane Skorsky helikopteri burada yapılacak. Uydu tesislerimiz, ASELSAN’daki radar teknoloji merkezi bunların hepsi çok çok önemli yatırımlarımız. En son Başbakanımızın açıkladığı sivil yolcu uçağı, daha doğrusu çok amaçlı diyelim uçak projesi o da son derece önemli, yine Ankara’da olacak bu. Ankara’da Kazan’da bide biliyorsunuz o TUSAŞ’ın etrafında bir yan sanayi organize bölgesi kurduk, bir kümeleşme oldu bütün uçak sanayimize parça üretenler şimdi orada toplanıyor.”
1.2 MİLYAR LİRALIK YENİ PROJE
Ankara’da 1.2 milyar liralık “Uluslararası Polis Eğitim Merkezi” projesini hayata geçiriyoruz. Burada 3 bin kişi aynı anda eğitim alabilecek. Bu sadece kendimiz için değil, ilişkilerimizin iyi olduğu ülkelerden de polislerin gelip eğitim alabileceği uluslararası bir merkez olacak. Geçen Arnavutluk’ta, Arnavutluk Cumhurbaşkanı’yla aynı anda salona girerken, birisi bana Türkçe, “Nasılsınız, hoşgeldiniz” gibi bir şeyler söyledi. Sonra arada yanıma gelerek, ben sayın Cumhurbaşkanı’nın koruma ekibinin başındayım, ama polislik eğitimimi Türkiye’de aldım, o sırada da iyi Türkçe öğrendim dedi. Tabi bu bizi mutlu ediyor, bizi gururlandıran bir tablo. Bu da inşallah Ankara’ya güzel bir kazanım olacak.
TAŞINACAK OLSA ÖZEL SEKTÖR BU KADAR YATIRIM YAPMAZDI
Ankara’nın İstanbul’a taşınmaya çalışıldığı yönündeki eleştirilerin son dönemde kesildiğine dikkat çeken Babacan, şunları söyledi:
“Ankara İstanbul’a taşınıyor meselesi, daha çok bankacılık meseleleriyle ilgili 2009 yerel seçimleri öncesinde tartışıldı. Finans sektöründe bizim yöneticilerimiz şu anda fiilen haftanın yarısını İstanbul’da, yarısını Ankara’da geçiriyorlar. Merkez Ankara’da olsa böyle olacak, İstanbul’da da olsa böyle olacak. Dolayısıyla Ankara’nın böyle istihdamı üzerinde, ekonomisi üzerinde çok etkisi olacak boyutta değil sayılar, yani sınırlı sayıda yönetici kademesinden burada bahsediyoruz. Yoksa bankaların şube ağı duruyor, bölge müdürlükleri duruyor, yani asıl istihdam deposu diyeceğimiz şubeler, bölge müdürlükleri şunlar-bunlar zaten Ankara’da devam ediyor, bu sadece yönetim kademesiyle ilgili bir konu. Kaldı ki Ankara’da şu yeni yapılan ofis binalarına şöyle bir bakacak olursanız, yeni yeni gökdelenler, ofis binaları, yani o yatırımı yapanlar herhalde düşünseler ki Ankara’da hani bir boşalma olacak mı, o kadar yatırım yapılmaz Ankara’ya yani, özel sektör yapıyor bu yatırımı. 2009 yerel seçiminde biraz konu oldu, sonra baktı ki herkes, öyle gürültüsü çıktığı kadar sonucu etkileyecek konu değil, 2014 seçimlerinde hiç konu bile olmadı."