Güncelleme Tarihi:
Frig Vadisi’nin canlandırılması ve turizme kazandırılması amacıyla Bakanlar Kurulu kararıyla kurulan, Eskişehir, Kütahya, Afyonkarahisar’ı kapsayan Frigya Kültürel Mirasını Koruma ve Kalkınma Birliği (FRİGKÜM), bölgedeki tarihi, kültürel, jeolojik, doğal güzellikleri bütünlük içinde yürüyerek, ayrıca bisikletle keşfetmeyi sağlayacak projeyi hayata geçirdi. Yürüyüşçülerin, Frig Yolu’nda bilinçli, güvenli yürümelerini sağlamak için güzergahın tamamı, uluslararası standartlarda kırmızı ve beyaz renklerle işaretlendi, 67 noktaya bilgilendirici yön tabelaları yerleştirildi. Doğaseverlerin hizmetine açılan ve ülkedeki kültür yollarından biri olan Frig Yolu, Afyonkarahisar, Ankara, Eskişehir, Kütahya illeri, 8 ilçe topraklarına dağılmış halde 6 mahalle, 44 köy, 5 belde ve bir ilçe merkezinden geçiyor. Kütahya’daki Yenice Çiftliği, Afyonkarahisar Seydiler, Ankara’nın Polatlı ilçesinde bulunan Friglerin siyasi başkenti Gordion (Yassıhöyük) olmak üzere üç noktadan ulaşılabilen yol, Friglerin dini merkezi (Midas) Eskişehir’in Han ilçesine bağlı Yazılıkaya köyünde birleşiyor.
YÖNLENDİRME TABELALARI TAMAMLANDI
“Frig Yürüyüş Yolu” projesinin gönüllü ekibinde görev alan Prof. Dr. Songül Sonal, 2010 yılında yapımı kabul edilen çalışmanın 2012 senesinin yaz mevsiminde tamamlandığını ve tabelaların konulmasıyla resmi açılışın önceki gün gerçekleştirildiğini anımsattı. Bölgedeki antik yolların yanı sıra bölgenin volkanik yapısından dolayı oluşan peribacaları ile tüm doğal güzelliklerin proje kapsamında değerlendirildiğini anlatan Sonal, güzergahın hem yöre halkının istifade edebileceği hem de doğa yürüyüşçülerinin gezebileceği bir forma dönüştürüldüğünü belirtti. Sonal, Frig Yolu’yla ilgili İngilizce ve Türkçe rehber kitap da hazırladıklarını aktardı.
LİKYA YOLU’NA RAKİP OLACAK
Projenin sürdürülebilir olması için Fethiye’den başlayarak Antalya’ya kadar uzanan Likya Yolu’nu örnek gösteren Sonal, şunları kaydetti:
“Likya Yolu’nu, günümüzde özellikle turistler olmak üzere binlerce kişi yürüyor. Yürüyenlerin sayısı günümüzde 30 bine ulaşmış durumda. Bu ciddi bir sayı ve Likya Yolu üzerindeki köylerde yaşayanlar yarım pansiyonculuk, lokanta ve ulaşım hizmetleri veriyor. Dolayısıyla yoldan yararlanıyorlar bunu aynı şekilde bizler de yapabiliriz. Önemli olan tanıtımının yapılması ve konumunun sürdürülmesi. Eğer bunlar sağlanmazsa, yürüyen sayısı azalır ve bölgede yaşayanların yoldan fayda sağlaması ve yolun bileşeni olması indirgenmiş olur. Frig Yolu, dünya standartlarında hazırlanmış, Frigya’nın farklı noktalarından geçen 506 kilometrelik yürüyüş yolu. Biz de Likya Yolu’ndaki etkinin aynısını yapabiliriz.”
TAŞ OCAĞI TEHDİDİ
İller bazında proje üretimi ve yapılabilecekler kapsamında her türlü desteğe hazır olduklarını vurgulayan Sonal, şöyle devam etti:
“Özellikle Likya Yolu’yla ilgili bazı parkurlar, koruma altındadır. Çevrenin tahrip edilmemesi, görüntü, gürültü kirliliği şeklinde olabilecek etkilerin minimize edilmesi, özellikle yolun tahribatının önlenmesi adına, koordinatları ve GPS verileri, ilgili valilikler ya da hizmet birimleri tarafından kayda alınmalı. Buralara yapılacak yatırımlar... Özellikle en büyük tehdit taş ocakları. Bunların atıklarının yol üzerinde bırakılması ve rüzgarla çevreye yayılması hem köylüler hem de turizmin canlılığının engellemesi adına büyük engel teşkil edecektir. Bunların planlanarak yapılması, yolun sürdürülebilirliğini sağlayacaktır ve yol üzerinde yaşayanlar bundan faydalanabilecektir.”
Sonal, turizm açısından yöre halkının bilinçlendirilmesi, köylerde pansiyonculuğun özendirilmesi, özgün köy konakları oluşturulması ve eski köy okullarının onarılarak yürüyüşçülerin ya da gezginlerin kullanıma sunulmasının, bölge ekonomisine büyük katma değer sağlayacağını sözlerine ekledi.