Güncelleme Tarihi:
Yaklaşık 3.5 yıldır Ankara’da yaşayan Fransız fotoğrafçı Thierry Magniez’in Anadolu’nun biyoçeşitliliği üzerine yaptığı fotoğraf çalışmalarının yer aldığı ‘Bozkırdan Dağlara, Anadolu’nun Biyolojik Çeşitliliği’ isimli sergi, Fransız Kültür Merkezi’nde açıldı. Doğa Koruma Merkezi ve Fransız Kalkınma Ajansı iş birliği ile açılan sergi hakkında bilgi veren Magniez, 2021 yılından beri Anadolu’nun biyoçeşitliliği üzerine çalıştığını belirtti. Magniez, çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi: “Pandemi döneminde Ankara’ya geldim. 3.5 yıldır buradayım. Hemen doğayı keşfe çıktım. Amacım Ankara çevresindeki biyolojik çeşitliliğe dair izler bulmaktı. Ankara’ya 30 kilometre çapında bir çember içinde olağanüstü şekilde korunmuş doğal bir yaşam gözlemledim. Bu gördüğünüz fotoğrafların büyük kısmı 30 kilometrelik çap içinde çekildi.
BİYOÇEŞİTLİLİK İYİ KORUNMUŞ DURUMDA
Ben Doğa Tarihi Müzesi için Fransa’da çalıştım ve birçok ülkede bulundum. Kıyaslamak açısından söyleyebilirim ki, Türkiye’deki biyoçeşitlilik olağanüstü iyi korunmuş durumda. Ankara’nın 50 kilometrelik çapından bahsedecek olursak, köylerde ve doğada biyoçeşitliliğin korunduğunu söyleyebilirim. İnsanlar hafta sonları ormanlara gezmeye gittiğinde olağanüstü manzaralarla karşılaşıyorlar. Burada ilginç olan Ankara gibi çok gelişmiş ve büyük bir şehrin yanı başında doğanın bu kadar iyi korunmuş olması. Fransa’da doğal parklar vardır ama Alpler’de. Amerika’da doğal parklar vardır ama çok uzaklarda. Oysa ki Ankara’da şehrin yanı başında inanılmaz bir biyoçeşitlilik var. En ilginç yanı da şehre bu kadar yakın, iç içe olması.”
Thierry Magniez
-15 DERECEDE SAATLERCE BEKLEDİM
Güdül, Kızılcahamam, Çamlıdere, Gölbaşı, Elmadağ gibi bölgelerde araştırmalar yapan Thierry Magniez, çekim süreçlerini ise şöyle anlattı: “İlk olarak iz sürücülük yaptım. Hayvanların ayak izlerini tespit edip, harita üzerinden nerelerde olduklarını belirledim. Bazen -15 derecede saatlerce bekleyerek fotoğraflar çektim. Bu fotoğrafları çekebilmek için hayvanların doğal yaşam alanlarına saygıyla yaklaşarak çekim yaptım. Bir günden fazla zaman geçirdiğim çekimler oldu. Benim için fotoğraf çok önemli bir ifade biçimi. Ankara’nın farklı bölgelerinden öğrencilerin gelip, Ankara’daki yaban hayatının ne kadar zengin olduğunu görmelerini istiyoruz.”
17 Mart’a kadar ziyaret edilebilecek sergi, Türkiye’nin zengin biyolojik çeşitliliğini kutlamak, ormansızlaşma ve iklim değişikliğinin yarattığı tehditleri hatırlatmak ve bu çeşitliliğin korunması için işbirliğine dayalı eylemlerin sürdürülmesini teşvik etme amacı taşıyor.