Firar eden sanıktan savunma: 'Dayaktan kaçtım'

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Şubat 28, 2017 19:01

Firar eden sanıktan savunma: 'Dayaktan kaçtım'

Haberin Devamı

 Özkan ARSLAN / ANKARA, (DHA) - 15 Temmuz'da Ankara Gölbaşı'ndaki Özel Kuvvetler Komutanlığı'nı ele geçirme teşebbüsüne ilişkin 69 sanığın yargılanmasına Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Astsubay Başçavuş Ömer Halisdemir'in şehit edilmesine ilişkin geçtiğimiz hafta görülen duruşmada, sanıkların ifadelerinde 'sivil giyimli şahıs' diye geçen Astsubay Kıdemli Başçavuş Ali Kapucu ifade verdi. 16 Temmuz'da firar eden ve 14 Ocak günü yakalanan Kapucu, mahkeme başkanının 'Neden kaçtın?' sorusuna, 'Dayaktan kaçtım' diye karşılık verdi.

Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Duruşmanın öğleden sonraki oturumuna, darbe girişiminden önce Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda kursiyer olarak eğitim gören Piyade Teğmen Ahmet Müfit Küçük'ün ifadesiyle devam edildi. Kıbrıs'ta görevli olduğunu Özel Kuvvetlere kurs görmek için geldiğini ve kursun 14 Temmuz'da sonra erdiğini anlatan Küçük, 15 Temmuz'da izinli olduklarını söyledi.

Özel Kuvvetler Komutanlığı'na, 15 Temmuz akşamı bir astsubayı bırakmak için gittiği Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndan bir albayın yönlendirmesi sonucu gittiğini anlatan Küçük, "Karargaha girdikten sonra nizamiyeye yönlendirildim. Burada bir yüzbaşı vardı. Adını İsa diye hatırlıyorum. Oradakileri çeşitli yerlere mevzilendirdi. Terör saldırısı olduğu yönünde bilgiler veriliyor, kimse darbeden bahsetmiyordu. Nizamiyede bulunanlar da ne yaptığını bilmiyordu" dedi.

MAHKEME BAŞKANI: MEMLEKET ELDEN GİDİYOR SİZİN HİÇBİR ŞEYDEN HABERİNİZ YOK

Küçük'ten önce ifade veren sanıkların da "Olup bitenden haberimiz yoktu" demesi ve Küçük'ün aynı şeyleri tekrarlaması üzerine araya giren Mahkeme Başkanı İsmail Ademoğlu, "Memleket elden gidiyor, kimsenin bir şeyden haberi yok. Bu nasıl oluyor. Sizden öncekiler de bir şey bilmediklerini ve terör saldırısı yapıldığını düşündüklerini söylüyor. Orada görev almışsınız ama ne olduğunu bilmiyorsunuz" diye çıkıştı. Örgüt üyeliği suçlamalarını da kabul etmeyen Küçük, gözaltında kötü muamele gördüğünü de sözlerine ekledi.

'KOMUTAN NEREDE' DİYE SORDUĞUMDA ZEKAİ AKSAKALLI'YI KAST ETTİM

Şehit Astsubay Halisdemir'in şehit edilmesiyle ilgili geçtiğimiz hafta görülen davada, sanıkların sık sık, 'sivil giyimli kişi', 'komutan nerede diye sordu' ve 'Terzi'yi GATA'ya bıraktıktan sonra bir daha görmedik' şeklinde bahsettikleri Astsubay Kıdemli Başçavuş Ali Kapucu ifadesini verdi. Kapucu, sivil olmasını "15 Temmuz günü izinliydim. Olayları evde televizyondan öğrendim. Bazı telefon görüşmeleri yaptım ancak Tabur Komutanına ulaşamayınca saat 22.00 sıralarında birliğe gittim. Girişte yoğun bir kalabalık vardı. Geç saatlerde içeri girebildim. Birliğe girdiğimde sivildim ve kamuflaj bulma fırsatı bulamadım" diye açıkladı.

Birliğe girdiğinde inen ilk helikoptere yanaşarak, "Komutan nerede?" diye sorduğunu söyleyen Kapucu, "Gösterilen ikinci helikopterde Semih Terzi'nin indiğini görünce şaşırdım" dedi. Mahkeme başkanın, "Kimi bekliyordunuz?" sorusuna Kapucu, "Zekai Paşa'yı. Bizim komutanımız Zekai Aksakallı" diye cevap verdi.

TERZİ'NİN BAŞINDA AĞLAMADIM, ÜZÜLDÜM

Kapucu, Semih Terzi'ye görevi olmamasına rağmen neden tıbbi müdahale yaptığının sorulması üzerine, "Müdahaleyi yapan kişi acemiydi. Ben dağda bu tür durumlarda ilk müdahale yaptığım için bilgim vardı. O yüzden yardım ettim" dedi. Semih Terzi'nin yaralı haldeyken başında ağladığı yönündeki iddialar sorulan Kapucu, "Ağlamadım, üzüldüm" diye cevap verdi.

DAYAKTAN KAÇTIM

Kapucu, Semih Terzi'nin GATA'da öldüğünü öğrendikten sonra hastaneden çıkarak evine gittiğini, belirterek, "Evde, olup biteni telefonla tabur komutanıma anlattım. Komutan daha sonra beni arayıp, 'olanları senin ağzından dinlemek istiyorlar' diyerek birliğe gitmemi istedi. Orada bana 'neden Semih Terzi'ye yardım ettin' diye sordular. Komutanların ardından istihbaratta da ifademi aldılar. Bu işlemler sırasında orta katta koridorda 25-30 kişinin gözleri bağlı yerde yattığını ve bunlara dayak atıldığını gördüm. Daha sonra beni nöbetçi amirliğine çağırdılar. Ancak ben taburdan çıktıktan sonra nöbetçi amirliğe değil birlikten ayrılıp evime gittim" dedi.

Mahkeme başkanın "Yani firar ettin?" çıkışına Kapucu, "Hayır birlikten ayrıldım" diye karşılık verdi. "Neden ayrıldın?" sorusuna ise Kapucu, "Dayaktan kaçtım" diye karşılık verdi.

ÜMİT BAK'IN ÜZERİNDE ÇIKAN LİSTE

İfadeleri alınan askerlerden bazıları da davanın tutuklu sanıklarından Albay Ümit Bak'ın üzerinde çıkan isim listesinden dolayı gözaltına alındıklarını, iddianamede Bak'ın listeyi neye göre hazırladığı yönünde bir bilgi bulunmadığını söylediler. Sanık avukatlarından bazıları da listede yer alan isimlerden çoğunun sanık olmadığını listedeki isimleri neye göre yazdığının Bak'a sorulması istendi. Mahkeme başkanı da, "Biz soracağız" diye cevap verdi. Duruşmaya yarın sanık ifadeleriyle devam edilecek.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!