Oluşturulma Tarihi: Mart 31, 2020 09:36
16 yaşında iken Avrupa Voleybol Şampiyonlar Ligi’nde mücadele eden ve A Milli Takıma çağrılan genç oyuncu, İtalya Ligi’nde forma giyerek ülkemizi temsil etmeyi hedefliyor.
Futbolcu babanın voleybolcu oğlu olan Efe Bayram, yetiştiği kulüp olan Halkbank’ta başarı basamaklarını birer birer çıkarken, hedeflerini de yüksek tutuyor.
Şekerspor, Kayserispor, Kayseri Erciyesspor, Antalyaspor ve Akçaabat Sebatspor gibi takımlarda forma giyen Barış Bayram’ın oğul Efe Bayram, Halkbank Spor Kulübü’nün seçip, yetiştirip, Türk voleyboluna kazandırdığı isimlerden biri. 18 yaşına iki ay önce giren genç smaçör, 16 yaşında Avrupa Şampiyonlar Liginde forma giydi, Türk Milli Takımı’na davet edildi, Filenin Efeleri arasına katıldı. Halkbank Spor Kulübü’nü evi gibi gördüğünü, kariyerimdeki en önemli maçlarını, en özel duygularını, en büyük sevinçlerini bu camiada yaşadığını belirten Efe, şöyle konuştu:
“Umarım bunları yaşamaya devam edeceğim. Ama bundan da önce bu kulübün altyapısından yetiştiğimi, kültür aldığımı söylemeliyim. Darısı her genç sporcunun başına diyorum. Saha içerisinde çok enerjik, hareketli bir yapıya sahibim. Sosyal yaşamda farklı bir Efe var diyebiliriz. Voleybolda en temel prensiplerimin başında çalışmak geliyor. Kendi adıma her gün, her zaman daha iyisi için sınırlarımı zorluyorum. Kırmızı çizgim de yenilgidir ki, kabullenemiyorum. Antrenmanlarda kendi aramızda yaptığımız müsabakalarda bile kaybetmeyi hazmedemiyorum. Olmazsa olmazlarım arasında da antrenmandan önce kahve içmek diyebilirim.”
EĞİTİM HAYATIMA DA DEVAM ETMEK İSTİYORUM “Voleybolun dışında bir de okul yaşamım var. Voleybol ve okulu birlikte götürmek her ne kadar zor olsa da imkansız değil. Bu sene gerçekten çok yoğun bir tempomuz var. Ligde her üç günde bir müsabaka. Şampiyonlar Ligi maçları, deplasmanlar derken okulda zorlandığım zamanlar oldu. Okuldan uzak kaldığım zamanlarda çözüm üretmeye çalıştım, yolculuklarda test çözmek, arkadaşlarımdan kaçırdığım konuları almak gibi. Şu anda evde olduğum için çalışmak, eksiklerimi gidermek çok daha kolay oluyor. Eğitim hayatıma da kesinlikle devam etmek istiyorum. Öncelikli planım, sınavdan iyi puan alıp klas bir okulu kazanmak.”
MİLLİ FORMA ALTINDA OLİMPİYATLARDA YARIŞMA“Halkbank’ta takım kaptanı olmak
rüya gibi. Bir de çocukluğumdan beri hedefim ve hayalim olan İtalya Ligi’nde forma giymek, ülkemizi Avrupa’da layıkıyla temsil etmek. Bunları başarmak için yeteri kadar inancım, zamanım ve hırsım var. Bir de çalışma azmim. Saydığım aşamaları geçersem, Milli Takım’ın da değişmez elemanı olmak isterim. Belki de Milli Takım’la olimpiyatlara gitmek. Kulübümün katkısıyla hedeflerime birer birer ulaşacağımı düşünüyorum.”
BU EKİBİN PARÇASI OLMAK ÇOK GURUR VERİCİ“Takımın en küçüğü olmak farklı bir duygu. Kendimi gerçekten çok şanslı ve mutlu hissediyorum. Alt yapısında uzun süreler oynadığım, oynamaya devam ettiğim kulübümün A Takımına yükselmek, burada forma giymek gerçekten gurur verici. Ama bir bisikletçi gibi hızlanmak, düşmemek için daha da hızlanmak gerektiğine inanıyorum; tek anahtarın çalışmak olduğunu biliyorum. Rekabet, bir amaç doğrultusundaki yarıştır desek yanlış olmaz sanırım. Takımımızda da bunun örnekleri çokça var. Özellikle kendi mevkiimde sezon başından beri takım arkadaşlarımla büyük bir rekabet içerisindeyiz. Elbette birbirimize saygı duyarak. Gerek antrenman performansları, gerek maç performansları konusunda tatlı bir rekabet var. Bu rekabet beni daha çok ateşliyor ve daha çok motive ediyor.”
KAYBEDERKEN DE İYİ OYNADIĞIM MAÇLAR VARDI“Zorunlu ara olmasaydı, neler görebilirdik? Gerçekten potansiyeli yüksek, dinamik bir ekibiz. Takım içerisinde iletişim gerçekten üst düzeyde, dostluk da. Sezona istediğimiz gibi başlayamadık, çünkü her şey yeniydi. Kaybettiğimiz maçlarda bile çok iyi top oynadık. Fakat şanssızlıklar, yaptığımız basit hatalar nedeniyle sonuç alamadık. İkinci yarıya daha iyi başladığımızı düşünüyorum. İlk bölüme benzeyen birkaç senaryo oldu fakat bu devre istediklerimizi sahaya daha çok yansıttık. Bu ara olmasaydı ilk hedefimizi Türkiye Kupası olarak belirlemiştik. Orada fark yaratıp, iyi bir sinerji ile playoff etabına başlayıp herkese bambaşka bir Halkbank seyrettirmek istiyorduk.”
HEPİMİZ EVDE KALALIM ÇÜNKÜ EVDE HAYAT VAR “Dünyada spor organizasyonları durdu. Ne yazık dünyamızı olumsuz etkileyen bir salgınla karşı karşıyayız. Elbette bizi sporcuları da derinden etkiledi. Takım olarak bize gönderilen programlar doğrultusunda evde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Hatta, bu aralar idmanlar günde ikiye çıktı. Bu süreçte sabahları uyanınca, aç karına antrenmanımı yapmaya özen gösteriyorum. Daha sonra ailemle kahvaltı yapıyoruz,
film-dizi izliyoruz, kitap okuyoruz, oyun oynuyoruz. Derslerim için zaman buluyorum. Tüm Türk halkı gibi bu tehlikeli süreçte evlerinden çıkmıyoruz. Bu çağrıyı bir kez de ben yapmak istiyorum: Lütfen evinizde kalın, çünkü evde hayat var.
BU SÜREÇTE POZİTİF DÜŞÜNCE İÇİNDE OLMALIYIZ “Antrenmanlarımı yapıyoruz. Takım oyunu oynayan sporcuların bireysel idmanları dışında, takım oyununa adaptesi elbette daha farklı. Zor bir süreç olacağı kesin, fakat buna olabildiğince çabuk adapte olabilecek bir takım kimyasına sahibiz. Sezon başına nazaran daha çabuk adapte olacağız çünkü birlikte onlarca, yüzlerce karşılaşmaya, antrenmana çıktık, birbirimize alıştık. Bunun da üstesinden geleceğimize inancım tam. Bu zorunlu evde kalma durumu, sakatlık yaşamayan sporcular için empati kurma dönemi olabilir. Sakatlık yaşayan sporcu arkadaşlarımızı bu süreçte çok daha iyi anlıyoruz. Ben kendi adıma işin psikolojik boyutunun gerçekten çok önemli olduğunun farkına bir kez daha vardım. Bu süreçte benim herkese önerim pozitif kalmaya çalışmak, negatif düşüncelerden uzaklaşmak.
EN SAKİNİ BAHOV
Takımın yaşça en küçüğü olan Efe, takım arkadaşlarını birer cümle ile şöyle tarif etti.
En çalışkan: Hasan Yeşilbudak
En komik: İbrahim Emet
En şık giyinen: Faik Samet Güneş
En güçlü: Metin Toy
En çok uyuyan: Furkan Aydın
En iyi şarkı söyleyen: Georgi Seganov
En çok müzik dinleyen: Hakkı Çapkınoğlu
En pozitif: Orçun Ergün
En sakin: Dmitrii Bahov
En sinirli: Gökhan Gökgöz
En sessiz: Toncek Stern
En çok PUBG oynayan: Volkan Döne
Birlikte en fazla geçirdiği: Abdullah Çam
En çok yemek yiyenler kendisi ve Abdullah Çam.