Güncelleme Tarihi:
Ankara’nın ve Türkiye’nin ilk çağdaş sanat galerilerinden Siyah Beyaz’ın kurucusu Faruk Sade, Kocatepe Camii’nde kılınan cenaze namazıyla son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze namazına Sade’nin dostları akın etti. Türkiye’nin dört bir yanından sanat ve iş camiasından isimler cenazeye katıldı. Faruk Sade’nin eşi Fulya Sade ve kızı Sera Sade, güçlükle ayakta dururken taziyeleri kabul etti. Faruk Sade’nin tabutuna fotoğrafıyla birlikte, en çok kullandığı güneş gözlüğü konuldu. Cenazeye katılanlar arasında Venezuela Büyükelçisi Jose Gregorio Bracho Reyes, eski bakanlardan Şevket Bülent Yahnici, sanatçılar Bedri Baykam, Ali Kotan, Ardan Özmenoğlu, Beril Ateş, iş dünyasından Sezai Bacaksız, Batuhan Özdemir, Emin Sazak gibi bir çok isim katıldı.
“ÖZGÜR OL, KENDİN OL” DERDİ
Faruk Sade’nin kızı ve Siyah Beyaz’ın yöneticisi Sera Sade, babasının kendisinden her zaman özgür olmasını istediğini belirterek, şunları söyledi: “Bana her zaman ‘özgür ol, ne kadar hata yaparsan yap kendin ol’ derdi. Çok dolu ve güzel bir hayat yaşadı. Çok sayıda dostluk kurdu. Siyah Beyaz aslında benim yaşam sürecim. Ne kadar şanslıyım ki, ailemden en büyük miras olarak bu dostluklar kaldı.”
DÜNYANIN DERTLERİ ONA AİTTİ
2010 yılında Siyah Beyaz filmini çeken yönetmen Ahmet Boyacıoğlu da, Faruk Sade’yi şöyle anlattı: “Faruk benim 30 yıldan fazla dostum. Kardeşimden yakın. Yeryüzünde nesli tükenmekte olan canlılar var ya, Faruk onlardan biriydi. Dünyanın bütün dertleri ona aitti. Hep en iyisi olsun, kimsenin hakkı yenmesin diye düşünürdü. Faruk’u bazı insanlar sinirli bilirdi, herşeye kızdığını düşünürdü. Doğrusu bu dünyada da kızacak çok şey var. Faruk gitti, kimseye borcu kaldığını düşünmüyorum ama Faruk’un çevresindeki herkesin ona bir borcu vardır.“Siyah Beyaz filmimizin yapım süreci çok uzun. Burada otururken barla ilgili film yapmaya karar verdik. Filmdeki tüm karakterler gerçektir. Faruk kendisiydi. ‘Sen oynar mısın’ dedim oynamadı. Taner Birsel oynadı. Film bir belge oldu. Siyah Beyaz’ı anlatan, insanlarını anlatan bir belge oldu. Faruk çok sevdi filmi. Hep ‘Ne iyi yapmışız’ derdi, ‘İyi ki de yapmışız’. Filmin içinde o da var. Hayatımda yaptığım en iyi işlerden biriydi” dedi.
ÇOK ÖZEL BİR İNSANDI
Contemporary İstanbul Fuarı’nın kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli, Faruk Sade’yle ODTÜ’de öğrencilik yıllarına dayanan 44 yıllık bir dostluğu olduğunu söyledi. Güreli, şunları söyledi:
“ODTÜ’de aynı dönemde öğrenciydik. O mimarlık, ben işletme okuyordum. 44 yıllık bir arkadaşlığımız var. Üniversiteyi bitirdik, beraber Paris’e gittik. Faruk, sanat dünyasının içine bulaştı. Ben de orada bulaştım. Çok memnunum tabi. Orada çok güzel bir beraberliğimiz oldu. O yıllar bizi farklı etkiledi. Faruk, döndü Siyah Beyaz’ı kurdu. Ben koleksiyon toplamaya başladım. Sonra Contemporary’i kurduk. Faruk, çok özel bir insandı. Duygu yüklüydü, zaman zaman etrafında kendine aykırı gelen konulara karşı çıktı, kızdı, öfkelendi. Faruk, küserdi ama sonra çok çabuk barışırdı. Bunlar hep geçici hislerdi. İnsan gibi insandı, adam gibi adamdı.”
SİYAH BEYAZ’I YAŞATACAĞIZ
Siyah Beyaz denince akla ilk gelen isimlerden ikisi de ‘Bakır’ olarak bilinen Haydar Cırık ve Hüseyin Ülker de, Faruk Sade için “Faruk abi baba gibi adamdı. Bazen kızardı, bazen severdi. Aile arasında böyle şeyler olurdu. Babaların babasıydı. Vasiyeti var bize. Siyah Beyaz’ı yürüteceğiz” dedi.
GENÇ SANATÇILARA DESTEK
Sanatçı Bedri Baykam da, Siyah Beyaz ve Faruk Sade’yi şöyle anlattı:
“Siyah Beyaz, Türk çağdaş sanatının önemli iki üç galerisinden biri. Faruk da, son derece kendini bu işe adamış, son derece kaliteli, bir galerici olarak genç sanatçılara olanak sağlamış, sanata açtığı yollar dışında da eşsiz bir dost, mükemmel bir arkadaş, mükemmel bir beraber yaşama, paylaşımda bulunma partneri. Ömür boyu unutulmaz.”
Sanatçı Ali Kotan ise Sade’nin galeri ve sanat için yaptıklarından öte, kendisi için insani yanının önemli olduğunu belirtti. Kotan, 30 yıllık dostu olan Sade’nin acısının ömür boyu unutulmayacağını dile getirdi.
BEYAZ SİYAH OLDU
On altı yıldır Siyah Beyaz da davul çalan ve vefatından bir gece önce Faruk Sade ile beraber olan Nusret Gürz, “Faruk bir dengeydi. Sera’nın evliliğinin yıl dönümü kutlaması ve barda çalışan Ermay’ın düğünü vardı bir gece önce. O gece beyaz bir gece yaşadık, ertesi gece ise siyah...” dedi. Sade’nin eski dostlarından Deniz Güray da, Siyah Beyaz’ın yetim kaldığını, belirterek, Sade’nin cimri olmadan, herkesi eşit bir yürekle sevdiğini söyledi.
TEMELİ PARİS'TE ATILDI
1954 doğumlu Faruk Sade, Bahçelievler Deneme Lisesi’nden 1971 yılında mezun oldu. ODTÜ Mimarlık Fakültesi’ni kazanan Sade, üniversite eğitiminin ardından mimarlık öğrenimine yeni boyutlar katmak için Paris’e gitti, Siyah Beyaz Sanat Galerisi’ni kurma fikrini orada geliştirdi. 4 Şubat 1984 yılında kurulan Siyah Beyaz, hem sanat galerisi, hem de bar olarak uzun yıllardır hizmet veriyor. Şimdiye kadar 500’ün üzerinde sergiye ev sahipliği yaptı. Türk çağdaş ve klasik sanatının önde gelen isimleri, Siyah Beyaz’da sergi açtı. Berlin, Kopenhag, New York, Cannes, Paris, Aalborg ve Stockholm’de sergiler düzenledi, fuarlara katıldı.