Güncelleme Tarihi:
CİNSEL Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Şube Başkanı Dr. Taner Canatar, her şey güzel başlamışken, bir süre sonra birbirlerine hayatı adeta zehir eden çiftlerin, kavga yerine problemlerini çözmek adına gidecekleri bir evlilik terapistinin, yaşadıkları sorunların temeline inerek, sorunu çözebileceğini ifade etti. Tartışmanın her ilişkinin tuzu biberi olduğunu vurgulayan Uz. Dr. Canatar, ‘’ Fakat birbirinizi görmeye tahammül bile edemeyecek düzeyde, nefes alır gibi tartışıyor, kendinizi her zaman gergin, mutsuz ve saldırgan hissediyor ve partnerinize bağırmak bile sizi rahatlatmaya yetmiyorsa, ilişkinizin evlilik terapistine ihtiyacı var demektir’’ dedi.
Kıyaslamak da kıskançlık da sorun
Uz. Dr. Canatar, çiftlerin yaşadıkları sorunların evlilik terapisti aracılığıyla çözülebilecek sorunlar olduğuna nasıl karar verileceğini ise şöyle açıkladı:
‘’Evliliğiniz ya da beraberliğinizdeki sorunları birlikte çözemiyor musunuz? Devamlı kavga mı ediyorsunuz? Tartışmalarınız en ufak anlaşmazlıkta bile bağırış çağırışlara, kontrol edilemeyen saldırgan hareketlere mi dönüşüyor? "Aramızdaki saygıyı kaybettik, artık partnerime kin besliyorum!" diye mi düşünüyorsunuz? Eşinizi başkalarıyla kıyaslar duruma mı geldiniz? Artık partnerinizle konuşacak bir şeyinizin kalmadı mı? Kıskançlıklar kontrolden çıktı mı? Cinsellikten haz alamadığınızı mı düşünüyorsunuz? Ona artık güvenmiyor musunuz? Evliliğiniz ya da ilişkiniz çıkılmaz bir hal mi aldı? Sorunlarınızın üstesinden tek başınıza gelemiyor musunuz? O zaman bize kulak verin! İlişkinizin gidişatına yön verebilmek için ihtiyacınız olan tek şey profesyonel bir yardım.’’
Samimi konuşma yoksa iletişim eksiktir
Canatar, "Her hangi bir konuda, partnerinizden hiç beklemediğiniz bir tepki almış ve bu konuda onu bir türlü affedemiyor olabilirsiniz. Sürekli bunları size nasıl yaptığı konusunda içiniz içinizi yiyor olabilir. Bazı durumlarda affetmeyi bilmek, öğrenmek ve uygulayabilmek gerekir. Elbette, affedilemeyecek durumlarda vardır” dedi
Uz. Dr. Canatar , düzgün bir ilişkide olmaması gereken belki de en önemli şeyin çiftlerin birbirlerini eski sevgilileriyle ya da çevresindeki kişilerle kıyaslaması olduğuna dikkat çekti.
Dr. Canatar, güvenin bir ilişkinin temelini oluşturduğuna dikkati çekere, şunları söyledi:
"Eğer ilişkinizde güven yoksa kıskançlıklar, kısıtlamalar, karşılıklı şüpheler peşinizi bırakmaz ve her an "acaba yanlış anlaşılacak mı?" düşüncesi ve kişinin kendisini devamlı savunmaya alması sizi ve sevginizi yer bitirir. Kıskançlık eyleminin en büyük nedeni; çiftlerin birbirini tam anlamıyla tanıyamamasından kaynaklanan güvensizlik sorunudur.
"Yorganın altına" da bakmak gerekli
Çiftlerin birbirlerini tanıyamamasının nedeni ise iletişim eksikliğidir ki, bu da aslında en büyük sorundur. Eğer bir ilişkide, çiftler birbiriyle samimi bir şekilde konuşamıyorsa büyük bir problem var demektir
Susmak eylemini iyi bir cevap olarak görüyor olabilirsiniz. Bazen susmak gerçekten işe yarayabiliyor fakat bu süreklilik kazanırsa, ilişkilerde kalıcı ve yıpratıcı etkiler bırakabilir. Sağlıklı bir ilişki kurabilmek, anlaşamadığınız noktalar üzerinde oturup konuşmak ve sonuca varabilmek için sağlıklı iletişim kurabilmek çok önemlidir.
Canatar ; "Partnerinizi ne kadar severseniz sevin iş cinselliğe geldiğinde isteksizleşiyor ya da orgazm olamıyorsanız, sorun sadece partnerinizde olmayabilir. Bunu öğrenebilmek için yorganın altında ne olup ne bittiğine bakmak lazım. Bu problemi partnerinizle birlikte çözemiyorsanız, sorunun siz, partneriniz ya da dış çevreden mi kaynaklandığını cinsel terapi tekniklerine hakim bir evlilik terapisti yardımıyla açıklığa kavuşturabilirsiniz." diye açıkladı.