Güncelleme Tarihi:
ZEKAİ AKSAKKALI, ZIRHLI BİRLİKLER'DE GÖREVLİ ÜSTÇAVUŞA DA TELEFONLA 'DARBECİLERİ VUR' EMRİ VERMİŞ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 15 Temmuz darbe girişimine yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul ve Eğitim Tümen Komutanlığı'ndaki faaliyetlere yönelik iddianame tamamlandı. İddianamede, Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı'nın darbe gecesi Zırhlı Birlikler'de görevli Üsçavuş Emrah Bulluk'u telefonla aradığı ve 'Darbeye kalkışanları öldürün' diye emir verdiği ortaya çıktı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu'nda görevli savcı Ender Coşkun tarafından hazırlanan 264 sayfalık iddianamede, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı da şikayetçi olarak yer aldı. İddianamede, şüpheli Tuğgeneral Ahmet Bican Kırker'in darbeye teşebbüs kapsamında 15 Temmuz gecesi Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul ve Eğitim Tümen Komutanlığı'na giderek, komutayı ele alıp mevcut tümen komutanı Tümgeneral Erdoğan Akyol'un derdest edilmesi emrini vererek, Akıncı Üssü'ne götürülmesini sağladığı belirtildi. İddianamede, o gece Zırhlı Birlikler'den 2 tankın, Jandarma Genel Komutanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na gitmek için çıkarıldığı; ancak vatandaşların tepkesi ve engellemesi üzerine birliğe geri döndükleri anlatıldı.
'KARARGAHA SALDIRI VAR' DENİLEREK PERSONEL SİLAH BAŞINA ÇAĞRILDI
İddianamede, darbe girişimi öncesi sözde atama emriyle Tümgeneral Erdoğan Akyol'un Kara Kuvvetleri Komutanlığı emrine atandığı, yerineyse şüpheli Tuğgeneral Ahmet Bican Kırker'in görevlendirildiği anlatıldı. Bu sözde emrin ardından 15 Temmuz günü saat 22.00 sıralarında şüpheliler Ahmet Bican Kırker, Faruk Yaman ve Semih İlhan'ın Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı'na geldiği ve bu şüphelilerle darbe girişimine katılan diğer rütbeli şüpheliler tarafından tümen nöbetçi amirliği vasıtasıyla darbe girişiminde görev alacak personelin tümene, mesaiye çağrıldığı anlatıldı. Ayrıca iddianamede, şüphelilerin personele büyük karargahlara terör saldırısı olduğu Genelkurmay Karargahı'nda da 17 şehidin olduğu ve Ankara üzerinde uçan sivil tip uçağın bomba yüklü olduğu, bu uçağın her an bir saldırı düzenleyebileceği, karargahların korunması için planlama yapıldığı ve tüm personelin silah başı yaparak araçlara personel ve mühimmat yüklenmesi konusunda emir verdiği belirtildi.
KURSİYER TEĞMENLER WHATSAPP GRUBUNDAN 'ACİL KODU' İLE ÇAĞRILMIŞ
Aynı gün birlik dışında bulunan kursiyer teğmenlerin, kendi aralarında kullandığı '70'inci dönem WhatsApp grubu'ndan acil olarak birliğe gelmeleri yönünde sesli mesaj gönderildiği belirtilen iddianamede, şöyle denildi: "Birliğe gelen teğmenlere normal şartlarda görev yerlerine giderken verilmesi gereken şahsi tabancalarının bir gün öncesinden verilerek dağıtıldığı, darbeye teşebbüs eylemi için gelen şüpheli teğmenlerin de birliğe gelirken bu şahsi silahları ile birlikte geldikleri, Subay temel kurs bölüğü binasının önüne toplanan şüpheli teğmenlere Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı'nda darbeye teşebbüs eylemini yönetecek pozisyonda olan şüpheliler Özkan Gürkol, Fatih Çubukçu, Ahmet Bican Kırker, Semih İlhan, Özkan Gürkol tarafından talimatlar ve emirler verildiği, teğmenleri guruplara ayırıp her bir guruba darbeye teşebbüs eylemi ile ilgili yapacakları görevleri anlatılıp emir verildiği, bu şekilde darbeye teşebbüs eylemi için görevlendirilen şüpheli teğmenlere garajlar bölgesine gidip, buradan tank, ZPT, ZMA araçlarının alınıp buradan cephanelik bölgesine gidip cephanelikte bu araçlara mühimmat yüklenip nizamiyeden dışarı çıkış emirleri verildiği tespit edilmiştir"
KARARGAHA ÇAĞIRIP DERDEST ETMİŞ
İddianamede, müşteki Tümgeneral Erdoğan Akyol'un sözde atamayla kendi yerine atanan şüpheli Ahmet Bican Kırker'le telefonda görüştüğü ve Kırker'in Akyol'a, "Komutanım devletimize karşı büyük bir kalkışma başladı. Müdahale edeceğiz. Ayrıntılı planlamayı ben biliyorum, yerinize ben atandım. Merak etmeyin emanetiniz bizdedir. Karargahta sizi bekliyorum, gelince sizi bilgilendireceğim" dediği ve Akyol'un da saat 22.45 sıralarında tümen karargahına geldiğinde Kırker tarafından karargah binası önünde selam durarak, karşıladığı anlatıldı. İddianamede, komuta kademesine geçen Akyol'un atama konusunda amiri olan Muharebe Destek Komutanı Korgeneral Metin İyidil'i telefonla aradığı, bu sırada şüpheli Ahmet Bican Kırker'in, Akyol'a, "Komutanım uzatıyorsunuz" dediği ve şüphelilerden İsa Sancaklı'nın da Akyol'un kollarından tutarak, odadan çıkartıp, diğer şüphelilerin de yardımıyla derdest ederek, Akıncılar 4. Ana Jet Üssü Komutanlığı'na götürdüğü belirtildi.
BİLDİRİDEKİ DETAY
Şüpheli Ahmet Bican Kırker'in, darbe girişiminden haberi olmayan Yarbay Özgür Efe, Albay Cem Tuce ve Binbaşı İsmail Suvay'a gelişmeler konusunda Tümen Karargahında bilgi verdiği, bilgi verme esnasında bir kağıdı okumaya başladığı, kağıttaki metnin "Yüce önder Atatürk'ün bizlere armağan ve emaneti" diye başladığı belirtilen iddianamede, Albay Cem Tuce'nin bu olayda kimlerin olduğunu ve Genelkurmay Başkanı ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın bu işin içinde olup olmadığını sorduğunda şüpheli Ahmet Bican Kırker'in cevap vermediği, bu sefer Binbaşı İsmail Suvay'ın sorular sormaya başladığında şüpheli Ahmet Bican Kırker'in "Çok konuşuyorsun" diyerek, Suvay'ı azarladığı da anlatıldı.
HELİKOPTERLERE CEPHANELİK YÜKLENMİŞ
İddianamede, ayrıca şüpheli bazı teğmenlerin cephaneliğin kapısını kazmalarla kırarak, mühimmat aldığı; mühimmatlardan bir kısmının kullanılıp bir kısmının da darbe teşebbüsü gecesi cephanelik bölgesine iniş ve kalkış yapan helikoptere yüklendiği, ayrıca eğitim destek ve tatbikat taburu eğitim destek bölük komutanlığı emniyet kontrol odasında bulunan 226 mühimmatın şüpheli Özkan Gürkol'un talimatıyla İbrahim Zengin'in kontrolünde diğer darbeci teğmenler tarafından alıkonulduğu belirtildi.
BİRLİKTEN ÇIKAN 2 TANK GERİ DÖNDÜ
İddianamede, darbe gecesi 2 tankın birlikten saat 00.40'ta çıktığı belirtilerek, şu bilgilere yer verildi: "Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı içerisinde bulunan 018759 plakalı leopard 2A4 tankı ile 018761 plakalı leopard 2A4 tankın ve her iki tankta ayrı ayrı olmak üzere 5 adet tank topu mühimmatı (ders atış sabot) 1000 adet 7,65 mm MG-3 fişeği olduğu halde saat 00.40 sıralarında nizamiyeden çıktıkları, 018759 plakalı tankta, tank komutanı Üsteğmen Fatih Mehmet Kılıç, nişancı uzman çavuş Harun Bulut, sürücü uzman çavuş Burak Çakır ve doldurucu teğmen Ahmet Faruk Çavuş'un bulunduğu, 018761 plakalı tankta ise tank komutanı olarak Üsteğmen Koray Korkmaz, nişancı uzman çavuş Mehmet Ayaz, sürücü uzman çavuş İbrahim Akça, doldurucu teğmen Yusuf Akbulut'un bulunduğu, her iki tankın Anadolu Bulvarı üzerinden Jandarma Genel Komutanlığı'nın Beştepe'deki binasına geldiğinde halk ile temas ettiği ve halkın engellemesi sonucu tankların saat 01.30 sıralarında Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığına geri döndükleri, halkla yaşanan arbede sırasında şüpheli Fatih Mehmet Kılıç'a ait MG-3 silahın halk tarafından alıkonulduğu, ayrıca şüpheli Fatih Mehmet Kılıç'ın da halk tarafından alıkonulduğu ve tanka giren bir vatandaşın da ayağından yaralandığı tespit edilmiştir."
BİNBAŞI İSMALİ SUVAY 'TANKLARIN ÜZERİNE ÇIKANI VUR' EMRİ VERDİ
İddianamede, şüphelilerden Semih İlhan'ın nizamiye önünde toplanan vatandaşlara rağmen "Tanklar çıksın, gerekirse halka ateş edilsin, halk ezilsin" diye emirler verdiği, bu emirlere Binbaşı İsmail Suvay'ın karşı çıktığı, bunun üzerine İlhan'ın İsmail Suvay'a görevden alındığını ve silahının kimliğinin alınıp bir odaya kapatılması emrini verdiği anlatıldı. Suvay'ın bu sırada Başçavuş Hüseyin Yağmur'u telefonla arayıp, kendisine cephaneliği açmaması, içeriye araç almamasını emrettiği ancak Hüseyin Yağmur'un cephaneliğe tankların ve ZPT'lerin girdiğini, cephaneliğin kilitlerini kırarak, içeriden mühimmat alıp yüklediklerini söylediği belirtildi.
ZEKAİ AKSAKKALLI, ÜSTÇAVUŞ EMRAH BULLUK'U ARADI
Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı'nın telefonla Üsçavuş Emrah Bulluk'u aradığı ve 'Darbeye kalkışanları öldürün' diye emir verdiğinin anlatıldığı iddianamede, İsmail Suvay ve ekibinin darbeye kalkışıldığından emin oldukları ve nizamiyeye tekrar geri dönerek, darbecilere karşı geldikleri belirtildi. Suvay'ın nizamiyeye giderken yolda tankçıları gördüğü, tankın üzerinde bulunan askerlere kesinlikle nizamiyeden çıkılmaması talimatını verdiğinin söylendiği iddianamede, İsmail Suvay'ın dost kuvvetlerle ilgili hemen tertipleme yaptığı ve tankları görecek şekilde 5'erli 6'şarlı rütbeli gönderdiği ve 'Tankların üzerine çıkanı vur' emri verdiği belirtildi. Daha sonra Suvay'ın, Binbaşı Barış Dedebağı ile telefonla irtibata geçerek, dost kuvvetlerle darbecileri etkisiz hale getirdikleri detaylarıyla iddianamede yer aldı.
TANKLAR ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ
İddianamede, ayrıca Binbaşı İsmail Suvay'ın emriyle birlikteki tankların çalışma donanımları, vites kolları ve kablo bağlantıları ile sigortalarının lojistik destek komutanlığındaki teknisyenler, başçavuşlar ve askeri personeller tarafından bozularak, devre dışı bırakılıp hareket etmelerinin engellendiği, bu şekilde 5 tankın ve 1 ZPT aracının bozularak, hareket etmesinin engellendiği anlatıldı. İddianamede darbeci askerlerin bazılarının teslim olduğu, bazılarının da zorla teslim alındığı ve otobüslere bindirilerek, emniyet intikal ettirildikleri belirtildi.
3'ER KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VE 22,5 YILA KADAR HAPİSLE YARGILANACAKLAR
İddianamenin mahkemece kabul edilmesi halinde, aralarında Tuğgeneral Ahmet Bican Kırker'in de bulunduğu 52 şüpheli, 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 22,5 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanacak.
Özkan ARSLAN / ANKARA, (DHA)