Güncelleme Tarihi:
Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanı Ülkü Karakuş, et ithalinin yerli üreticiyi zora sokacağını söyledi.
İthal et yerine, hayvancılık sektöründeki yapısal sorunların çözülmesi gerektiğinin altını çizen Ülkü Karakuş, her yıl ithal edilen hayvan sayısı kadar buzağının öldüğünü, bu ölümlerin engellenmesi halinde ithalata ihtiyaç kalmayacağını savundu. Hürriyet Ankara’ya konuşan Karakuş, şu açıklamalarda bulundu:
ALTYAPIMIZ MÜSAİT
“Yaklaşık üç aydır et fiyatlarının belirli merkezlerden belirlenip, ‘ucuz fiyata vatandaşa nasıl et yediririz’ mücadelesi var. Bu da et ithal edilerek fiyatı ucuzlatmak yoluyla yapılıyor. Türkiye’de yıllık 1 milyon 300 bin ton et ihtiyacı varken bunun 1 milyon 150 bin tonunu üretiyoruz, 150 bin tonluk kısmını da ithal olarak karşılıyoruz. Türkiye’deki buzağı ölümleri yıllık 400 bin civarında. Anne karnında ve doğum sonrasında aşıların zamanında yapılmadığı veya yemden kaynaklanan zehirlerle yavru kaybediliyor. Bu yavrular korunursa ithal ete bağımlılık azalır. Türkiye’nin kendi üretimini yaparak kendisine yeterli olması gerekiyor, ülkemizin altyapısı müsait.
İTHAL ETE KARŞIYIZ
Biz yem sektörü olarak dışardan gelen karkas ete de kasaplık hayvana da kesinlikle karşıyız. Hangi koşulda olursa olsun, et ve kasaplık hayvan ithalatı Türkiye için çok büyük sıkıntı doğurur. İki-üç yıl et ithali yapılacak dediler, bu süre zarfında bu sektör komple kaybolur gider. Bu sürenin kısaltılması lazım. Bu gidişin sağlıklı olduğu kanaatinde değilim. İthalat yoluyla et fiyatlarının düşürülmeye çalışılması, yurt içindeki yetiştiricilere zarar verecektir. Et fiyatı yüksek diye ithalat yaparak politika oluşturmak, üreticiyi çıkmaz sokağa düşürür. Günlük politikalarla bunu çözmeye çalışıyoruz. Tarımda bugün alınan kararın faydasını yarın göremezsiniz. Herkes iyi niyetli birşey yapmaya çalışıyor ama uzun vadede politika yapmak lazım.”
SEBEBİ YÜKSEK GİRDİ FİYATLARI
“Yem fiyatlarında yüksek miktarda artış var deniyor. Yem kesif ve kaba yem ikiye ayrılıyor. Fiyat artışındaki şikayet saman, yonca, korunga, silaj gibi kaba yemlerdeki yüksek fiyat artışlarıdır. Dövizde beklenenin üstünde meydana gelen artışla kesif yemlerde de artış var. Hammadde fiyatlarındaki artışlar dolayısıyla yem fiyatları da artıyor. Diğer yandan et fiyatlarının pahalı olmasının nedeni yüksek girdi fiyatlarıdır. Mazot, hammadde, vergi rakamlarıdır. Bununla birlikte etin ucuzlatılması için ortak akıl ve el birliğiyle çalışma yapılmalıdır. Birbirimize rakip duruma getiriliyoruz.”