Eryaman büyüsü bozuldu

Süper Lig’in 21. haftasında Trabzonspor’a sahasında 2-0 yenilen Gençlerbirliği’nin, Eryaman Stadı büyüsü bozuldu. Son olarak Ligin 9. haftasında Denizlispor’a karşı 2-0 kaybettikten sonra oynadığı 5 iç saha maçında yenilmeyen kırmızı-siyahlıların serisi sona erdi. Başkent temsilcisi, aynı zamanda 5 maç aradan sonra rakibi Trabzonspor’a seyircisi önünde mağlup oldu. Bu sonucun ardından 21 puanda kalan Şimşekler, ligin 22. haftasında deplasmanda sezonun çıkış yapan takımlarından Aytemiz Alanyaspor ile deplasmanda karşılaşacak.
Teknik Direktör Hamza Hamzaoğlu, maçla ilgili değerlendirmesinde, hakem Hüseyin Göçek’in yönetimini eleştirdi.
Hamzaoğlu, sahalarında kazanmak için çıktıkları müsabakadan mağlubiyetle ayrıldıkların belirtip, şunları söyledi.
“Trabzonspor’un bizi yenmesi çok normal bir sonuç olabilir. Yine oyundan koptuk, futbolun dışına taşındı oyun. Şimdi burada konuşsak bir türlü, konuşmasak bir türlü. Bütün kurallarımız maalesef susturmaya yönelik. O yüzden içimiz çok dolu, söyleyecek çok şey olmasına rağmen, belki üstünkörü bazı şeylere değinip geçeceğiz.”

BİZ SAHADA KALMAYA ÇALIŞIYORUZ

“Yıllardır kenardan futbolu yönetiyoruz. Sahanın içindeyiz. Yani bunlar oluyor, eğer rakip sana direkt tabanla gelmiyorsa bu olmaz, ne yapsın oyuncumuz o zaman söyleyelim; ‘Hiçbir topa ceza sahası içerisinde ayağınızı uzatmayın, kafanızı uzatmayın. Böyle mi futbol oynayacağız artık, dokunmadan, temas etmeden. Biz sahada kalmaya çalışıyoruz. Sahada kalmaya çalışırken oyuncularımızı buna motive etmeye çalışıyorken, sahada böyle bir kararla bütün oyun kopuyor, saha içinde ondan sonra oyuncuları tutamıyorsunuz.”

BAZI ŞEYLER BU KADAR UCUZ OLMAMALI

“Bir mücadele veriliyor, bu kadar ucuz olmaz yani bazı şeyler, bu kadar ucuz olmaz. Biraz daha öz güvenli olmak lazım, biraz daha gördüğümüzü, gerçekten gördüğümüzü çalabilmek lazım ama herkes için bunu eşit yapmak lazım. Maalesef bunda biraz sıkıntılarımız var gibi görünüyor. Herkes de görüyor, konuşuyor. Ben belki ilk defa konuşuyorum diye garip geliyor.”

KENDİMİZİ FAZLA YIPRATMAK İSTEMEDİK

“Daha sonra 3 oyuncumuzu da çıkardım, hiç olmazsa boşu boşuna kendimizi üzmeyelim, yıpratmayalım sinirlerimizi boşuna harap etmeyelim diye. Biz doğrulardan vazgeçmeden mücadeleye devam edeceğiz. Trabzonspor’u kutluyorum. Kesinlikle kazandıkları maçın hakkını yiyemem. İyi bir takıma karşı oynadık. Zaman zaman iyi de oynadık, iyi şeyler de yaptık. Ama bu maçta böyle bitti, şimdi önümüzdeki haftaya bakacağız.”

STANCU VE AYİTE KADROYA ALINMADI

Gençlerbirliği, Trabzonspor maçına da en golcü futbolcusu Bogdan Stancu’dan yoksun çıktı. Takımla çalışmalara başlayan ancak fiziksel olarak hazır olmayan Stancu, kadroya dahil edilmedi. Ligin ilk yarısında 11 gol atan Rumen futbolcu, sakatlığı nedeniyle sezonun ikinci devresinde henüz forma giyemedi. Başkent ekibinde ayrıca sakatlıkları bulunan Floyd Ayite, Pierre-Yves Polomat, Soner Dikmen ve Arda Kızıldağ da Trabzonspor’a karşı görev yapamadı.

SİZE KİMSE AÇIKLAYAMAYACAK

Hakem Hüseyin Göçek’e verdiği penaltı kararı sonrası büyük tepki gösteren Gençlerbirliği teknik heyeti ve futbolculardan sonra kırmızı-siyahlı yönetim de sosyal medya hesabından ilginç bir paylaşım yaptı. Paylaşımda, soğukta üşüyen küçük taraftar fotoğrafları kullanılırken “ Eksi 6 derece soğukta gördüklerinizi, hiç bir basın toplantısı, hiç bir futbol şovmeni size açıklayamayacak” ifadeleri kullanıldı.

SAHADA NELER OLDU

Nordfeld: Geldiğinden bu yana en iyi maçını oynadı. İkinci yarıda iyi direnç gösterdi. Penaltıda ve ikinci golde yapacağı bir şey yoktu.
Erdem: İlk yarıda kanadını iyi savundu. İkinci yarıda zorlandı ve açıklar verdi. Gereksiz ve kontrolsüz ileri çıkışları, bazen takımın başına iş açtı.
Toure: Gole kadarki bölümde eski takımına karşı kendini gösterme adına; hırslı, mücadeleci ve disiplinliydi. Anlamsız şekilde topla fazla oynayınca ikinci gol geldi.
Ramos: Yeniden takıma döndü. Gösterişsiz ve sade oynadı. İlk yarıda fazla hata yapmadı. İkinci yarıyla birlikte artan rakip baskısında sıkıntılar yaşadı.
Halil İbrahim: Kendi ortalamasına yakın bir performans sergiledi. Savunmada fazla aksamadı. İleri çıkışlarda etkili noktalara olumlu paslar çıkaramadı.
Candeias: Fizik gücü düşene kadar ki dönemde kanadını verimli kullanmaya çalıştı. Rakip savunmayı zorladı. Pas alış verişinde öne çıkan isimlerdendi.
Baiano: En çok koşan, mücadele eden ve rakiple boğuşan isimdi. Çok top çaldı. Delici driplinglerle rakibin üzerine korkusuzca gitti fakat, çabası tehlike oluşturmadı.
Yasin: Orta alanda ağırlıklı olarak savunma rolünü yerine getirmeye çalıştı. Çok fazla öne çıkan yönü olmadı.
Sefa: İnatçı, mücadeleci ve agresifti. Savunmaya çok yardımcı oldu. İlk devre daha fazla oyunun içindeydi. İkinci devre onun da temposu düştü.
Sessegnon: İyi başladığı oyunda devamını iyi getiremedi. Zaman zaman topu iyi sakladı fakat bazı anlarda ya tercih hatası yaptı ya da topu ayağından çıkarmakta gecikti.
Nadir: Beşiktaş maçından sonra, bu karşılaşmanın da gidişini değiştiren isimdi. Önce mutlak golü kaçırdı, sonra penaltıya neden oldu. 90 dakika sahada kalışına kimse anlam veremedi.
Mats, Ahmet ve Sio: Oyuna girdiklerinde bitime 3-4 dakika vardı. Maçın fişi zaten çekilmişti.
Hamza Hamzaoğlu: 2-0 önde olduğunuzda, 3 oyuncuyu aynı anda 86 ve 87. dakikalarda değiştirmenize kimse bir şey demez ancak, 2-0 geride iken bunu yaparsanız, derdinizi; ne oyuna giren oyuncuya, ne yöneticiye ne de taraftara anlatamazsınız.
Hüseyin Göçek: Geçmişte yönettiği bir çok maç tartışmalara yol açıyordu. Şimdi, VAR varken bile hala kararları üzerinde tartışılıyorsa durum vahim demektir.