Güncelleme Tarihi:
Hakime TORUN / ANKARA (DHA) - CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Dövizdeki hareketlilik ve yüksek faize ilişkin, "Faiz konusundaki hassasiyetim aynıdır değişen bir şey yoktur. Merkez Bankası bağımsızdır o kendi kararını kendisi alır o ayrı. Ama bunu dışında özel sektöre ait bankalar var bu bankalar Merkez Bankası'nın kararına göre hareket ediyor. Bakıyorsunuz ellilere varan faiz uygulaması var. Merkez Bankası her zaman yıl sonu enflasyon tahminini açıklıyor. Bugüne kadar Merkez Bankası'nın açıkladığı enflasyon oranlarını tutturduğunu görmedim. Tutmaz. Tutmadığı için de bir veya ikinci çeyrekte enflasyon revize edilir. Hep yaşadık hala akıllanmayacak mıyız? Enflasyon işte senin attığın bu yanlış adımlar neticesinde ortaya çıkıyor. Bedelini millet karşımdaki esnaf ödüyor. Ben de diyorum ki bu yüksek faizi düşürelim" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Grand Ankara Otel'de düzenlenen TESK Genel Kurulu'nda konuştu.
Demokrasi vurgusu yapan Erdoğan, "Ülkemizin adı birileri tarafından sürekli olumsuzluklarla yan yana anılmaya çalışılıyor. Türkiye geçmişte yaşadığı darbelere rağmen her seferinde tercihini demokrasiden yana kullanmış bir ülkedir. Demokrasimizi serbest seçimlerde tereddüte yer vermeyecek şekilde gösterdik. Son olarak 24 Haziran'da milletimiz tercihini göstermiştir. Kim seçimler üzerinde en küçük bir gölge olduğunu söylerse hem demokrasiye hem de Türkiye'ye bühtan ediyor demektir. Türkiye'nin demokrasi konusunda herhangi bir eksiği yoktur" diye konuştu.
"SERBEST PİYASA EKONOMİSİNE UYMAYAN YÖNTEMLERLE NASIL ÇÖZDÜKLERİNİ DE GAYET İYİ BİLİYORUZ"
Erdoğan, "Ülkemizi üç buçuk kat büyütürken, satınalma paritesine göre dünyanın 13. milli gelire göre 17. ekonomisi haline getirdik. Döviz kurundaki hareketlenme başta olmak üzere tüm hadiseleri serbest piyasa ekonomisine uygun yöntemlerle çözmenin mücadelesini veriyoruz. Benzer sorunlar ile karşılaşan kimi ülkelerin serbest piyasa ekonomisine uymayan yöntemlerle nasıl çözdüklerini de gayet iyi biliyoruz. Ama biz bu yollara tevessül etmeyeceğiz. Son dönemde karşılaştığımız hadiselere baktığımzda ülkemize yönelik gizli, açık saldırıların ne demokrasimizle ne de ekonomimizle alakası olmadığını görüyoruz" ifadelerini kullandı.
"DÖVİZ KURUNDAKİ DALGALANMAYI ÖNLEMEYE YÖNELİK YENİ ADIMLARIMIZ OLACAK"
Erdoğan, "Küresel ekonomide dolaşan paralar bir süredir belirli merkezlerde toplanmaya başlamıştır. Vurgulamak istediğim husus yaşadıklarımızın, eksiklerimizin yapısal sorunalrımızın ötesinde bir anlama sahip olduğudur. Karşı karşıya bulunduğumuz sorunları sebebi ne olursa olsun çözmek durumundayız. Gereken adımları da birer birer atıyoruz. Zor dönemler, zor kararlar vermeyi ve uygulamayı gerektirir. Döviz kurundaki dalgalanmayı önlemeye yönelik yeni adımlarımız olacak. Örneğin esnaflarımızı yakından ilgilendiren dövizle kira konusunu kökten çözüyoruz. İmzaladım Resmi Gazete'de yayınlandı. Bizim anlayışımıza göre ihracat ve ithalat gibi dışarıyla işi olmayan hiç kimsenin dövizle yolu kesişmemelidir" açıklamasında bulundu.
"KAMUDA HER ALANDA TASARRUF YAPACAĞIZ"
Erdoğan, "Kamuda her alanda tasarruf yapacağız. Kamuda kullanılan araçları hem sayı hem nitelik olarak sınırlandırıyoruz. Birçok bakanlıklarımız, genel müdürlüklerimiz kiracı. Bakanlık sayımızın 16'ya düşmesiyle birlikte kazanılan binaları değerlendirdik, planlaması yapıldı. Bundan böyle kiracı olan yerlerin tamamından çıkmak suretiyle onları buralara taşıyarak buradan da çok ciddi bir tasarrufta bulunduk. Emekli olunan sayı dışında personel almayacağız" diye konuçtu.
"İSRAF EKONOMİSİ DEĞİL, ÜRETİM VE VERİM EKONOMİSİ"
Verim ekonomisi vurgusu yapan Erdoğan, "İsraf ekonomisine değil, üretim ve verim ekonomisine geçiyoruz. Devam eden projeleri bitiriyoruz, ihalesi yapılmış başlamamış olanları oturup konuşup onlara başlamayacağız. Şu anda onları bir kenara koyuyoruz. Şu anki durum bunu gerektiriyor" dedi.
"FAİZ KONUSUNDAKİ HASSASİYETİM AYNIDIR DEĞİŞEN BİR ŞEY YOKTUR"
Faiz konusundaki görüşlerinin değişmediğini vurgulayan Erdoğan şu ifadeleri kullandı: "Faiz konusundaki hassasiyetim aynıdır değişen bir şey yoktur. Merkez Bankası bağımsızdır o kendi kararını kendisi alır o ayrı. Ama bunu dışında özel sektöre ait bankalar var bu bankalar Merkez Bankası'nın kararına göre hareket ediyor. Bakıyorsunuz ellilere varan faiz uygulaması var. Yüzde 50 karlılıkla çalışan var mı? Bu ancak esrar, eroin tüccarlarında olur. Faiz denilen bu sömürü aracını kullanmaya asla aracı olamayız, vesile olamayız. Bankalarımız şu anda tüm göstergeleriyle sapa sağlam ayakta. Paranın ürkek olması finans kesimlerini aşırı ihtiyatlı davranmaya itiyor. Sürüm ve yapılandırma var. Faiz ve enflasyon bir sebep netice ilişkisi olarak masaya yatırdığınız zaman faiz sebeptir enflasyon neticedir. Aksini söyleyen bunu bilmiyordur. Enflasyonun oranını bankalar belirler mi?
MERKEZ BANKASI'NIN AÇIKLADIĞI ENFLASYON ORANLARINI TUTTURDUĞUNU GÖRMEDİM
Merkez Bankası her zaman yıl sonu enflasyon tahminini açıklıyor. Bugüne kadar Merkez Bankası'nın açıkladığı enflasyon oranlarını tutturduğunu görmedim. Tutmaz. Tutmadığı için de bir veya ikinci çeyrekte enflasyon revize edilir. Hep yaşadık hala akıllanmayacak mıyız? Enflasyon işte senin attığın bu yanlış adımlar neticesinde ortaya çıkıyor. Bedelini millet karşımdaki esnaf ödüyor. Ben de diyorum ki bu yüksek faizi düşürelim."
"HUKUK SİSTEMİNİ BU NOKTADA ÇOK KARARLI ÇALIŞTIRACAĞIZ"
Erdoğan, "Böyle dönemlerin en önemli hastalığı fırsatçılıktır. Bankalar kredi faizlerini aşırı yüksleterek reel sektör fiyatları şişirerek yangının üzerine adeta körükle giderse bundan herkes zararlı çıkar. Bu dönemde döviz bahanesi, dolarizasyon ile sattıkları ürüne hiç alakası olmadığı halde bire üç, beş zam yapanlar iflah olmayacaklardır. Helali, haramı ayırt etmeyenlerin iflah olması mümkün değildir. Bunların Ahilik ile alakası yok. Şu anda hukuk sistemini bu noktada çok kararlı çalıştıracağız" açıklamasında bulundu.
"BU BİR KRİZ DEĞİL MANİPÜLASYONDUR"
Erdoğan, "Nice fırtınaları atlatıp hedeflerine yürüyen Türkiye bu dönemi de geride bırakacaktır. Türkiye bu dönemi de aynı şekilde geride bırakacaktır. Bugün yaşadıklarımızın ne 1994 ne de 2001 krizleri ile en küçük benzerliği yok. Her iki kriz, ki bu bir kriz değil onu da söyleyeyim. Bu bir manipülasyondur. Bu manipülatif olayların arkası dışarı ile de bağlantılıdır. Akılları verirken o şekilde veriyorlar. Bu manipülasyona sakın aldanmayın bu süreç atlatılıp geçilecek. Geçmişteki bu iki kriz Türkiye'nin kendi dinamiklerinin ürünüydü. Bugün ise, Türkiye'nin durumundan kaynaklanan bir durum kesinlikle söz konusu değildir. 2008 yılında hatırlayın 'bu kriz bizi teğet geçer' demiştim. Sonrasında kayıplarımızı kat be kat telafi etmiştik. Şimdi de diyorum ki bu kriz bizim krizimiz değildir. Bu yaşadıklarımız bize zorla yamanmak istenen özel olarak üzerimize atılmaya çalışılan sahte bir dalgalanmanın ürünüdür. Şayet hep birlikte sağlam durursak bu dalganın üzerinden aşar yolumuza çok daha güçlü devam ederiz" diye konuştu.
(FOTOĞRAF)